..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Rukiye Çelik




12 Eylül 2017
Hiç de Zamanı Değildi Oysaki Ölümün  
Rukiye Çelik

:AJFG:


Bir eylül düştü şehrimin göbeğine
Taşradan kaçıp gelmiş hazanı kucağında
Sarı, kırmızı, biraz da soluk renkli bakışlı
Sanki ağaç dibinde uykuya dalmış
El dokuması pastel bir halı...

Değişik bir eylül, gözleri ıslak, duruşu donuk
Kendine özgü bir tat, buruk bir acı var damağında
Kapkara bulutlar taşıyor göğünde
Gökkuşağı unutulmuş, şimşek ve yıldırımlar içinde
Ha yağdı, ha yağacak, yağmur mu, dolu mu, kar mı
Henüz karar veremedi asi bulut...

Acı dokuyan, elleri gözyaşı toplayan bir eylül
Rampa çıkışı bir babanın yüreğinden
Sevincini, umudunu ve hayatını çalıyor
Dağ-bayır, taş-toprak demeden
Gülüşlerini karanlık bir geceye gömüyor...

Bir kıyamet mi koparacak
Yoksa, bir veda yolculuğu mu başlatacak bilinmez
Ama her haliyle rahatsız ediyor...

Bir yağmur, bir dolu, bir kar, ne anlama geliyor
Bu toprak neden bu kadar acı kokuyor
Bir heyelan, bir çığ mı var
Ya da bir çınar mı devrilecek bu sonbaharda?..
Gözyaşını korkutan ne, niçin titreyerek akıyor hüzün?
Hain bir eylül mü geliyor can alacak
Nasıl bir başkalaşım içinde bu sonbahar anlamıyorum ki
Henüz göçmen kuşları bile terk etmemişken şehri
Bu sarı hüzün, bu kara kartal, bu kara karga
Neden duldamızda dönüp dönüp duruyor
Ve sessizce evimize giriyor, canımızı sıkıyor
Hayat öykümüzün en güzel yerinde son cümleyi o kuruyor?

Her sonbahar, ki ne çok severdim yaprağının hışırtısını, hüznünü
Ki ne çok severdim gözümün içine bakan renklerinin tonunu
Henüz zamanı değil ki; bu ne rüzgar, bu ne fırtına şimdi Allah'ım!
Bu nasıl bir yıl? Böyle mi olmalıydı 2006'nın 12 Eylül'ü
Ne yapmak istiyor, aklını mı kaçırdı bu deli ay?
Sanki bir helalleşme, bir vedayla yıkıma hazırlanıyor!

Git eylül, git işine, dolaşıp durma kara karga gibi yuvamızda
Sana verilecek bir can yok evimizde...
Sen ne arsız bir eylülsün ki, hala duruyorsun yanımızda
Git yakma bizi, keder taşıyacak güç kalmadı yüreğimizde...

Yapma baba, dinleme sen o soluk yüzlü sonbaharı
Teslim olma onun dikenli ellerine, acımı büyütme
Duldasız koyma beni bu eylülün ortasında
Emanet bırakma bu kötü yürekli aya
Kuru bir ağacın gölgesinde yaşayamam sensiz...

Ne babam anladı acımı, ne eylül dinledi feryadımı
Böylece hayat hikayemiz en güzel yerinde
Kederli bir sonbaharla noktalandı
Hiç de zamanı değildi oysaki ölümün...

Hadi git, görünme gözümüze can alan ay, eylül...
Bu şehrin yolları sana kapalı, sonbaharına küskün bu ev
Varlığın bana haram, kendi adını koydun hüznüme
Git...

Rukiye Çelik
12 Eylül 2017/ANKARA



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Güneşler Batmaz, Gök Yere Düşmez, Atatürk Ölmez
Alkış Tutan Zamane İnsanının Ellerinde Nasır
Ebedi Önderim Atatürk'üm
Dünyama Dönüyorum Hasretin Kucağımda Annem
Aşkın Asaleti Gözlerinde
Sonsuzluğumun Yanaklarından Öpüyorum
Ölmek ve Ölmemeği Senin Dehanda Gördüm Ata'm
Kocaman Cepli Hırkalar Örmeli Anneler
Gazze’de Anneler Tek Bedende İki Kişilik Öldü

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gözyaşını Sevmez Çiçekler
Gücün Yeterse
Çocuklar mı Ağlıyor
Gülüşleri Çalınmış Çocuklar
Kayıp Gitti Ellerimden Düşlerimin Baharı
Bu Cumhuriyet'in Sırtını Acılara Dayayamazsın
Hep mi Ağlamalı İnsan
Bir Daha Kömüre El Sürmeyiniz
Güneş Her Koşulda Karanlığı Döver
Şiir Ölmezdi Sen Yaşasaydın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakınma [Deneme]


Rukiye Çelik kimdir?

Ne yağmurla ıslanır bu deli yürek, ne bulutla sürüklenir. Dağlar aşar, zifiri karanlıkta yıldız olur parlar, öylesine dostluk aşkı taşır ki o yufka yüreğinde, aklından bile geçiremez uzanan bir elin çiçek yerine dikenle kendisine merhaba diyeceğini. . . Daima dürüstlüğün durağıdır onun yeri. Sana-bana-ona değil; yalanadır isyanı. . . Yüreğinde yaşattığı ikizler, güzellik ve iyiliktir yalnızca. . . Dayanamaz ne ayrılığa, ne de acıya. . . . Sevmez, ne hüznü ne de kederi. Tüm içten dostluklara merhaba. . . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rukiye Çelik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.