..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Yaşam > Rukiye Çelik




28 Şubat 2016
Hep mi Ağlamalı İnsan  
Rukiye Çelik

:AFAB:

Ne kadar da çok sevinmiştin doğurduğunda beni
Değil mi anacığım?
Bembeyaz kundaklara sardığında
Ne çok düş sığdırmıştın beşiğime...

Beyaz geceleri giyinmiştin, sallarken kucağında ninilerle
Hayaller koymuştun hayallerinin üstüne
Gözünden bile sakınımıştın, adım adım yol alırken hayata
Ne yedirsem, nasıl beslesem de boy atsa fidanım diye
Parçalamıştın kendini gönlünün askeri için...

Yaşam çok hızılı, bak hemen büyüttü bizi...
Günler, günleri devirdi, aylar, ayları
Yıllar birbiriyle yarıştı, sonunda kocaman olduk ikimiz de...

Gözüne kıyamadığın fidanındım artık senin
Dualarla öpüp kokladın, askere uğurladın
Ve başladın arkamdan gün saymaya
Gecen-gündüzün iç içe girmişti
Karıştırırmıştın güneşin doğduğu zamanı
Gözünde yaş, dilinde dua, bekleyip durmuştun
Perdesi yırtık camın önünde sabahlara kadar...

Değişen bir şey yoktu hayatında anacığım
Doğurdun, sevinçten ağladın
Büyüttün asker ettin, yol gözledin, yine ağladın...
Çünkü yağmur gözlüydün sen de bütün analar gibi
Dolaşıp dururdu başınızda hiç eksilmeyen bulutlar...

Duysaydın ki, beyaz kundağım
Olmuştu vatan toprağında kırmızı bayrağım
Nasıl ağlardın kim bilir, defalarca toprağı öpen oğlun için
Yırtardın yeri-göğü, taşardın ruhundan...

Ağlama anacığım! Sığdır kendini yüreğine
Kundağımın ölçüsü değişti, boyuma göre kefenimi biçtiler
Adıma vatan şehidi dediler...Ne mutlu, ne güzel!..
Birazdan verecekler kucağına, sabırlı ol!
İlk şehit anası sen değilsin ki, unutma bunu!..

Düştüm diye toprağa, isyan etme, ağlama!
Ağlarsan utanırım, ölürüm kahrımdan
”Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı”
Bizim için, bu vatan için can verdi onlar
Sen de sarıl acına!..

Görüyorsun anacığım, ne gözden yaş eksiliyor
Ne yürekten acı...
Bir can vermiş Tanrı ki, kederi çok, sevinci az
Anlayacağın, değişen bir şey yok anacığım
Doğarken de, ölürken de
Ağlıyor insan...

Rukiye Çelik/ANKARA
27 Şubat 2016



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güneş Her Koşulda Karanlığı Döver
Şiir Ölmezdi Sen Yaşasaydın
Hayatın Kıyametidir Yalnızlık
Cennetten Özür Dileyiniz
... ve O Sahnede Özlemler Sevmeler Yarım Kalıyor
Sizleri Biz Öldürdük

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Ölmek ve Ölmemeği Senin Dehanda Gördüm Ata'm
Güneşler Batmaz, Gök Yere Düşmez, Atatürk Ölmez
Bugün Yalnızca Sana Ağladık Annem
Gücün Yeterse
Ebedi Önderim Atatürk'üm
Aşkın Asaleti Gözlerinde
Sonsuzluğumun Yanaklarından Öpüyorum
Kocaman Cepli Hırkalar Örmeli Anneler
Gazze’de Anneler Tek Bedende İki Kişilik Öldü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakınma [Deneme]


Rukiye Çelik kimdir?

Ne yağmurla ıslanır bu deli yürek, ne bulutla sürüklenir. Dağlar aşar, zifiri karanlıkta yıldız olur parlar, öylesine dostluk aşkı taşır ki o yufka yüreğinde, aklından bile geçiremez uzanan bir elin çiçek yerine dikenle kendisine merhaba diyeceğini. . . Daima dürüstlüğün durağıdır onun yeri. Sana-bana-ona değil; yalanadır isyanı. . . Yüreğinde yaşattığı ikizler, güzellik ve iyiliktir yalnızca. . . Dayanamaz ne ayrılığa, ne de acıya. . . . Sevmez, ne hüznü ne de kederi. Tüm içten dostluklara merhaba. . . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rukiye Çelik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.