..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Paul'un Peter hakkında söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanımamızı sağlar -Spinoza
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




10 Eylül 2016
Göçe Göçe - Göçmenler Tifüsten Kırılıyor - 24  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Burada her gün yüzlerce insan ölüyor. Bulaşıcı bir hastalık varmış: Tifüs. Bitler vasıtasıyla bulaşıyormuş; tehlikeli, öldürücü bir hastalıkmış. Bizim kafileden de beş gün içinde bu hastalıktan on üç kişi öldü. Karımın da bu hastalığa yakalanmış olmasından endişe ediyorum.


:AJEJ:

5 Ağustos 1878 (6 Şaban 1295) Göçün Yüz Yirmi Beşinci Günü;
Beş gündür Tayakadındayız. Daha kim bilir kaç gün bekleyeceğiz? Bizden çok önce gelip de beklemekten sıkılan bazı ailelerden geri dönenler oldu. Onları görünce, bundan, önceki düşüncemin aksine, kabul edilme ihtimalinin bulunmadığı sonucunu çıkardım. Öyle ya, bu insanlar küçük bir umut görselerdi, geri dönmezlerdi. Öldürüleceklerini bile bile, neden gavurun içine gitsinlerdi ki!
Burada her gün yüzlerce insan ölüyor. Bulaşıcı bir hastalık varmış: Tifüs. Bitler vasıtasıyla bulaşıyormuş; tehlikeli, öldürücü bir hastalıkmış. Bizim kafileden de beş gün içinde bu hastalıktan on üç kişi öldü. Karımın da bu hastalığa yakalanmış olmasından endişe ediyorum. Durumu giderek ağırlaşıyor; en ufak bir iyileşme belirtisi yok. Birkaç sıhhiye eri, konaklama yerindeki hastalara yardımcı olmaya çalışıyor. Bazen bir hekimi de, bu erlere direktifler verirken gördüğüm oldu. Karımın çok hasta olduğunu bunlara anlattım, gelip baktılar; birkaç tane ilaç verip gittiler. Hastalığının ne olduğunu ve durumunu sıhhiyecilere sorduysam da cevap alamadım. Israrla “Tifüs mü, tifüs mü? Durumu kötü mü, kötü mü?” Dedim, sadece başlarını salladılar. Ben de bundan, karımın iyi olmadığını anladım ve o meşum hastalığa yakalandığından emin oldum.
Çocuklarıma da bu hastalığın bulaşabileceği endişesi içindeyim. O yüzden onları, annelerinin yanında fazla tutmamaya uğraşıyorum. Aslında bu boş bir çaba. Zira, ister istemez onların zamanının çoğu da arabanın içinde, yani annelerinin yanında geçiyor.
Günde bir kere muhacirlere ekmek dağıtılıyor. Dağıtım sırasında herkes birbirini eziyor. Kim ne kaparsa elinde o kalıyor. Tam bir kargaşa hali yaşanıyor. Ekmeği kapanlar, sevinçle ailelerinin tarafına doğru koşuyor; ekmeği başkaları elinden almasın diye göğsüne sımsıkı bastırarak... Bunca çabaya, çileye rağmen ekmek alamayanlar ise suratları asık, üzgün; hatta içlerinde ağlayanlar bile var. Alamayanlar, alanlara öfke ile bakıyor hatta küfür ediyorlar. Askerler halkı düzene sokmaya çalışsa da başarılı olamıyorlar. Dün ortalık öylesine karıştı ki, asker ateş ederek duruma hakim olmaya çalıştı. Tabii bunun sonucunda yaralanan ve hatta ölenler de oldu.
Nasılsa nihayet akıl ettiler ve bugün ekmek, asker tarafından dolaşılarak dağıtılmaya başlandı. Her arabaya bir ekmek veriliyor. Böylesi daha iyi oldu. Ayrıca Edirne halkının da yiyecek yardımı yaptığı ve bunların da yakında dağıtılacağı haberleri geliyor. Eğer doğruysa, bundan sonra yiyecek sıkıntımız daha az olacak demektir. Ekmek dolu arabaların, Edirne tarafından askeri bölgeye girdiğini görenler varmış.
Burada gündüz karasineklerlerle, gece de sivrisineklerle mücadele etmek zorundayız. Hele o sivrisinekler yok mu? Bazen uykumuzdan uyandırıyorlar bizi. Sabahleyin kalktığımızda ellerimizin ve yüzümüzün birçok yerini ısırdıklarını anlıyoruz. Isırılan yerler kaşınıyor; kaşıdıkça da daha kötü oluyor. Bitler ise tabii ki her zamanki gibi en büyük dert...
(Devam edecek...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 1. bölüm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm)

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum
Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6
Mağaranın Kamburu
Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu
Bir Anı Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı?
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.