Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Eskiden o tek kanallı dönemde herkese aynı öğreticilik ve masumluk aşılamaya çalışılmış.Farkındalıkla yüzlerce uydu kanalı bulunmuş.Ama yinede televizyonun evlere girmesinde çekingenlik yaşanmış.Tam olarak o eski toprakları üzerinden atamayanlar,bu olayı batıllarla kabul etmemişler.Bu adımımızla eskiye nazaran daha çok gelişime açık olmuşuz.Seçenek fazla olduğundan zevkler ve renkler daha da tartışılmaz olmuş.İnsanların bazen sadece oyalanmak için izlediği yada sadece öğrenmek için izlediği, alışkanlık yapan evimizin başköşesine yerleştirdiğimiz yeni Dünya'mız.Zor bir kabul edilişten sonra artık evinde televizyon bulunmayan ayıplanmaya başladı. Hayatımıza giren diğer yeniliklerle tanışmalarımıza bakalım biraz: İnternetin ilk evlerinize,işyerinize bağlanışını hatırlayın.Daha evlerimize girmeden zararlarına herkes hakimdi.Gönülsüzce çocukların bilgisayardan ders araştırması yapması için bağlandı.Bazı aileler iliklerine işleyen bu bağnazcılıkla değil evine bağlatmak adından bile söz ettirmedi.İlk başlarda öcü gibi muamele gören internetimize günden güne sevgimiz arttı.Bilmediklerimizi gösteren süper güç kabul ettik.Bilgisayarları çocukların ellerinden alıp kendimiz oynamaya başladık.Sosyal ağlar oluşturup üye olduk.Görüşmeden iletişim kurmaya alıştık.Tüm o zararlı özelliķler yararlı kategorisine alındı.Her gün yeni birşey çıktı sanal ortama takılı kaldık.Alışkanlık yapan bu süreçte zamanla yeni şeyler öğrenmemeye sadece ekrana bakmayı akıl ettik.Yine yararlarını göz ardı ettiğimiz veya bilmediğimiz bir konuda sınıfta kaldık.Sonra sonra bu insanların yanlış yolda olduğunu anlayanlar interneti sadece araştırmalar için kullanıp insanlığa imzasını attı. Hayatımıza girecek yenilikleri enine boyuna bilmememiz ve önyargılarımızla büyüttüğümüz karanlığımız bizi ele geçiriyor.Bize anlatıldığı ölçüde,tedbiri elden bırakmayacak kadar biliyoruz.Kişi,yararların farkına varıp onları uygulamaya koyduğunda ona "seçilmiş kişi"ymiş gibi davranıyoruz.Yani teknoloji çağında cahilliği yaşıyoruz. En basitinden bir ilaç alıyorsun,sadece sana söylenilen bir iyi özelliği bilmen yeterli.Hemen prospektüsteki yan etkiler dikkatle okunur."Vardır bir faydası" diyerek etki alanları okunmadan atılır.Hal böyleyken de etraftan da bir yararı duyulunca çok büyük şaşırılır. Bu olaylar insanoğlu fıtratından kaynaklanıyor.Zararin peşinde koşmaktan yararı göremiyoruz.Hep en kötüye kendini hazırlamak bu olsa gerek.Ama durumu abartıp iş kendini kandırma noktasına gidiyor. "Herşeyin fazlası zarar"diyerek çözüm sunalım.Bol araştırmalı,bol öğreticili ve yararlı bir ömür dileğiyle...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Türkan Abay, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |