Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine... |
|
||||||||||
|
Bu gece biz ve kafamızdaki biz yine baş başayız. Biraz Morrison dinliyoruz biraz Joplin. Pink Floyd'a nihayet sıra geliyor. Varolşumuzla yokoluşumuz aynı anda başlıyor aynı anda bitiyor. Günlerdir uyanamıyoruz , uyuyamıyoruz. Ardından bir fısıltı duyuyoruz: “Hello is there anybody in there?”. Müthiş bir ahenk içinde kafa sallıyoruz hayır dercesine. Uzun zamandır karanlık yüzümüzün sol tarafı. Bir gitar solosuyla beynimiz dağılıyor, bir fısıltıya kulaklarımız patlıyor. Ayaklar kafayı alıyor yanına ritim tutuyorlar istemsiz. Sigaramızdan düzenli aralıklarla çekiyoruz zehrimizi. Müzik evrene değil de evren müziğe ayak uyduruyor. Bu evrende birileri her gün yarışı kazanıyor. Birileri pes ediyor aynı yarışta . Kimisi mutlu, kimisi mutsuz, kimisi dağılmış… Birileri her saat bir yerlerde kendini buluyor, birileri de kaybediyor aynı yerlerde kendini. Antidepresanlar bir halta yaramaz bunu bile öğreniyorsun zamanla. Birileri cinayete kurban gidiyor, birileri katil rolünü üstleniyor. Birileri gerçekten hak ediyor bu dünyayı, dünya kimisini hak etmiyor. Kimin sonuna kadar gidebileceği asla belli olmuyor. Hiç ummadığınız kişiler bitiş çizgisinde sizi geçiyor ya da size bir çelme armağan ediyor. Zaten sizi kimler üzmedi ki… Hanginiz yeter diye çığlıklar atmadınız ki uykudan her uyanışta… Şöyle bir düşününce ne kadar kalabalığız. Ufak mutluluklar ne kadar çok kişiye yetmiyor. Nasıl kalabalığız büyük balığın peşinde. Koskoca ordu nasıl güçlü olabilirse o kadar güçsüzüz işte. Hepimiz aynı dertle bağırıyoruz. Yaşamak istiyoruz. Gerçekten yaşamak . Birilerinde bir anlama gelmek istiyoruz belki . Belki bir iz bırakmak istiyoruz . Geriye bakmadan yaşamak, keşke demeden yaşamak … Yaşarsın belki de , belki de o gezegene gidebilecek tek kişisin. Lakin biraz aralarsan şu kimseye dokundurmadığın siyah perdelerini, burası ütopya değil anlarsın . Çok sevdiğim şairin çok sevdiğim sözü çınlasın kulaklarınızda. “Burası dünya yahu burası bu kadar işte...”
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © milena, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |