*Düşüncelerinin ağırlığı altında eziliyorsan, yoruluyorsan işe yarayacak düşünceler üretmeye başladın demektir.

*Bağırarak konuşan insan karşısında susmak, o kişiye hak etmediği saygıyı göstermek demektir.

*Yaşanabilecek bir dünya yaratmak için; ya açgözlü insanları doyuracaksınız ya da bunları yok edeceksiniz. Birincisini yapmak çok zor hatta imkansız olduğuna göre….

*Diktatörler düşünen, sorgulayan değil; verilen her emri sorgusuz sualsiz uygulayan bir halk isterler.

*Sevgi, yüreğin doğal temizleyicisidir. O nedenle yürekleri sevgi dolu olanlar insanları ve doğayı çok severler.

*Tabuları yıkanları alkışlıyorum; çünkü onlar büyük birer kahramandır.

*Kanatları olanı uçurumlar korkutamaz.

*Güçlünün yalakası olmak kolay, zayıfın koruyucusu olabiliyor musun?

*Bir kişinin her günü; hemen hemen bir öncekinin aynı ise, demek ki o kişi aklını kullanmaktan da vazgeçmiş.

*Senin izini takip edenlere, iz bırakmayı öğretemediysen takipçilerinle övünemezsin de…

*Köleliğe rıza gösterenler olmasaydı, kölelik düzeni varlığını sürdürebilir miydi? Kölelere özgürlüğü anlatmak yetmez, mutlaka yaşatmalı.

*Kendini yenemiyorsan, başkalarını yenmeyi iyisi mi hiç deneme!

*Hem özgür olayım hem de âşık. Yok öyle bir şey!

*Bilgi ağaçtır. Her ağacın meyvesi yenmez. O nedenle her bilgi iyi ve faydalı değildir.

*Anlaşılmadığından mı yakınıyorsun? Önce anlamayı öğren, sonra anlaşıldığını da göreceksin.

*Kölelerin efendi olmasını istemiyorum; tabii efendilerin de köle olmasını… Efendilerin ve kölelerin olmadığı bir dünya istiyorum.

(Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba'dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)