Bilmek kadar kuşku duymaktan da zevk alıyorum. -Dante |
|
||||||||||
|
*Yanlış olan yol değil, yolcudur. *Bozguna uğramış olan bir ordunun kahramanı da yoktur. *Sadece benim için yağan yağmuru ne yapayım? *Cenneti ve cehennemi çıkartırsanız, öteki dünyadan geriye ne kalır? Hiç… *Giden de gelmeyen de beni ilgilendirmiyor, ben sadece kalanlara bakıyorum. *Geri dönmeyeceğini bile bile yol verdim, gitti. *Vicdanın varsa, sana ne kanun ne de mahkeme gerek! *Kendini yönetmeyi bilen, dünyayı yönetmeye de aday olabilir. *Gitmek istediğin yere varamadın diye üzülme; istemeye devam et. Bir gün mutlaka isteğin gerçekleşecektir. *Her bildiğini söylemeye kalkarsan geveze ya da ukala derler; her söylediğini bilirsen memnuniyetle dinlerler. *Bir daha açılmamak üzere kapanan kapı; artık kapı değil bir duvardır. *Bazıları bizi aldattığını sanır, oysa biz bilerek aldanırız ve dolayısıyla onu aldatmış oluruz. *Her düş kırıklığından çıkabilmenin yolu, yeni bir umuttur. *Umudu kırık insan, potansiyel bir tehlikedir; hem kendi hem de başkaları için. *Aradığın ışıksa ışık bulursun; ararken karanlığa ulaştıysan demek ki yanlış bir arayıştasın. *Bugünün çılgınları, neden yarının kahramanları olmasınlar? *Çeşme suyu kaynağından alıp getirmez; gelen suyu verir. *Güzel konuşmak istiyorsan ağzını kalbine, güzel sözler duymak istiyorsan kulağını kalbine, güzel şeyler görmek istiyorsan gözlerini kalbine bağlamalısın. *Başkalarını bilmen yetmez; kendini de bilmelisin. *”Beni tüketmeye kalkanı, ben tüketirim.” Diyorsan kendine güveniyorsun demektir. *Gittiğin yeri bilmen yetmez; duracağın yeri de bilmelisin. *Özgüveni olmayanlar, alçaldıklarının farkına bile varamazlar. *Ağacın dayanıklılığını sınayan fırtınadır. *Senin işin köprü kurmak olsun; köprüden geçecekleri tespit etmek değil. *İyi bir plânlama, işin yarısını halletmek demektir. *Herkesin istediği biri gibi olmak için çalışırsan, belki olursun. Ama artık sen de ‘sen’ olmaktan çıkarsın. *Neden zoru seçiyorlar doğrusu anlamıyorum. Çünkü dürüstlük; sahtekarlıktan daha kolay… *Sefillerin, fitnecilerin, fesatçıların, çıkarcıların, rüşvetçilerin, şerefsizlerin, hainlerin hepsinin ortak noktası kargaşa ortamını çok sevmeleridir. *Alçak zaten alçalabildiği kadar alçalmış. Öyleyse daha da alçalmaktan neden çekinsin ki… *Söylediysen yap; yapamayacaksan söyleme. *Kâğıt yoksa, kalem ne işe yarar? Tabii aynı şey kalemin yokluğu için de söylenebilir. *Olmaz ya, diyelim ki oldu ve sordular: Kim çocukluk günlerine dönmek ister? İsteyenleri değil, istemeyenleri sayalım. Çünkü bu daha kolaydır. *Yalandan da olsa, bir kere “Seni seviyorum.” Deseydi dünyalar benim olurdu. *Herkesin kasaplık yaptığı bir ülkede, koyun olup da sağ kalmak doğrusu zor iş… (Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba'dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |