İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
*Dünya dönüyor, aynı zamanda da hızla değişiyor. Ya sen? Bu değişime ayak uydurabiliyor musun? Ya da bundan da vazgeçtim, bu değişimin farkında mısın? *Adam ‘bir kendini bilmez’; seni nasıl bilecek? *Çıkarların için sattıklarından elde ettiklerini kâr değil, zarar hanesine yazmalısın. *Gölgesiyle övünecekti, o nedenle bir an önce güneşin doğmasını istiyordu. *Yoklama yapılırken adım okunduğunda “Namevcut!” dedim. Sonraki yoklamaların hepsinde “yok” yazıldım. *Biat kültürü, sorgulayanın da sorgulamanın da düşmanıdır. *Ben kapitalist değilim. Ama kapitalizmin çökmemesi için dua ediyorum. Çünkü bu çöküşün büyük bir felakete yol açacağını tahmin ediyorum. İşin acıklı tarafı duamın da kabul edilebileceğini zannetmiyorum! *Milletlerin sonunu hazırlayanlar hainler, beceriksiz yöneticiler ve korkak aydınlardır. *Yabancıların değil de yakınlarımızın sözleri bizi üzer. Çünkü dalı yaprak değil, meyvedir kıran… *Maç izleyenler; sporsever mi, sportembel mi? *Dünyada değersiz bir karış toprak bile yoktur; toprağın değerini bilmeyen insan vardır. *Tutunacak bir dal aradığında, bolken rahatsız ediyor diye kırdığın dalları hatırladın mı? *Düştün diye dert etme; önemli değil. Önemli olan düştükten sonra ne yaptığındır. *Bir fikrin zamanının geldiği, eyleme dönüşmesinden anlaşılır. Eyleme dönüşmeyen fikir, kafada dolaşan bir hayalet gibidir. *Defolu mal deyip geçmeyin, onların alıcısı sağlamlarından çok daha fazladır. *Aptallığın da sahtesi vardır. Çünkü bazen aptallık işe yarar. Bunu bilen kimi uyanıklar, aptal numarası yaparlar. *Sen kavrayamadın, bilemedin ya da göremedin diye gerçekler yok sayılamaz. *Dünya zaten bana dar geliyor, ne olur siz de biraz daha daraltmayın! *Aforizma, yolda olanların dillerinden hiç düşürmedikleri, her söylendiğinde değişik anlamlar çağrıştıran bir şarkıdır. *İnsanların önemli bir kısmı seni anlamaz; geriye kalan kısmı da aslında anlamaz, ama anlıyormuş gibi davranır. *Umutsuz olmak hoşuna mı gidiyor? Umutlu ol, belki de bunun sonunda da gene çok hoşlandığın umutsuzlukla karşılaşırsın. *Bana ne yaparsan yap, yeter ki yüreğimle alay etme! *Piyasada “Yazar Nasıl Olunur?” diye bir kitap dolaşıyor. Bunun için o kadar zahmete ne gerek vardı? Çünkü sorunun cevabı çok basit: Yaza yaza yazar olunur… *Kazandıkça maddenin esirleri daha gür bir sesle bağırıyorlar: Yetmez… Açız… Hepsini isteriz… (Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba'dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |