"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
** Denemezsen başarıp başaramayacağını bilemezsin. Denersen ya başarırsın ya da başaramazsın. Başaramazsan tekrar denemelisin. ** Akılsız baş yoktur. Her başta az veya çok mutlaka akıl vardır. Var olan bu aklı doğru kullanan ve kullanamayanlar vardır. İşte biz var olan aklı doğru kullanamayanlara “akılsız” diyoruz. ** Barışın muhafazası, savaşın devamından daha zordur. ** Şiddet hastalıktır. Bu hastalığa yakalanmış olan bireyler ve toplumlar şiddet uygulamaktan kendilerini alamazlar. Bu hastalığa önce adaletle şok tedavisi uygulanmalı, daha sonra sevgi ilacı ile tedavi sürdürülmelidir. ** Gerçekten bağımsızlık için savaşan bir ulus, er veya geç ona mutlaka ulaşır. Bağımsızlığa ulaşmayı isteyen bir ulusu engelleyebilecek hiçbir güç yeryüzünde yoktur. ** İnsanlarda sürü psikolojisinin bu kadar hakim olmasında “Sürüden ayrılanı kurt kapar.” Sözünün etkisi acaba ne kadardır? ** Ayrılık vakti gelip çattığınsa ya susulur ya da gürültü patırtı kopartılır. Hangisi daha güzel? Daha doğrusu ayrılığa yakışan hangisi? ** Bir işi yapamama mazereti olarak zaman bulamamayı öne sürenler, zaman bulduğunuzda neler yaptığınızı söyler misiniz? ** Ayının dostluğu, armut ağacına varıncaya kadardır. ** Başkasının ışığını sana tutmasını bekleme. Gerçekten aydınlanmak istiyorsan git o ışığın altına gir. ** Tembelliğin bin bir çeşit mazereti vardır. ** Asaletini sakla. Böylece sendeki asaleti görmek istemeyenin düşmanlığını engellemiş olursun. Görmek isteyen ise zaten gizliyken de görür. ** İnat, sert bir kayadır. Bu kayayı parçalayacak balyozu bulmak ise oldukça zordur. ** Espri yapmaya kalkar fakat ağzına yüzüne bulaştırır; çok komik bir espriye gülmez sadece bakmakla yetinir. Konabilecek teşhis: Aptal! ** Kendi zamanını dilersen boş işlerde harcama özgürlüğün var; benimkini değil… ** Alışkanlıklarımız, gönüllü esaretimizdir. ** Nimet şükür gerektirir; şükür de nimeti getirir. ** Uçurtma yere çakılınca, rüzgâra güvenilemeyeceğini anlar. ** Bilge kör değildir, ama görür de görmüyormuş gibi yapar. ** Eğer yüreğin de oradan ayrılmadıysa ben buna ayrılık diyemem! ** Hayata küstüm, baktım ki onun umurunda bile değil. Hayatı sevdim, gördüm ki o da beni seviyor. İşte hayatla benim aşkım böyle başladı! ** Hazları küçük gören, kötüleyen o kadar çok haz düşkünü insan var ki… ** Salak bile salaklığına bakmadan kandırabileceği kendinden daha salak birini arıyor. ** Özgürlüğün olmadığı bir yerde adaletten, adaletin olmadığı bir yerde de özgürlükten söz edilemez. ** Gökdelenler dünyanın kalbine saplanmış zehirli iğnelerdir. Gökdelenlerin yıkıldığı gün, dünya yeniden doğmuş olacaktır. ** Maskemi ver, insanları kandırmaya gidiyorum. Hangisini vereyim, ağlayanı mı güleni mi? ** Fikri olanın kurşun atmaya ihtiyacı yoktur. ** Gücün var kötülük yapmayı düşünmüyorsun; gücün yok kötülük yapma peşindesin. Gücün var kötülük yapıyorsun; gücün yok kötülük yapamıyorsun. Hangisi? ** Konuşmaktan yorulduğumda anladım ki kimse beni dinlemiyordu. ** Sevgili hayat biliyorum, seni elde etmek için çalışmadım ama söz veriyorum kaybetmemek için çalışacağım. ** Attığın bir bombanın parasıyla kaç tane aç insan doyar, biliyor musun? ** Bir şeylerin değişmesi konusunda tüm insanlar hemfikir. Ama değiştirmeye nereden başlayacakları konusunda anlaşamıyorlar. O nedenle de hiçbir şey değişmeden öylece kalıyor. ** Tüm dünyadaki okullarda çocuklara, onlara yarar sağlayacak bilgilerin bilerek öğretilmediği düşüncesine inanmaya başladım. ** Bu çılgınlık diğer deyişle hastalık tüm dünyayı tehdit eder hale geldi. Tedavisi de şimdilik yok. Üstelik insanlarda çılgınlığa yol açan etken de bulundu: Tüketim. ** Sevgili okur, geçen sene yayımlanan Oruç Baba'dan Aforizmalar'ın ikinci kitap hazırlığını yapıyorum. Her zaman olduğu gibi şimdi de değerli öneri ve görüşlerinizi almak üzere bu çalışmayı da internet ortamında sizlerle paylaşmak istiyorum. Katkı sağlayacak yorum ve eleştirileriniz için şimdiden teşekkürler... (ÖFH)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |