..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Çocuk > SÜLEYMAN GÜNER




19 Aralık 2002
Bozcaada'da bayram  
Benim bayramlarım vardı...

SÜLEYMAN GÜNER



:BCED:
Çocuğum.
Annemle babamın beni en sevdiği yaştayım.
En sevdiğim insanlarla, akrabalarımla dolu
Bozcaadamdayım.
Etiketi yeni sökülmüş çoraplarımla,
Altı hiç çizilmemiş kösele ayakkabılarım var ayağımda.
Son üç gece hiç uyumadan dikmiş üstümdekileri annem.
Babamın paltosundan bozarak,
Burda dergilerinden uydurmuş.
Bilirim ki ; sadece benim üstümde var adada.
"Nurhan yine döktürmüş,
Ne güzel giydirmiş çocuklarını" diyecekler.
Tabii sırtüstü çamura düşmezsem geçen bayramki gibi eğer
Anneannemlerini elini öpmeye giderken...

Çocuğum.
Babamın işten gelince boynuna atladığım yaştayım.
Annemle babam Adada parmakla gösteriliyor.
Ablamın masmavi gözleri, beline kadar dalgalı saçları var.
Bayram sabahı bile onları asılıyorum.
El öpmelerinde verilecek harçlıkları koyacağım,
Elişi kesemi hazırlıyorum.

Öncebitişiğimizdeki babaannemlere gideceğiz.
Yüzünü nadir gördüğüm babaannemi çok seviyorum.
Pembe yanaklarından öpmeye doyamıyorum.
Ama o hep amcamlarda kalıyor.
Bu gece benimle yat diye yalvarıyorum.
Kıramıyor.
Çünkü çocuğum.
Ve babaannemin en sevdiği yaştayım.
Bizim için hazırladığı mendilleri özenle katlayıp,
Beş kuruşları keseme atıyorum.
Amcam Cübben Ahmet''''in
Beni kızdıran şakalarıyla oyalanıyorum.
Yemini gagalayan tavuklu saat
Doymuyor bir türlü, hayret ediyorum.
Odanın ortasındaki kapaktan sızan
Nemli odun kokusunu duyumsuyorum.
Yengemin yaptığı bademli baklavaların
Bademlerine bayılıyorum.

Çocuğum.
Ahmet Dedemin beni en sevdiği yaştayım.
Birazdan anneannemlere gideceğiz.
Ahmet dedemin dizine oturacağım.
Bana, "Sen Kara Sülüman, ben beyaz Sülüman" diyecek.
Kızmayacağım.
Söz verecek beni eşeğin küfesine bindirmeye
Beraber eşek arılarını kovalayacağız.
Hem kıyıdan su çekmeme de izin verecek
Anneannemin sandıktan
Bizim için hazırladığı mendilleri çıkardığını anlayacağız
İkinci kattan gelen gıcırtılardan.

Çocuğum Muazzez yengemin Fatmanın
Beni en sevdiğ yaştayım..
Anneme Fatmalara gidelim diye yalvarıyorum anneannemlerde.
Ama o anneannemle konuşuyor.
"Dur be yavrum!" diye azarlıyor.
İki kişi konuşurken araya girilmez lafını o gün öğreniyorum.
Fatmalar yokuşta oturuyorlar.
Yokuşun sonunda da Binnaz Kınaannemler.
Büyük dayım vefat etmiş ama
Fatmalara gitmeden hanımı çevirecek.
Bizim için aldığı artizli sakızları,
Mendilleri verecek.
Çocuğu olmadığından Cicianne deriz.
Bağıra bağıra sever bizi, ses etmeyiz.

Çocuğum.
Çocukluğumun Bozcaadasındayım.
Bozcaadamın sahiden "ıssız bir ada" olduğu zamanlardayım.
Fatma, en sevdiğim arkadaşım.
Annesi bizi gülerek kapıda karşılıyor.
Üst katın merdivenlerinde,
Fatma''''yla Külkedisi adını taktığımız gri kedi,
Kapı kenarında iki güğüm,
Evde bir "sütçü teyze" kokusu,
Maşıngada dayımın tiryakisi olduğu çayı,
Köşede oturmuş, boncuk gözleriyle
Efkar cigarası tüttürüyor.
Biz Fatma''''yla arka bahçedeki paçalı tavuklarla
İneklere ve oğlaklara bakıyoruz.
Annemler dördüncü baklava ile
Üçüncü kahvesini içiyor.
Sokakta tiril tiril giyinmiş çocuklar
Ellerinden tutmuş anneleri.
Bozcaadada bir bayram daha geçiyor.

Çocuğum.
Annemle babamın,
Yokuşları rahatça çıktığı yaştayım.
"Girmeyelim" diyor annem.
Kapıdan öpüp dönüyoruz Binnaz Kınaannemin elini.
Sırada Namazgah Meydanı var.
Yedi çocuklu Kadriye Yengelere,
Oradan da Zeynep Yengemlere gideceğiz.
Meydanda çocuklar çatapat patlatıyor.
Annem bu kılıkta sokakta oynatmaz bizi.
Çaresiz elini bırakmadan Kadriye Yengelere gidiyoruz.
Hiç oyuncakları yok.
Yaşıtım da yok, tavuklu saat de.
Çok sıkılıyorum.
Annemin kulağına kırk kez
"Gidelim artık" diyorum.
Hasan Amcamlara gitmeden
Halama uğruyoruz.

Çocuğum.
Mekke''''den bana uzay tabancası getiren
Hacıeniştemin beni en sevdiği
Direksiyonda kucağına bile oturttuğu yaştayım.
Halamın bodrum kattaki mutfağının camına bakıp,
Yedi basamaklı evine girerken,
Yan camdan karaltılar görüp,
kapı eşiğindeki ayakkabıları sayıyoruz.
"Yabancı değil." diyor halam.
"Girin girin, Bamyacı Mehmetler..."
"Biraz fazla yakmışım bu kez
İstediğim gibi olmadı baklavalar" diyor halam üzülerek.
"Aaa çok güzel, hafif olmuş" diyorlar annemler gülerek.
Cebime zorla bir şeyler sokuyor halam.
"Hayır" diyorum "Teşekkür ederim"
"Al, al! Yabancı değil" diyor annemin gözleri
Ama ablamla paralarımızı çıkarıp saymamıza
İzin vermiyor aynı gözler.
Derken Hafız Amca''''nın oğlu Hasan Abiler geliyor.
Kalkıyoruz.
"Daha Melahat Ablalara gideceğiz" deyip
Müsaade istiyor annem.

Çocuğum.
Çocukluğumun bitmeyeceğini ,
Eski bayramları özlemeyeceğimi zannettiğim yaştayım.
Oysa değişen bir şeyler var bal gibi.
Şimdi İstanbul''''da yaşayan Hasan Amcamlara,
Misafir gelirdi İstanbul''''dan Hüseyin Amcamlar.
Annemin beş amcası var.
Ve bizi çok seviyorlar.
"Artık baklava alamayız" diyor annem nazikçe,
Çikolatalardan iki tane veriyor Zeynep Yengem
Çok seviniyoruz.

Çocuğum.
Bayramların tatil demek olmadığı,
Akrabalarımla kaynaştığım yaştayım.
Tatlı dilli, tombul elli Kınaannem,
Yediveren güller gibi açıyor.
Koynundaki güllerini koklamaya,
Dillerini dinlemeye doyamıyoruz.
Hiçbir şeye kızmaz Kınaannem,
Adı gibi tam bir Melek.
Ablamla bol bol şımarıyoruz.
Uçlarından meleklerin tuttuğu kordelalı aynalar,
Halka küpelidişi ve erkek zenciler,
Fehamet ablanın sazdan yaptığı güllü, balıklı panolar,
Bir kaç küçük çocuğun resmi var duvarlarda.
Evin içinden üzeri sac levha kaplı
Atık su kanalı geçiyor.
Kınaannem çok üzülüyor.
Ama Ömer amcam hiç oralı olmuyor.

Çocuğum.
Bir varmış bir yokmuş diye anlatılanların
Sadece masal olduğunu sandığım yaştayım.

Boz saçlarımla,
Boz-bulanık hayallere daldığım,
Bir bayram sabahında Bozcaadam''''dayım.
Deliyim belki,
O yüzden hala,
Deliye hergün bayramdayım.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Deliliklere
Gönderen: Yesim / İstanbul
5 Şubat 2003
O adada çocukluğunu ve bozulmamış tüm duyguları yaşadığın için çok şanslısın. "Ada\'m gibi Ada\'m " olan tek yer orası... Adayı yaşamak ve Ada yüreğini her zaman taşıman dileği ile... Aklı hep Adada yaşayan deli kız...

:: ah o çocukluk günleri
Gönderen: bjones / ist/turkey
13 Ocak 2003
okurken ürperdim. çocuk olmayı ne kadar da istedim şimdi.. ağzına diline sağlık.. taa çocukluğuma götürdün beni.. içim burkuldu..

:: çocuk yürekler
Gönderen: Didem Aykaş / İSTANBUL
24 Aralık 2002
Hayat sadece çocukluğumuzdan ibaret kalsa. Çocukluğumuz kadar güzel ve çocukluğumuz kadar temiz. 24/12/02




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Osmanın fasulyeleri (Deprem çocuklarına)
Eskiden biz ne oynardık...
Limanımıza hoşgeldin Öykü-Bebek !
Çocukluğun Taç Yaprakları

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Edepsiz şiir
Öpüyorum En Değerli Yerinden
Anne bana masalını anlat!
git başımdan şehvet
Süzülür içine mavi
Tabularını Yık
Nokta nokta nokta
Kararsız Adası
Ahh! Damarlarımda kaynayan şehvet...
ben bu gece öldüm Bozcaada'ya götürün

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Öksüz Lale (Anemon Çiçeği) [Öykü]
Düşlediğim kadar insanım... İnsan olduğum kadar hatalı... [Deneme]
Erken Boşalma [Deneme]
Logaritma Bilmeyen Vantrolog [Deneme]
Yanlış Bahara Çıkmış Kelebek [Deneme]


SÜLEYMAN GÜNER kimdir?

Üçle beşi çarpar Tövbelere bölerim Keşkeler çıkarırım zamandan Rakamları otlatırım sabah akşam Ben: sahte ozan Kendi içinde mutlu çoban! Rakamları boyarım maviye Naylon alırım. . . para satarım İlgi sayarım. . . bilgi sayarım Çaresizliğimi haykırır bilgisayarım Mevsimlerin göçünü görürüm 6. kattan Rakamlar düşer kanatlarından Krediler. . . rasyolar. . . faizler. . . Rakamlarla intihar eder istatistikler Sıfırlarını soyarım katrilyonların Kenarını oyalarım köhne hayatımın Siz tadını çıkarın hayatın Ben bur\'da oyalanırım Sefer tasında yarım yamalak düşlerim İstanbul\'un gönüllü kölesiyim Kör karanlıklara saklarlar İstanbul\'u Fazla mesaiden dönerken sobelerim

Etkilendiği Yazarlar:
Sait Faik, Orhan Veli, Nazım Hikmet, Sunay Akın, Ataol Behramoğlu, Özdemir Asaf, Can Yücel, Can Dündar, Yaşar, Ahmet Telli, Sezen Aksu, Cezmi Ersöz, Ergin Günçe


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © SÜLEYMAN GÜNER, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.