..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Ömer Faruk Hüsmüllü




4 Nisan 2013
Sokrat ile Meraklı Eşek Arısı - 12  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Sokrat: Maalesef zaman zaman bilimde bile skolastik düşünceye rastlanılmıştır. Bilimde Skolastisizm, eskiden her şeyi bilen bilim adamlarının bulunduğunu kabul ederek onların kitaplarını okuyup öğrenerek, tüm bilim konularını bu doğrultuda değerlendirmektir. Meraklı Eşek Arısı: Yani kendisi araştırma ve deney yapacağına bir bilim adamına sırtını dayayıp onun görüşleriyle bilimsel problemleri çözmeye çalışıyor. Aslında bu zihniyette olanlara bilim adamı da denmez ya…


:IBI:








(Önceki bölümün devamı...)

Meraklı Eşek Arısı: Yani düşmanları kapılarına kadar dayanmış, ama bunun farkında bile değiller. Çünkü üzerinde tartıştıkları konu onlar için çok daha önemliydi! Melekler dişi olsa ne olur, erkek olsa ne olur?

Sokrat: Ortaçağ Avrupası yüzyıllar boyunca skolastik anlayışın etkisi altında kalmış. Bu dönemde skolastik anlayışın özgür düşünme, sorgulama üzerinde çok büyük tahribatları olmuştur.

Meraklı Eşek Arısı: Skolastik ne demek Sokrat?

Sokrat: Skolastik genel anlamda kiliseye bağlı olan okullarda ve kilisenin otoritesini tanıyan üniversitelerde okutulan konular, uygulanan yöntem ve hakim olan zihniyet demektir. Herhangi bir felsefe okuluna sımsıkı bağlanıp kendini her tür eleştiriye kapamış olan bir otoriteye bağlanma zihniyetine de skolastik denir. Skolastik felsefe tam anlamıyla Anselmus’un felsefesidir. Bu düşünür Hristiyan dininin temel inançlarıyla yani dogmalarıyla Helen Felsefesi’ni uzlaştırmak için, eskilerin metinlerini kıyas yapa yapa genelleştirmekten ve tartışmaktan ibaret bir yöntem uygulamıştır. Bu yönteme de skolastik denir. Bu yöntemi kullananların imdadına benim takipçilerimden meşhur filozof Aristo’nun mantığı yetişmiş ve bilhassa bu mantıktaki tümdengelim yöntemine başvurmuşlardır.

Meraklı Eşek Arısı: Öyleyse dine dayanan düşüncelerin skolastik olduğunu söyleyebiliriz.

Sokrat: Söyleyebiliriz ama bu tam bir açıklama olmaz. Çünkü bir filozofu otorite olarak kabul edip, felsefi konuları onun düşünce ve görüşlerine dayanarak açıklama da skolastiktir. Hatta bilimde bile skolastisizme rastlanabilir.

Meraklı Eşek Arısı: Bilimde böyle bir anlayış olamaz! Ya da şöyle demeliyim; olsa da barınamaz.

Sokrat: Maalesef zaman zaman bilimde bile skolastik düşünceye rastlanılmıştır. Bilimde Skolastisizm, eskiden her şeyi bilen bilim adamlarının bulunduğunu kabul ederek onların kitaplarını okuyup öğrenerek, tüm bilim konularını bu doğrultuda değerlendirmektir.

Meraklı Eşek Arısı: Yani kendisi araştırma ve deney yapacağına bir bilim adamına sırtını dayayıp onun görüşleriyle bilimsel problemleri çözmeye çalışıyor. Aslında bu zihniyette olanlara bilim adamı da denmez ya…

Sokrat: Evet, öyle… Güzel özetledin.

Meraklı Eşek Arısı: Özetledim de konuyu tama olarak kavrayamadım. Örnek vererek anlatırsan daha kolay öğrenebileceğimi sanıyorum.

Sokrat: Konuyla ilgili örnekleri birlikte verelim.

Meraklı Eşek Arısı: Becerebileceğimden şüpheliyim. Bana anlattıklarını düşünmem için biraz zaman ver.

Sokrat: Acelemiz yok. Düşünmek için dilediğin kadar zamanı kullanabilirsin. Ben seni sabırla beklerim. Çünkü çok önemli bir faaliyet gerçekleştiriyorsun, yani düşünüyorsun.

Meraklı Eşek Arısı: Tamam hazırım.

Sokrat: Bir tane skolastik düşünce örneği veriyorum: “Doğrular kutsal kitaplarda gösterilmiştir. Çeşitli yollarla doğruları aramaktan vaz geçip, kutsal kitaplarda bildirilenleri yorumlamalı. Gerçeklere ancak bu yolla ulaşılabilir. “ Şimdi sıra sende!

Meraklı Eşek Arısı: “Filanca bilim adamı, fizik konusunda bilinmesi gerekenlerin hepsini bulmuştur. Fizikle ilgili konulara onun bilgileri ışığında bakmalı.”

Sokrat: Doğru bir örnek verdin. Ben söylüyorum: “Falanca savaşı askerler değil, evliyalar kazanmıştır. Nitekim düşman askerleri “bizi yenen savaş halinde olduğumuz ülkenin askeri değil, atlar üzerinde gelen, kılıçları çekili beyaz sarıklı, beyaz sakallı metrelerce boyları olan dedelerdir.” demektedirler.”

Meraklı Eşek Arısı: “Şunu şunu yaparsan dinden çıkarsın, cehenneme gidersin.”

Sokrat: “Aristo’nun tümdengelim yöntemi akıl yürütmelerimizde temel olarak alınmalıdır.”

Meraklı Eşek Arısı: “Bunu yaparsan çarpılırsın.”

Sokrat: “İbn-i Sina bütün hastalıkların tanı ve tedavisini bildirmiştir. Onun eserlerinden yararlanarak hastalıklara çare bulabiliriz. “

Meraklı Eşek Arısı: Başka bulamadım. Şu var aklımda, ama olur mu olmaz mı diye tereddüt ediyorum: “Sokrat her şeyi bilir. Onun düşüncelerinden faydalanarak biz de hayat ve felsefe hakkında her şeyi öğrenebiliriz.”

Sokrat: Neden olmasın? Doğru bir örnek verdin.Bir örnek daha:“Kilisenin gücü mutlaktır, bildirdikleri kesindir ve doğrudur. Tartışmasız kabul edilmelidir.”

Meraklı Eşek Arısı: Bu kadar! Maalesef başka bulamıyorum.

Sokrat: Yeterli zaten… Verdiğimiz örnekler bana bu konuda anlatılan ilginç bir hikâyeyi hatırlattı. Hikâye diyorum, çünkü gerçek değil. Ancak o dönemin zihniyetini çok iyi anlatıyor.

Meraklı Eşek Arısı: Dinlemek isterim.

Sokrat: Hikâye bu ya, Ortaçağ’da devrin ileri gelen papazları önemli bir konuyu tartışmak amacıyla bir kilisede toplanmışlar. Rahatsız edilmemek için kilisenin kapılarını sıkı sıkıya kapattırıp nöbetçiler dikmişler. Aradan birkaç gün geçmiş kapılar açılmamış, bir hafta geçmiş gene açılmamış. Çünkü hararetli hararetli tartıştıkları o önemli konuda bir türlü anlaşmaya varamamışlar. Bu kadar öneme sahip tartışma konuları acaba neymiş dersin?

Meraklı Eşek Arısı: Neymiş, diye bana sorma, sen söyle?

Sokrat: Lafın gelişi soruyorum canım. Söyleyeceğim tabii… Konu şu: Acaba bir atın ağzında kaç tane diş vardır? ( Skolastik anlayışa göre Tanrı bütün gerçekleri İncil’de bildirmiştir. O nedenle arayıp bulmak yerine Hıristiyanlık dininin doğmalarını yorumlayarak tüm gerçeklere ulaşabiliriz.) Haftalarca süren tartışmadan bıkan genç bir papaz nihayet dayanamayıp isyan etmiş ve demiş ki: “Arkadaşlar, bu tartışmalarla bir sonuca varamayacağımız artık belli oldu. Konunun çok kolay bir çözümü var: Gelin, dışarıya çıkalım. Bir at bulalım, ağzını açalım ve kaç tane dişi olduğunu sayalım!” Vay, bunları diyen sen misin? Dinsiz, imansız, kâfir! deyip genç papazın üzerine yürümüşler ve adamcağızı yaka paça kilisenin dışına atmışlar. Sonra da tartışmalarına devam etmişler.

Meraklı Eşek Arısı: Öyleyse skolastik anlayışta eleştiriye kesinlikle yer yoktur.

Sokrat: Evet. Skolastik anlayış asla eleştiriye yer vermez. Çünkü buna izin verirse otorite eleştirilecektir ve bu eleştiriler de otoritenin gücünün azalmasına hatta ortadan kalkmasına yol açabilecektir. Tabii böyle bir sonuç da, o skolastik anlayışın sonu demektir. Eleştirilmesine izin vermediği bu otorite; bazen bir dindir, bazen kilisedir, bazen bir din adamıdır, bazen bir filozoftur ve bazen de bir bilim adamıdır. Bir de şunu ilave edeyim: Skolastik anlayışlar dogmatiktir.

Meraklı Eşek Arısı: Bir düşüncenin dogmatik olup olmadığını nasıl anlayacağız?

Sokrat: Tüm dogmatik anlayışlar, bir düşünceyi tenkit süzgecinden, aklın tam kontrolünden geçirmeden olduğu gibi kabul ederler. Mesela otorite kabul edilen bir bilim adamının ortaya koyduğu düşünceleri tenkit etmek, bu zihniyet için mümkün değildir. Hele hele dinsel dogmaları oldukları gibi kabul etmenin dışında başka hiçbir seçenek yoktur.

Meraklı Eşek Arısı: Günümüzde de bu ya da benzeri bir anlayıştan söz edilebilir mi? Çünkü bilimsel düşünce çağımızda eskiye nazaran bir hayli ilerledi.

Sokrat: Skolastik anlayış bazılarının zannettiği gibi sadece Ortaçağ’da görülmemiştir. İlkçağ’da da vardı, sizin yaşadığınız bu çağda da var. Tabii en yaygın görüldüğü dönem Ortaçağ olmuştur.

Meraklı Eşek Arısı: Bilimsel ve özgür düşünce açısından bunun büyük bir tehdit olduğunu söyleyebilir miyiz?

Sokrat: Evet, söylenebilir.Bu anlayışın hakkını yememek için şunu da belirtelim yani bir faydasından da bahsedelim: Skolastik felsefe, insan zihnine “kılı kırk yaran” bir düşünme şeklini de kazandırmıştır.

Meraklı Eşek Arısı: Zararı faydasından kat be kat fazla.Meseladin uğruna yapılan savaşlarda da milyonlarca insan hayatını kaybetmedi mi?

Sokrat: Evet kaybetti. Bu savaşların görünürdeki nedenlerine değil, arkasında yatan gerçeklere bakmalıyız. O zaman yüzümüze karşı pis pis sırıtan “çıkar” ile karşılaşırız. Uzun bir konu… Tartışmaya saatler yetmez. Sohbetimizi burada bitirelim Meraklı Eşek Arısı!

Meraklı Eşek Arısı: Nasıl istersen! Güle güle Sokrat!

● ● ●



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Daire İçinde Bir Nokta Mısınız,yoksa Sadece Bir Nokta Mısınız?
Oruç Baba İle Bir Damla Sohbetleri - 2
Oruç Baba İle Bir Damla Sohbetleri - 1
Sen Gittikten Sonra
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 16
Düşündüren Sözler - 98
Düşündüren Sözler - 97
Düşündüren Sözler - 96
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 43
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 18

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Meczup Yakarışı
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âşık Veysel Olarak da Gitti
Nasreddin Hoca Fıkralarına Güler Misiniz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fıkraları
Aşk Üzerine Kıkır Kıkır Fıkralar
Gülmekten Bayıltan En Komik 10 Karadeniz - Temel Fıkrası
Varoluş ve Ölüm
Yüreğin İlâcı: Sevgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.