..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




5 Temmuz 2012
Hayata Tv Ekranından Bakmak  
Fuat Türker
İnsanların çok fazla düşünmeleri istenmiyor. Zihinleri eğlenceyle, tv dizi ve programlarıyla meşgul ediliyor. Birçok insan ekranda gördükleri dışında pek bir şey bilmiyor; ne verilirse onu alıyor. Bugün ne giyeceğini, ne yiyeceğini, nereye gideceğini ekrandan öğreniyor. Akşam yemeği sonrası yine ekran başında saatlerce dizi filmler izleniyor.


:ABIE:
Bugün görsel medya, belli bir dünya görüşünü yaygınlaştırarak ağır bir toplumsal yükümlülük üstleniyor. Hemen her gün anlamı ve yararı olmayan, içi boş televizyon programları izlemek toplumda olağan hale geldi. Telkinin dozu günden güne artırılarak, "hayatını yaşa" görüşü insanlara benimsetilmeye çalışılıyor.

İnsanların çok fazla düşünmeleri istenmiyor. Zihinleri eğlenceyle, tv dizi ve programlarıyla meşgul ediliyor. Birçok insan ekranda gördükleri dışında pek bir şey bilmiyor; ne verilirse onu alıyor. Bugün ne giyeceğini, ne yiyeceğini, nereye gideceğini ekrandan öğreniyor. Akşam yemeği sonrası yine ekran başında saatlerce dizi filmler izleniyor.

Dikdörtgen ekranda hep aşk üçgenleri izleniyor. Esas oğlan ve esas kızla ağlanıyor, gülünüyor. Onların derdi en fazla da kadınları geriyor. Ertesi gün, akşam izlenen dizi filmler üzerine yine saatler süren yorumlar yapılıyor. Kötü karakterlerden -adeta gerçekmiş gibi-nefretle, iyilerden sevgiyle söz ediliyor. Bir türlü kavuşamayan sevgililer için neredeyse dualar ediliyor.

Medya, Toplum ve Evlilik

Birçok tv kanalında evlilik programı adı altında dehşet verici programlar yapılıyor. Erkek adaylar milyonların gözü önünde “elimde şu mallarım var, karşılığında da şöyle birini istiyorum” şeklinde adeta mal beyanında bulunuyor. Buna bir bakıma mecbur kalıyorlar; çünkü bayan adayların da taliplerine ilk sorusu bu yönde oluyor.

Toplumda ’evlenip çoluk çocuğa karışmak’ hayatın en önemli amacı gibi görülüyor. Belli bir yaşa gelmiş kızların evlenmemiş olması merak uyandırıyor, sebebi araştırılıyor.

Bazı annelerin kızını yüceltmek için söylediği "kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi vermedim" sözü ise gerçekte kızları aşağılıyor. Bu sözü annelerin gururlanarak söylemeleri cehalettir. Zenginlik ve kariyer sahibi olmanın kıstas kabul edilmesinin ve bu özelliklerin gurur vesilesi sayılmasının o genç kızı ‘satılık eşya’ yerine koymaktan pek de farklı olmadığı ortada.

Medyanın ve toplumun yönlendirmesiyle eş seçiminde kıstas yanlış olunca kuşkusuz eş de yanlış oluyor. Bazı genç kızlar eş adayının yalnızca boyuna posuna bakıyor, evine, arabasına, servetine bakıyor. Ev beton yığınıdır, otomobil metal, insan da et-kemik yığınıdır. Bunlara bağlanamaz insan; bunlarla mutlu olunmaz. İnsanda akıl, iman, Allah sevgisi ve korkusu olmalı. İnsan derinliğe, Allah sevgisine, akla, imana bağlanır. Bunları ölçü almayan birçok genç kız ölü bir dünyada yaşıyor.

Bir genç kızın aradığının ne olduğunu iyi bilmesi gerekli. Birçoğunun bu yanlış seçimler nedeniyle "ağızları yanıyor", birçok kadın hayal kırıklıkları yaşıyor. Kimi içine kapanıyor, topluma, dünyaya, insanlara küsüyor, genç yaşta bedenen çöküyor. İnsanlardan korkarak, sevgiden ümidini kesmiş olarak, karanlık bir dünyada hayatını bitiriyor.

Birçok kadın, kocasından nefret ettiği halde sırf parası ya da çıkarı için evliliğini sürdürüyor. Kalben boşanıyor ancak maddi ihtiyaçları ya da beklentileri yüzünden gerçek anlamda boşanamıyor. Evlilikler mal-mülk ve makam gibi maddi ’şey’ler üzerine değil, sevgi üzerine kurulmalı. Eşler kendilerini merkeze koymak yerine empati yapmalı, kendilerini birbirlerinin yerine koymalı.

Kadının eşinde aradığı şey akıl samimiyet dürüstlük ve güven olmalı. Güven duymak insanı çok rahatlatır. Kadın, eşinin Allah’tan gücü yettiğince korktuğuna inanıyorsa, Allah’a bağlılığına şahit oluyorsa o zaman güvenin konforunu yaşayabilir.


Medya ve Aile

Çocuğun ilk öğretmeni annesidir. Ancak günümüzde çocuklar ilk bilgilerini anneleri yerine televizyonlardan almaya başladılar. Medyanın bilinçli kullanımı toplumda yerleştirilemediği takdirde bu sürecin devam edeceği anlaşılıyor. Medya insanları yönlendiriyor; özellikle kadınlar televizyonda izleyecekleri program saatine göre işlerini düzenliyorlar. Evlerde aileleri bir araya getiren akşam yemekleri bile genellikle ayaküstü geçiştiriliyor ya da tv karşısında yeniyor. Aile bireyleri iletişim eksikliği yaşıyor; anne baba izledikleri programlar farklı olduğundan ayrı odalarda oturuyor, çocuklar daha çok odalarında müzik dinliyor, bilgisayarda vakit geçiriyorlar. İletişim eksikliği yerine iletişim kopukluğu ifadesi, yaşanan durumla daha iyi örtüşüyor.

Aile, bir çocuğun en fazla ihtiyaç hissettiği, yerine bir başka ‘şey’ konulamayan, konulsa bile çocuğu yeterince mutlu etmeyen tek yapı. Çocuk tüm değerleri orada öğreniyor; eğitim sürecinde konan her tuğla onu inşa ediyor, çocuk kendisi oluyor.

Tüm bunlara rağmen, uzun yıllardır medyanın ve özellikle de televizyon programlarının ahlaki değerlerde neden olduğu bozulmanın düzelmesi ve tamamen ortadan kalkması çözümsüz değildir. Allah’ın beğendiği ahlâkın getirdiği aklın, özverinin, yardımlaşmanın ve hoşgörünün anlatılması, yayılması ve televizyonlarda güzel ahlâka uygun programların yayınlanması ile bu mümkündür.

Güzel ahlâkı gerçek anlamda yaşayan annelerin yetiştirip eğittiği çocuk, topluma, devletine ve milletine yararlı bir yurttaş, ailesini seven, saygılı bir evlat, özverili bir arkadaştır. Bu yapıdaki bireylerin oluşturduğu bir milletin huzurlu, mutlu ve birlik ruhuna sahip güven dolu bir yaşamı olur. Birbirlerinin "farkında" olan, birbirine sevgi ile bakan, samimi, içten insanlardan oluşan ailelerin çoğalması, toplumun geleceği için en önemli güvencelerden biridir.

Kadın Haberleri.com



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Ne Kadar Aciziz!..
Gerçek Sevgili
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.