İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret |
|
||||||||||
|
‘Yarattığı herşeyi en güzel yapan’ Allah, hissedip zevk alabilmemiz için yarattığı tüm güzellikleri evrenin her santimetrekaresine yerleştirmiştir. Baktığımız her yerde O’nun Cemil (güzel), Musavvir (tasvir eden, şekil ve suret veren), Sani (Sanatçı) ve Bedi (örneksiz yaratan) isimlerinin tecellilerini görebiliriz. Güneş doğar ve batarken gökyüzünde oluşan görsel şölende, Allah’ın Sani isminin tecellisini izleriz. Bir kelebeğin kanadındaki kusursuz simetriyi ve yanardöner renkleri fark ettiğimizde Allah’ın Musavvir isminin tecellisini görürüz. ‘Ol!’ buyruğuyla yaratılan atomlardan, moleküllerden, hücrelerden, canlılardan, gezegenlerden, yıldız ve galaksilerden oluşan, insanın kavrayış gücünün dışındaki sonsuz âlemin muhteşem güzelliklerini düşündüğümüzde sonsuz ilim ve güç sahibi olan Allah’ın Bedî ismini hatırlar, tecellisine hayranlık duyarız. Çok güzel bir çocuk gördüğümüzde; duru teni, ışıl ışıl gözleri, yüzündeki mükemmel simetri Allah’ın Cemil isminin bir tecellisi ve Allah aşkıyla bakan onu görür. Güzelliği arayan insan, gerçekte Allah’ın benzersiz sanatından, üstün ilminden, eşsiz güzelliğinden ruhuna zevk verecek olanı arar. Güzellikten alınan zevk de Rabb’imizin bu özelliğinin kulu üzerindeki tecellisidir. “Allah güzeli sever” buyurur Peygamberimiz (sav). Allah’ın ruhundan taşıyan kulları da güzeli severler. Ancak tüm güzellikler, dünya koşullarında bozulur, eskir, yıpranır ve sonunda da yok olur. Çok güzel bir insan zamanla yaşlanır, yıpranır, muhteşem güzellikteki bir çiçek birkaç gün içinde solar, kurur ve güzelliğini yitirir. Çok gösterişli bir ev ya da araba bile zamanla yıpranır. Görüldüğü gibi dünya üzerindeki tüm güzellikler zamanın yıpratıcı özelliği ile bir gün yok olur. Allah dileseydi sonsuz gücüyle sonsuza dek sürecek güzelliklerle dünyanın her yanını kuşatırdı. Ancak, imtihan gereği, kullarının Kendisi’ni tanımaları, gücünü anlamaları ve cennet özlemi duymaları için eksiklik ve acizlikleri de yaratmış. Gerçekte insanın güzelliği arzu etmesi bir ‘kusursuzluk’ arayışı. İnsan, içindeki kusursuz güzellik isteğine gerçek anlamda yalnızca cennette kavuşabilir. O halde çabamızın, bizi gerçek mutluluğa ulaştıracak olan gerçek güzellikleri elde etmek için olması daha akıllıca olmalı değil mi?..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |