..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Haydar Köprülüoğlu




14 Mayıs 2012
Yaşam Sofrasından Kırıntılar  
Haydar Köprülüoğlu
Birey, toplum, millet olarak yaşananları görüyor, hiçbir şey olmamış gibi sonucuna katlanıyoruz. Devlete, bir kuruma kapılanmış kişilerin hakları korunduğu halde, emeklinin, düşük gelirli esnafın, kadrosuzların, işsizlerin hakları boşlukta içler acısı. Futbol taraftarları bile teröristlerin bir benzeri görüntüsünü vermiştir. Saygılarımla.


:AGAF:
Yaşam sofrasından kırıntılar


Doğal afetler, mukadder akıbet ölüm dışında, insanlara üzüntü veren acılar, hemcinsleri tarafından yapılmaktadır. Aşk acısı, maddi değerler kaybı, manevi yönden gördüğü eziyetler, çıkar kavgaları bunlardan bazıları. İnsanın doğasında rekabet hırs vardır. Bunlar için yaşama donanımlı başlanması gerekiyor. Özellikle de bir ömür beraber yaşatacağınız evliliklerde.

Acılar insanı olgunlaştırır. Bir işi gözümüzde büyütürsek, iş daha da ağırlaşır. Bunun gibi acıları da sindirerek unutmak gerekiyor. Zor gibi görünse de, zorunlu olarak yapacağımız bir iş de bizleri olgunlaştırır, yüceltir, güçlendirir.

Frekansını tutmadığın yerde barınma, barınmaya çalışsan da, onlar seni barındırmak istemez.Çünkü onlar durdukları ortamda, küçük dünyaları içinde, seni görmek istemez. Sen içlerinde olduğun sürece, mumlarının söneceğini bilirler. Kartvizitleri yoktur asla da olmayacağını bilirler. Siyasetle seçimden seçime, çıkarlarına günü gününe, her konusunda ilgi duyarlar.

Küçük dünyaları dedik, bu dünya -et ile ekmek, eti ete dökmek- çerçevesini aşamayan, içinde gizli günahlarıyla yaşayanlardır. Kendi üstlerini örtmek, yakınlarına gelmemizi önlemek için daima üst perdeden çalarlar. Höt diyen çıkana kadar da borularını öttürürler.

Her kişi, kendi özelinde hak etmediği şaka veya tatsız olaylarla karşılaşabilir. Geçmişte yaşanan, unutulmuş bir olayı çarpıtılarak, hatta üstüne eklemeler yapılarak üçüncü şahıslara anlatması, kendisine ait zafiyetten kaynaklanan o kişiyi aşağıladığı kadar, anlatılanı, yani o kişinin dinamizmini yükseltir, güçlendirir. Öldürülmek istenen adam, öldürmek isteyenden manen çok daha güçlüdür.

Açık bırakılmış her kapı dürüst insanlara namus, dürüst olmayana bir fırsattır. Hele günümüzde yaşanan madde solumalarına ara vermezler. Günümüz kalbur gibi gözeneği çok bir yaşam tarzı. Kayan yıldızlar, Yıkılan itibarlar, yakılan arabalar, ayak altında soyulmadık ev, dükkan kaldı mı bilemem? Derbi maçlarda stadyumlarda 4, 5 bin polisimiz görev alırken, kentin çok yerinde açık kapı bırakmıyor mu? Son Fenerbahçe – Galatasaray derbisinde, mahallelerdeki gece kuşu çetelerinin açtığı hasarı bilmiyorum, stadyumun içinde ve dışındaki ölü 2, yaralı ve maddi hasar çok, fatura ağır. Kim ödeyecek bu faturayı Karakoç arkadaşıma soruyorum, arkadaşım gülerek, “Başbakan bilir” diyor. Açlık uncudan kaynaklanıyorsa fırıncı ne yapsın. Kamu yararı adına ya satacak, yada Akaryakıta, doğalgaza, köprüden geçişlere, ilaç farklarına, kamu yararı adına, kamunun ne malı varsa zam koyacak. Bunları yazarken haber geldi, bundan böyle otobanlar ve viyadüklerden de ücretli geçeceğiz.

Adalet, ne kazanmak için pahalı, ne kaybetmek için ucuzdur. Kaybedilen her haklı dava, Devlet’e çok pahalıya mal olur. Adaletin yükü toplumun rahatsızlığıyla orantılıdır. Yeter ki bu yük kendi içinde artmasın. Adalet, teraziyi tutan hakimlerle aydınlanır, yönetimlerle yol alır. Önemli olan hakimlerin, parlâmento’nun aydınlığıdır. Saygılarımla.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Başkalaşım

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aşık Veysel ve Necip'in Öyküsü [Şiir]
Ömer Hayyam [Şiir]
Nostalji [Şiir]
Hikaye-i Osmaniye [Şiir]
Bakın Ne Diyor Eyyam [Şiir]
Volga Mahkumu [Şiir]
Gönül Ağrısı [Şiir]
Mührü Hümayun [Şiir]
Yiğidi Öldür Hakkını Yeme [Şiir]
Millete Atılan Goooool! [Şiir]


Haydar Köprülüoğlu kimdir?

İlerleyen yaşımdan dolayı kısa yol tabiriyle, konularımı daha çok nazım olarak ifade etmeye çalışıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Yaşadığı çağın çarpık düzenini sergileyen yazar veya kişiler.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Haydar Köprülüoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.