..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Uygarlık, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayıda artmasıdır -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Necmettin Yalcinkaya




20 Nisan 2012
Bir Dağ Kulübesi  
tren,bahnhof,mutsuz,kamp

Necmettin Yalcinkaya


Yolcular aceleyle indi-bindi yaptılar. Dakikti tren, otobüs dakikti, gemiler dakikti, insanlar dakikti, her şey bir saat gibi düzenli çalışıyordu.


:ACEG:
Kendini bir dağ kulübesi gibi yalnız, yapayalnız hissediyordu. Başı yüksek dağlar gibi dumanlı ve karlıydı. Gözleri sisliydi… Bunun nedenini bilemiyordu…
Gölü çevreleyen beton duvarın üzerine oturmuş, ayağının birini altına almış, diğer ayağını boşluğa bırakmıştı. Gözlerini uzaklara dikmişti; birilerini bekler gibi bir hali vardı. İçindeki sıkıntı, onu kemirmeye başlamış, daraltmıştı yüreğini…

Oturduğu yerden kalktı, gölün kıyısına kadar indi… Kumsalda topladığı, ince, hafif taşları suyun üzerinde yüzdürmeye başladı… İçi bir hoş oldu, çocukluğuna dönüverdi bir an için; çıplak ayaklı, yırtık pırtık yamalı pantolonu, yoksul ama mutlu bir çocuk… Acı acı gülümsedi...

Teknelere, gemilere takıldı gözü. Kesmedi içinin yangınını, oradan binalara bakındı, hayranlıkla karışık bir duyguyla… Yüzyıllık binaların hâlâ sapasağlam ayakta durmalarına şaşırdı kaldı. Aklına yeni bir şey gelmişçesine saatine bakındı. 20 dakikası vardı, trenin gelmesine. “İyisi mi Bahnhof`a gideyim, orada bekleyeyim trenin gelmesini “ diye geçirdi içinden…

Kısa sürede vardı Bahnhof’a; tahta bir banka çöküverdi, içindeki tüm kasvetli ağırlığıyla. İrkildi birden, bilet almadığını fark ettiğinde. Bilet almamak 80 Fr para cezası demekti, siciline işlemek demekti. Korkusu bundandı. Fırladı yerinden, gişeye koştu. Biletini aldı. Rahatladığını hissetti. Dönüp tekrar eski yerine oturdu. Tren yaklaşıyordu; görebiliyordu.

Tren büyük bir gürültüyle geldi, oturduğu tahta bankın önünde durdu, stresini boşalttı, ıslığını çalarak. Yolcular aceleyle indi-bindi yaptılar. Dakikti tren, otobüs dakikti, gemiler dakikti, insanlar dakikti, her şey bir saat gibi düzenli çalışıyordu. Kafayı taktı bu düzenliliğe, kızdı, hatta küfretti… Dişlerinin arasından dökülüverdi küfürler.

Bir anlam veremiyordu içini sürekli kemiren bu duyguya, neden bu kadar gergin, huzursuz ve negatifti, bilemiyordu… Belki de yıllardır içinde biriktirdiği tüm acılar, tüm olumsuzluklardı içini kemiren şey. Bilemiyordu… Canı bilmek de istemiyordu zaten. Hem bu saatten sonra içini kemiren şeyin ne olduğunu bilmesi ona ne yarar sağlardı ki!

Mutsuzluğu, mutsuz yaşamayı seviyordu. Ya da sevdiğini sanıyordu… Bir kaç ay olmuştu, Avrupa’ya gelişi. Bir şeylerden kaçmak istercesine… Dostlarının yardımıyla bir iltica kampına başvurmuştu. Orada kalıyordu. Kamp tepelerin üzerinde bir yerde, ıssız, şehir yaşamından izole edilmiş bir yerdeydi. Manzarası mükemmeldi; doyulmuyordu. Tepeden aşağılara bakıldığında 3 ülkenin toprakları ve sınır kapıları açık seçik gözüküyordu. Sürekli araçlar giriş-çıkış yapıyordu sınırdan. Araçlar kontrol edilmiyordu, ya da rastgele kontrole uğrayan araçlar vardı... Halil kendini bir aracın içine koyuyor, korkusuzca bir o sınırdan giriyor bir bu sınırdan çıkıyordu. Bir de yalnız olmasaydı; daha iyi olacaktı. Sevdikleri yanında olmuş olsaydı bu kez de sığmayacaklardı; dar gelecekti aracın içi. Kalabalıktı aracın içi; birbirlerine karıştı nefesleri. Hissetti bunu. Mutlandı; içerisine tarifsiz bir sevinç gelip oturdu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zehra
Kısa Bot
Toprak Kokusu
Sahile Vuran Kelebek
Kömür Gözler
Balik ve Melisa
Anamdan İnciler/ Anamın Entarisi
Yeni Bir Gün, Yeni Bir Umuttu Onun İçin…
Bir Gün Mutlaka!
Böcek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Yanım Eksik Kalır [Şiir]
Alıp Getirmeli Seni Bana [Şiir]
Göğü Kucaklamak [Şiir]
İnadım İnad İşte... [Şiir]
Susturamam [Şiir]
Sana Koşarken [Şiir]
Yapayalnız Bir Başıma [Şiir]
Resmine Baktıkça [Şiir]
Bu Gece... [Şiir]
Sırası Mıydı? [Şiir]


Necmettin Yalcinkaya kimdir?

1960Sarıkamış doğumlu. 1977-78 İzmir Namık Kemal Lisesi Edebiyat mezunu. Ozan Yayıncılıktan 12 Eylül’de Çok Güldük Netekim! Mendil Sen Kokuyordu ve Stres Bileziği ve On Çocuktuk Anı/Öykü. Çeşitli dergi ve sitelerde öykü, şiir yazarlığı. Ayrıca Edebiyatbahcesi. net sitesinin kurucu emekçisiyim. Yürüyüş, sinema, tiyatro ve olta balıkçılığı hobilerim var. Yazmayı ve okumayı seviyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Tolstoy,Ahmed Arif, Nazim hikmet, Cengiz aymatov,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Necmettin Yalcinkaya, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.