"Sevgi bilmekten doğar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Evlilik merasimlerinin bir kısmı sade bir nikah bir kısmı ise düğünlerle gerçekleştiriliyor. Nikâhları özelliği olan lüks yerlerde gerçekleştirenler yanında belediyelerin nikah salonlarında yapanlarda var. Düğünlerin şatafatının ise sonu yok gibi. Düğün salonlarında, sokak aralarında, evlerde, harman yerinde, plajlarda, otellerde, sosyal tesislerde, dernek salonlarında, köy kahvelerinde yemekli yemeksiz yapılan düğünler. *** Evlilik hazırlıklarının koşuşturmaları sırasında yaşananlar. Görümceler, eltiler, kaynanaların beğenmesi de şart olan çeyiz ve eşyaların seçimi ve bu seçim sırasında yaşanan tatsızlıklar. Nikah şahitlerinin belirlenmesi. Kuaför ve fotoğrafçıda yaşananlar. Gelin arabasında muhakkak bulunmak isteyenlerin ısrarıyla bu sıcaklarda arka koltukta gelin ve damadın yanına iki kişinin daha oturması… Düğün konvoylarının trafikte oluşturduğu sıkıntılar, korna sesleri… Gelin arabasının önünü keserek bahşiş almaya çalışanlar… Takı merasimleri… Kaliteli müziğin, ses seviyesini sonuna kadar açmakla yapılabileceğini zanneden müzisyenlerin işkencesi… Düğün salonlarında yazın en sıcak günlerinde çalışmayan klimaların ne işe yaradığını anlamaya çalışan davetliler ile garsonların tartışmaları. Davetiye gönderilmesi unutulanların kırgınlıkları… “Hadi kız oynasana” ısrarları ve çelenk, çiçek gönderenlerin kendi çiçeklerini kontrol etmesi… Ve düğün masraflarının ödenmesi gereken taksitleri… Bu son cümlede belirttiğim husus en uzun sürecek olan sıkıntı… *** Birkaç yıldan beri ise dikkat çeken başka bir durum daha var. Böyle devam ederse “kambersiz düğün olmaz” sözünün yerine “Havai fişeksiz düğün olmaz” sözü kullanılacak herhalde. Köy yada şehir düğünü hiç fark etmiyor havai fişek gösterisi herkesin aklında. Bir kısmı birkaç dakikalık gösteri, bir kısmı 5-10 dakikalık gösteri yapıyor düğünlerinde. Daha uzun yapanlarda var. Davetlilerin yorumları işte burada başlıyor. Örneğin “Falancanın düğününde 20 dakika sürmüştü”. “Bunların fişekleri yerli herhalde, fazla yükseğe çıkmıyor” yada “ucuz fişek almışlar” gibi… Düğün sahiplerinin de kendilerini savunacak mazeretleri vardır herhalde; “çok havai fişek aldık ama burası rutubetli bölge ya rutubetlendiler o yüzden patlamadılar” veya “havai fişekleri patlatan kişi uzman değilmiş çırağı gelmiş” gibi şeyler uydururlar. Bana keyif veren ise, düğünler yada bir açılışa davetli olanların hep beraber kafalarını 45 derece arkaya eğerek havaya bakmalarını izlemek. Çok tuhaf bir görünüm oluyor. Bir de konuşmasalar daha iyi olacak ama konuşuyorlar havai fişekleri izlerken. Ne kadar güzel patladığını, daveti verenin ne kadar başarılı olduğunu hatta ne kadar ince ruhlu olduğunu söyleyip tebrik ediyorlar. Ben ise havai fişekleri gördüğümde “ayranımız yok içmeye…” ile başlayan sözü hatırlamakla kalmıyor, kırmızı kıvılcımlarda lityum ve stronsiyum, turuncunun kalsiyum, yeşil kıvılcımda baryum, beyaz renkli kıvılcımlarda alüminyum ve titanyum, mavi kıvılcım da ise bakırın havaya saçıldığını ve havaya giden paralar ile gösteriş merakının seviyesini görüyorum. Evet, düğün mevsimi başladı. Evlenecek olanlara mutlulukların daim olmasını diliyorum. Fakat havai fişek gösterisinin bu mutluluk üzerine hiçbir katkısı olacağını sanmıyorum. Bugünkü şartlarda evlilikleri mutlu bir şekilde devam edip 25. ve 50. yıllara ulaşırlarsa işte o zaman havai fişek gösterisi yapmalı insan. İşte o zaman patlayan her fişekte gökyüzünde oluşan renk cümbüşü evliliklerinin ne kadar renkli geçtiğini, binlerce kıvılcım ise evliliklerinin her anının ne kadar mutlu olduğunu kanıtlar. (Gürsel ÇOLAKOĞLU)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © gürsel çolakoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |