..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İtiraflar > Ömer Faruk Hüsmüllü




26 Mart 2012
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 46  
Ömer Faruk Hüsmüllü
*Hayat bir sofradır. Kimi hiç oturamaz, kimi bir-iki lokma alıp kalkmak zorunda kalır. Buna karşılık karınlarını doyuranlar olduğu gibi, çatlayıncaya kadar yiyenler de vardır.*Bir de baktım ki zaman beni hiç umursamıyor. Bu yüzden ben de artık onu takmıyorum!*İçinden gelerek gülümseyen her yüz, dostluk için bir davetiyedir.*Dilinle döven, elinle dövenden daha fazla acı verir.


:AEHJ:

*Hayat bir sofradır. Kimi hiç oturamaz, kimi bir-iki lokma alıp kalkmak zorunda kalır. Buna karşılık karınlarını doyuranlar olduğu gibi, çatlayıncaya kadar yiyenler de vardır.

*Bir de baktım ki zaman beni hiç umursamıyor. Bu yüzden ben de artık onu takmıyorum!

*İçinden gelerek gülümseyen her yüz, dostluk için bir davetiyedir.

*Dilinle döven, elinle dövenden daha fazla acı verir.

*Cahilliğine, bilgisizliğine fazla ses çıkaramam, belki bir sebebi vardır diye düşünürüm. Ama haddini bilmezsen asla affedemem.

*Gözlerini senden kaçırıyorsa mutlaka bilmenden çekindiği bir şey vardır.

*Sevmek için sebep aranmaz.

*Sen iyi bir oyuncu isen, hayatın sana oynayacağı oyundan hiç korkun olmaz. Yok, kötü bir oyuncu isen, hayat seni defalarca hezimete uğratır.

*Kitap gibi değil, defter gibi olanı dost seçerim. Böylece hep ben onu dinlemek zorunda kalmamış olurum.

*Beceriksizler çözmeyi değil de düğüm atmayı iyi bilirler. O nedenle de el attıkları her konu kördüğüm haline gelir.

*Tarih, hainlerin işleri bitince, kendilerini kullananlar tarafından yok edildiği örneklerle doludur. Yani kullan, at ve sifonu çek!

*Din ticareti yapanlar, sıfır sermayesi olan, getirisi oldukça yüksek bir iş kurmuş olan uyanık müteşebbislerdir.

*Yıllar önce adam arayanların olduğunu duymuştum. Hâlâ arıyorlarmış! Bulurlarsa lütfen bana da haber versinler…

*Dünyayı güzelleştiren aşk mı?

*Zor iştir insanın kendini tanıması; ondan daha da zordur tanıdıktan sonra kendini sevmesi.

* Takip ediliyorsanız arkanızdakilerin bütün sorumlulukları sırtınıza biner; takip ediyorsanız sadece kendinizden sorumlusunuzdur.

*Candan gülücüğü sahtesinden ayırt edebildiğinde hayat ile ilgili çok önemli bir bilgiye ulaşmış olursun. Çünkü artık, kolay kolay tuzaklara düşmezsin.

*Ahlâk, bir toplumun temelidir. O yüzden bir toplumdaki ahlâkî çöküş, o toplumun da sonu demektir.

*Kalabalıkların karanlığa götürdüğü çok insan gördüm; aydınlığa çıkardığına ise hiç rastlamadım.

*Önyargı, bir insanın özgürlüğünün kendisi tarafından kısıtlanmasıdır.

*Hayalleri küçük olanın; hedefleri de dünyası da küçüktür.

*Aklıma gelen kötü, çirkin, rahatsız edici, olumsuz düşünceleri siyah bir poşete koyuyorum; güzel olan düşünceleri ise bir bahçeye ekip sevgi ile suluyorum. Bu beni rahatlatıyor, huzur veriyor. Siyah poşettekiler tabi ki tamamen yok olmuyorlar, zaman zaman tekrar ortaya çıkabiliyorlar. Fark ettiğimde onları tekrar yerlerine gönderiyorum. Bahçem ise her geçen gün biraz daha genişliyor.

*Kalbinle göremiyorsan, gözlerinin sağlamlığı ile övünmen gereksiz.

*Benim sevincimi, üzüntümü paylaşmamı sana teklif edemem; dilersen özgürlüğümü paylaşalım!

*Hayat, durduk yerde sana gülmez; bir de sen onu güldürmeyi denesen!

*Evreni anlamaya çalışan kişiye –bir felsefî sistem kurmamış bile olsa- ben filozof derim.

*Evrendeki hoşgörüye hayran kalmamak mümkün mü? Baksanıza her ırktan her türlü özelliğe sahip insanı, her türden hayvanı, her çeşit bitkiyi ve her türlü cansız varlığı içinde barındırıyor.

*Madde ben’in dışında, ben’den bağımsız olarak var; ancak maddenin varlığının farkına varabilmek için de düşünen bir ben’e ihtiyaç var.

*Ağacından ayrılan yaprak, özgür olduğunu zanneder; tâ ki rüzgârın kölesi olduğunu fark edene kadar…

*Küçük adamlar zaman eleğinin altına düşmekten kendilerini kurtaramazlar; büyük adamlar ise hep üstte yani eleğin içinde kalırlar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İtiraflar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Daire İçinde Bir Nokta Mısınız,yoksa Sadece Bir Nokta Mısınız?
Oruç Baba İle Bir Damla Sohbetleri - 2
Oruç Baba İle Bir Damla Sohbetleri - 1
Sen Gittikten Sonra
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 16
Düşündüren Sözler - 98
Düşündüren Sözler - 97
Düşündüren Sözler - 96
Oruç Baba’dan Aforizmalar - 43
Oruç Baba"dan Aforizmalar - 18

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Meczup Yakarışı
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âşık Veysel Olarak da Gitti
Nasreddin Hoca Fıkralarına Güler Misiniz?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fıkraları
Aşk Üzerine Kıkır Kıkır Fıkralar
Gülmekten Bayıltan En Komik 10 Karadeniz - Temel Fıkrası
Varoluş ve Ölüm
Yüreğin İlâcı: Sevgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.