Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Neden......sen beni bu kadar basit görürken ben neden sana böyle hasretim....senin için ben hiç olmadım ki,neden bunu bana hiç söylemedin..bir gün gidecektin zaten keşke bu kadar alıştırmasaydın keşke bu kadar kötü hissetmeme sebep olmasaydın biliyordun bir gün gideceğini ben bilmesemde sen biliyordun...yaşadığımız hep kötü şeyler değildiki....ben güldüğümüz eğlendiğimiz çok anıyı hatırlayabiliyorum...ve ne kötüki hep onları hatırlıyorum...başka şeylerle meşkul olmaya çalışıyorum olmuyor yinede bitmiyor...bitmiyorsun.o kadar aldatılmışlığıma ragmen geçmiyorsun........... Beni bırakma diye ağlamıyorum bak....gitme hayatımda hep sen ol istiyorum ...ben seninle yaşlanmak istiyorum...izin ver yanında olayım demiyorum.seni özlüyorum sadece...hayallerimin hepsini rafa kaldırdım hatta bunlar benim için ütopya...bak en küçük bir beklentim yok senden...benden bekleneni bile yapamıyorken kimden ne bekleyebilirimki.....bir odaya kapanıp sadece uyumak istiyorum...hiç güneş doğmayacak gibi bütün sevdiklerim iyi olsun ama ben hiç konuşmadan kimseyi görmeden orada öylece durayım istiyorum...sensiz geçireceğim günlerin bu kadar zor olacagını biiyordum, ama bu hiçlik hissini yaşayabileceğimi bilmiyordum...hep keşke demeye başladım ve yine diyorum keşke hiç öğrenmeseydim bu hissi...anlaşamıyorduk ayrıldık,o başkasına aşık oldu ve gitti demek bile bu kadar canımı acıtmazdı.....ama bu yaşanmamışlık hissi,bu her hangi bir kadın olma hissi,kullanılmışlık hissi,hiç bir duyguya konulmamışlık hissi,kıskanılmamış hani başının üzerine çıkardıgın biri olamamışlığın dışında, ayaklarının altında ezilmişlik hissi ve kelimelere dökmekte zorlandığım ama hep gerçekte yaşadığım arada bir istediğin biri olma hissi.....................keşke keşke elinde tuttugun telefonun kadar deger verebilseydin bana...gerçekten güzel oldugunu düşündüğün günler hatırına verebilseydin...gösterdiğim özveri adına,sana duydugun sadakat adına,bunca yıl sabırsızlıkla sana koşmak için yanında bir kaç saat gerçireceğimi bildiğim halde yorgunluktan ölsemde saatlerde bitmek bilmeyen yollar adına,bir canım demenle canımı verebileceğim kadar seni sevmemin hatırına degerli olabilseydim.... Olamadım.... bu değersizlik hissi seni özlemiş olmamdan daha fazla acıttı beni..içimdeki öyle birşeyki ne seni düşünmeden geçiriyorum ne benim için düşündüklerini kabul edebiliyorum ne kendimi affedebiliyorum ne seni. .....kendimi tanıyamıyorum üstelik,kendimi bulamıyorum............. gelsen tamam düşünme artık ben ikimiz içinde düşüneceğim desen,yumrugunu masaya vursan benimsin gidemezsin,bırakmam nereye gidersin git bulurum seni desen...göğsüne yaslayıp sabaha kadar huzurla uyu diyebilsen...şevkatle ama şehvetsiz....sevgiyle....sade ve sadece benim için.........ama yinede affedememki seni...yinede affedememki kendimi....sıgdıramıyorum içime hiçbirini...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © mine çançooğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |