Tüm insanlık bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Eriyen bir mum misaliyim Ne kadar takatim kalmışsa, ancak o kadar yazan nefesim İbretle etrafımı seyrederim, kimi vakit dalar kuytu yerlere giderim Düşünmek için emek vermeyi aziz bilirim, akıl ve izanımla insan değil miyim Sanki sokağa ilk çıkan benim Mezarlığın sessizliğini andım, ürperdim neden şaşırdım Yoksa umutlarını kurutan bir zabitmiydim, niçin gönlümü ihmak ettim Ruhumu celbeden, ahdiyle bedelleştiren, kalbimi inşirah için meyletsin isterdim Birazdan iki kız çocuğunu fark ettim Sekiz ve beş yaşları rasasındaydı, yüreklerinde heyecan var dedim Merak etmiştim, pjamalarıyla ayaklanmışlar, içinde umut taşıyor bildim Ne kadar soğuktu,benim üşümem yaşlılığımdan mıydı, onların haline imrendim Nasılda hazla muhabbet ediyorlardı Biri terlikli, bir diğeri sanki aldırmaz gibiydi, zaten üşümüyorlardı Anne ve babaları aklıma geldi, derin bir sancı içimi sardı, duyarsızar mıydı Yoksa onlar uyurken habersiz mi sokağa çıkmışlardı, erken olması çok manidardı Tebessüm ettim, ne kadar rahattı imrendim Çocuğun hissiyatı böyle, şen ve şarkrak, bazen gözyaşları sağanak dedim Emin bir eda ile yol almalarına çok sevindim, çaresiz değillerdi, sahibe hamdettim Kendi çocuklarımı düşündüm,ürkek ve korkak olmalarını o çekincelere teslim ettim Aslında konuşmayı da çok istemiştim Fakat belki tedirgin olurlar düşüncesiyle, bu kanaatimden vazgeçtim Onları sevindirmek geliyordu içimden öyle geçirdim, üç beş para teklif edemedim Mesaiye yetişmek adına içimi çektim, onların umutlarında adeta ben yeşermiştim Rabbim bahtlarını açık eylesin Umutlarıyla yaşamalarını nasip etsin, kalpleri hiç üzükmesin Suskun bırakan an ve zaman onları ağlatmasın, hakikat için yolları açılsın Gönüllerinde keder ve gam korku yaşatmasın, ilim ve ihsanın mudavimleri olsun Dönüp bir bakkala baktım Henüz açılmamış, çok sessiz ve terk edilmiş misali sızlandım Erken işe gidenler acaba bizar mı kalıyorlar dedim, tedbir aldıklarına inandım Raylı sisteme bindim, hayli kalabalıktı, insanlar ve özellikle nisalar zorlanıyordu Neden bir tedbir almazlar Bu kadar insanın rahatça seyahat etmesini sağlamazlar Öğrenciler çoğunlukta henüz ayılmamış sanki,ayaktakiler dünden kalmış gibi Hayatın rengi böyle, her nefes umuduyla yol alıyor, sırları içlerinde bir sızı misali Nihayet inaceğim durağa geldik İnmek için müsaade istedim, sıkışıklığı birşekilde geçmeliydim Yoksa kapılar kapanıyor, ne kadar sancılansan da bir işiten olmuyor dedim Kalabalıktan kurtulduğuma şükrettim, bir daha yürüyerek geleceğimden emindim Mustafa CİLASUN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |