..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




5 Ekim 2011
Allah'ın Tarafında Olmak  
Fuat Türker
Mümin negatif ya da nötr değil, her an pozitiftir. Negatif ya da nötr olmak hüzün, karamsarlık ve ümitsizliktir. Dolayısıyla Allah’ın tarafında olmamak dehşet vericidir. Allah’ın yolunda yaşamayan insan, sevgisini, şefkatini, muhabbetini kalbinde öldürür.


:AAIF:
Kimi insan dünya hayatına öylesine tutkuyla bağlıdır ki yaşı ilerlediği halde çocuk gibi davranır, bir türlü yaşlanmayı hazmedemez. Yıllara ve yaşlanmaya kafa tutmak, direnmek, diklenmek, karşı koymak gerektiğini söyler. Ona göre yaşlılığı kabullenmek ölüme atılan adımlardan ilkidir. Hatta kişi yaşadığı güzel hayat nedeniyle ’Allah’ın sevgili kulu’ olduğunu düşünür. Ancak gerçek anlamda kulluğun sorumluluğunu üstlenmemiştir, yapması gerekenleri yerine getirmemiş, Allah’tan uzak yaşamıştır. Bu kişi kendince bir din yaşar; Allah ile manevi dünyasında konuştuğunu söyler, vicdanını rahatlatmaya çalışır.

Dünya hayatına ’aşık’ bu kişi kendisini ölüme iyice yakın hissettiğinde hayatı pişmanlık ve ızdıraba dönüşür. Kimi insan yaşı kaç olursa olsun, ya kendini yeterli gördüğünden ya da Allah’tan uzak yaşamını hala dolu dolu sürdürme niyetinde olduğundan bu duyguya kapılmaz. Ancak söz ettiğim kişi şimdi ölümün yakınlığını anlamış, vicdani duyarlılığı artmış, geminin limandan uzaklaşmak üzere olduğunun farkında, gidiş zamanını adeta matem içinde beklemektedir.

Allah’a döndürülme vakti bu kişi için müthiş ürkütücü bir düşünce iken, mümin için bu olay Rabb’ine kavuşmaktır ve büyük bir nimettir. Mümin hep sonsuz yaşamın özlemi içindedir. Sonsuz hayatının nimet ve güzelliklerle dolu olması için dünya hayatı boyunca Allah’ın rızasını kazanmaya çaba gösterir. İlmini ve imanını geliştirir, derinlik kazanır, Rabb’ine yakın olmak için çalışır.

O, bu yönde samimi çabasını artırdıkça, Allah ona güzelliklerini, harikalarını gösterir. Güzelliklerin farkına vardıkça, yarattıklarındaki mucize delilleri gördükçe insanın aklı açılır. Daha fazlasını görmeye, idrak etmeye başlar. Tanık olduğu herşeyle şevki, heyecanı ve yakini daha artar; daha da derinleri görür. Gördüğü güzelliklere karşı fiili olarak da hoşnutluğunu ifade eder, o güzelliği yaratanın Allah olduğunu dile getirir, O’nun gücünü gereği gibi takdir eder, tüm övgüsünü sevdiğini sevmediğini ayırt etmeyerek sayısız nimetlere kavuşturan Allah’a yöneltir.

Allah, insanın samimi niyetine göre karşılık verir, yaratır. İnsan duasında içten, istekli ve ısrarlı talep ettiğinde Rabb’i icabet eder. İman etmek çok büyük konfordur. Önemli bir konfor olduğu içindir ki, konsantrasyon gereklidir. Vicdanını tam kapasite kullanmak, çok samimi olmak, tek velisi ve dostu olan Allah’a sımsıkı sarılmak, asla bırakmamak...

Bazı insanlar, tarafsız düşündüğünü söyler ancak insan her durumda Allah’tan yana olmalıdır. Bediüzzaman’ın, “bitaraf olan bertaraf olur” sözüyle dikkat çektiği gibi, mümin her olayda Allah’ın razı olacağı tarafta durur.

Mümin baktığı herşeyde Allah’ın tecellilerini görür, Allah’a ve yarattıklarına karşı sevgi ve şefkatle yaklaşır; bir an bile tarafsız düşünme gafletine kapılmaz. Mümin negatif ya da nötr değil, her an pozitiftir. Negatif ya da nötr olmak hüzün, karamsarlık ve ümitsizliktir. Dolayısıyla Allah’ın tarafında olmamak dehşet vericidir. Allah’ın yolunda yaşamayan insan, sevgisini, şefkatini, muhabbetini kalbinde öldürür. Kendi mutsuz dünyasında "Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez. Ancak insanlar, kendi nefislerine zulmediyorlar." (Yunus Suresi, 44) ayetiyle bildirildiği gibi, azabı yaşar.

İnsan kalbini Allah’a tam bir teslimiyetle bağladığı, içten ve dostça hep Allah’tan yana düşündüğünde yolları açılır. Olumsuz düşündüğünde ise sonrasında çok pişmanlık duyar, ızdırap çeker, hasta olur. Allah, insanı derin ve olumlu düşünecek şekilde yaratmıştır. İnsan yalnızca samimi, ısrarlı, sabırlı ve kararlı olup Allah’tan yana olmakla, tavrını hep Allah’tan yana koymakla sorumludur. Böyle olduğunda sürekli yolu açılır; Allah’ın sunduğu güzelliklerin lezzetini tadar.

Allah asla bırakılmaz, unutulmaz. Ufacık dünyevi bir çıkarıyla çatıştığında -haşa- Allah’ı bırakan kişi şaşkınca sapkınlık yolunu tutar. İnanan insanın yaşam amacı dünyaya değil, Rabb’ine aşkla bağlanmaktır. Yalnızca O’na kul olmak, O’na şevkle ibadet etmek, O’nun için yaşamaktır. O aşk, sonsuzluğa kilitlidir ve o aşk asla bırakılmayan bir aşktır.

Fuat Türker



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Ne Kadar Aciziz!..
Gerçek Sevgili
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.