Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu |
|
||||||||||
|
Ne kadar figan etsem Ruhumun kefil olmadığı cürümlerimi bir bir zikretsem Kalbimden bihaber olarak ömrümü sarf eylediğimi boyun büküp anlatsam İçimi titreten korkulardan arınsam, iradi zafiyetlerimi nasıl fark edip yalvarsam Ne ettimse kendime ettim Ruhumun zerkettiği firkatin afakından geçtim, inledim Aklım kifayet eder zehabına kapıldım, takatim hiç tükenmeyecek sandım Keyfiyet için abandım, nefsi marazlardan, nefesin müddetini anlamaktan uzaktım Bir vakitte hastalandım En yakınlarımın bahanelerinde niye şaklınlık yaşadım Tefekkür etmek için neden ihmalin sahrasındaydım, idrakimle yaşayamadım Bir ömrü bin hüzünle hoyratça telef ettiğimi çok geçte olsa, içim yanarak anladım Eskiyen resimlere baktım Annem, babam yoktu artık,bu vesiyleyle yeniden andım Geçen günlerde kabirdeydim, ayrık otlarını baktım, nefsim gibi diye hayıflandım Ne kadar sessizce yatıyorlardı, vefa ve sadakat adına teslim olan canlardı, ağladım Evladın hayırlısı olması Ekilen tohumların gerekçelerinde umut adına naib bulunması Ruhunun ve kalbinin asliyetiyle mücehhez olarak ilmin südurunda yaşaması Fikreden, muhakemeyle istikameti için ceht eden, rabbinin rızası adına kul olması Edebin demiyle yaşaması Aşkı, halin tezkiyesi için anlaması ve kalbiyle anlaşılması Gönül insanı olarak, kin ve husumetten beslenmeden, sevdanın meşkiyle coşması Feyzin ilgasında ağlaması,inşirahın rahlesinde evet nefesini vakfetmeyi başarması Evlatlarım geldi aklıma İki kerimem ve dört zadem vardı, marazlıkları bulunmazdı Üç evladımın mürvetini gördüm, beş torun bahşeden hakka nasıl kul olmalıydım Vefakar zevcemin dur durak bilmeyen hizmetlerine tavdım, muhabbetle anıyorum Şayet bir keder varsa İlzamından yoksun olmak ne kadar manalı bir sonuçsa Derd-i gam nefsi çehremde bir ah u zar olunca, kuluğum sanki başka kapıya Kim Allahın hükümlerine mukabil olmak üzre,hüküm ihdas ederse hali anlaşılınca Nefsin hülyası bühtandır Kalbin latifleşen ali firkattir, ruhun deminden melaldir Akıl ve idrak aşkın sadrında ki lahzanın muvacehesinde ihsandır, yoksa zandır Gönül adamı olmaktan uzaklaşmak, nefsi telakkilerin içinde yaşamaktan ibarettir Mustafa CİLASUN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |