..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Olgunluğa erişmemiş şairler ödünç alır, olgunluğa erişenler çalar. -George Eliot
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




25 Temmuz 2011
Büyüklenmenin Karşılığı; Aşağılanma  
Fuat Türker
İnsanın, şeytani özellik olan kibirden kurtulmasının çözümü "kovulmuş şeytandan Allah’a sığınması", Allah’ın sonsuz gücünü düşünüp kavraması, bu sonsuz güç karşısında kendi aczini anlayarak boyun eğmesi ve O’na teslim olmasıdır.


:ADEC:
Çevrenizdeki bir çok insanda büyüklenme duygusunu görebilirsiniz. "Ene" denilen enaniyet, ya da kendine benlik verme İblis ile başlar, tarihte de Firavunların, Nemrutların en önemli özelliğidir. Bu duygu bedenini kapladığında insanın şuuru kapanır. Kişi şeytanlaşır, Deccalleşir, Firavunlaşır ve Nemrutlaşır. Gurur, kibir ve kendini beğenmişlikten kontrolünü kaybeder. Bediüzzaman’ın ifadesiyle ”sırf ene kesilir.” Herşeyde kendi aklını beğenir, her fikrinin doğru olduğunu düşünür, herşeyi en iyi o bilir, en akıllı odur, en güzel konuşan odur, herşeyde en doğru tehşisi o koyar; onun üstünde akıl yoktur. Kur’an ise bu azgınlaşan kimselere, “Her bilenden daha fazla bir bilen vardır” ifadesiyle en güzel cevabı verir.

Büyüklenen kişi aynı zamanda zalimdir. Örneğin iftira atabilir, çirkin üslupla konuşabilir, can yakar. Asla tevazu göstermez, itaati kabul etmez; kendi üzerinde bir büyük olsun istemez.

Enaniyetli kişinin büyüklük duygusu, tüm duygularının üstündedir. Bu duygu, asil bir duygu olan vefayı, şefkat, merhamet, koruma duygularını yok eder. Gerektiğinde kişi yalan da söyler, anlamsız, boş ve hikmetsiz konuşur. Nefsini gözetme peşinde olduğu için garip mantık oyunlarına girse de Allah ayağına dolandırır. Hiçbir şekilde başarılı olamaz; mutlaka küçük düşer.

Enaniyetli kişide sevgi olmaz. Kalbi Allah aşkıyla dolu insanda ise enaniyet olmaz. Rabb’inin gücünü kavramış ve O’nun gücünü gereği gibi takdir edebilen bir insanın enaniyete gücü yetmez. İnsan hem aczinin farkında olup hem de enaniyet yapamaz. Farkında değilse, "malım mülküm, katım yatım" der; kişinin ayakları yerden kesilir. Ancak günü gelir, Allah onun ayağını yere bastırır; her enaniyetli kişi mutlaka perişan olacağı bir günle karşılaşır.

Büyüklük sahibi kişi için gurur çok önemli olduğundan rezil olmaktan çok kaçınır. Enaniyetine zarar gelmesinden çok çekinir. En çok ızdırap duyduğu şey aşağılanmaktır. Allah Kur’an’da onları çok aşağılar. Ahirette de onların aşağılandığına vurgu yapar Kur’an. Örneğin aşağılanmaları için yerde sürüklenerek götürülürler. Bu durum kişinin enaniyetine çok ağır gelir; çünkü o hep havalı ve ilgi çekici olmak ister. Mallara, oğullara olan tutkusu da bu nedenledir. Mallarıyla gösteriş yapmak, insanların gözünde büyümek, çevresine hakim olmak ister. Enaniyetli insanların gözlerinde büyüttükleri, gururlandıkları zenginlik, güzellik, makam, kariyer, mal ve çocuklar gibi çok fazla konu vardır. Bir övünme aracı olarak gördükleri bu konuları özellikle sıkça gündeme getirip övgüleri toplamaya çalışırlar. Oysa sahip oldukları herşeye, Allah’ın belirlediği kader doğrultusunda kavuşurlar. Allah herşeyi bir imtihan konusu olarak verirken, onlar sahip olduklarından dolayı gurura kapılır, haksız yere büyüklenir, hepsinden sorgulanacaklarını unuturlar.

Enaniyetli kişi gurur ve büyüklenme içerisindedir ancak enaniyet aslında aşağılık kompleksi ve eziklik durumudur. Bu kişiler, kendilerini diğer insanlardan daha aşağı görürler ve bunun ezikliğini hissederler. Gerçekte bu da bir tür kendine benlik vermedir. Çirkin ya da yoksul olduğunu düşünen kimse, bu eksikliğin kendindeki bir özellikten kaynaklandığını zanneder. Kaldı ki bunlar eksiklik ya da kusur değildir. Herşey gibi bedenlerinin ve mülkün de gerçek sahibi olan Allah, verdikleriyle kullarını dener. Ancak Allah’a yalnızca takva ulaşır; ne sahip olunan mallar, çocuklar ne de servet Allah’a ulaşmaz. Önemli olan dünyevi meta değil, insanın ruhu ve Allah’a olan yakınlığıdır...

Büyüklenme, "Vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler..." (Neml Suresi, 14) ayetiyle açıklandığı üzere, birçok insanın inkar içinde yaşamasının sebebidir.

Allah’ın huzurundan kibiri ve itaatsizliği yüzünden kovulan şeytan, bu hastalığını insanlara bulaştırmak ve onları saptırırarak kendi yoluna çekmek ister. İnsan bu hastalığa yakalandığında aklı örtülür, şuuru kapanır ve Allah’ın dosdoğru yolundan saparak cehenneme doğru sürüklenmeye başlar.

İnsanın, şeytani özellik olan kibirden kurtulmasının çözümü "kovulmuş şeytandan Allah’a sığınması", Allah’ın sonsuz gücünü düşünüp kavraması, bu sonsuz güç karşısında kendi aczini anlayarak boyun eğmesi ve O’na teslim olmasıdır. Kalbini, ruhunu ve bedenini Allah’a teslim eden insan Rabb’inin yönetimindedir. Ve üzerinde şeytanın zorlayıcı gücü kalmaz...

Enaniyetli kişi, gururla salınıp-kasılarak Allah’tan uzak yaşar ancak ahirette onu bekleyen horluk ve aşağılanmadır. Büyüklenenler, cehennem ateşine, ’küçültücü bir sürüklenme ile “ sürüklenecekleri gün; (Tur Suresi, 13) onlara, "cehennemin dokunuşunu tadın" denecektir. (Kamer Suresi, 48) Ve "cehenneme boyun bükmüş kimseler olarak" girecek (Mü’min Suresi, 60), “alçaltıcı bir azapla karşılık" göreceklerdir. (En’am Suresi, 93)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur
İmtihan Olmasa?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]
Yalanın Rengi [Eleştiri]
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Fuat Türker, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.