Adamın içinde koca bir karanlık
Ne dilek tutardı küçükken hatırlamıyor / Yıldızlar kayarken / Şehir
Ne dilek tutardı küçükken hatırlamıyor / Yıldızlar kayarken / Şehir
İçimdeki kandili yaktım / Mahyamda adın yazıyor / Dualarım seninle
Git başımdan şehvet! / Kasıklarımda sızlama / Tilki uykularından
İp mi çok kısaydı / kuyu mu çok derin? /
kendi şarkısını söyleyen salyangozun porte çizgilerinde buldum yalnızlığın ritmini / kabuğunun iç duvarlarında
"boşluk deler geçer ruhun karanlığını" / uğultulu bir ruh tutulması anı
Anladım sen "çözdükçe bulaşansın" / Yağmurlar yağmadan ıslanansın / Bir
Ortasından yol geçen / Garip isimli kasabayı / Yürüyorum baştanbaşa.
Ben Prens Tenes''''im! / Bir ada kıyısına vurmuş bedenim. /
ben böyle değildim. / böyle değildi bulutlar, ağaçlar, kuşlar... /
Düşlediğim kadar insanım... İnsan olduğum kadar hatalı... Hatalı olduğum kadar gerçeğin peşinde ve gerçekleri saklayacak kadar hain... Olduğum gibi mi görünüyorum: HAYIR! Ama göründüğüm kadar da değilim. Duygusal olduğum kadar çıkarcı, çıkarcı olduğum kad
Güneşlerim küstü / Suskunum sensizliğe / Mutluluğum nadasta
şte yıllar yaptı yine zalimliğini sana da benim gibi / Leylakların solma mevsimine
Unuttuğumuz bi şeyler var hayata dair…. / Zannederken yaşadığımızı evden işe, işten eve...
Okuma bayramında / Kasabalı akrabalarının huzurunda / Kaymakam olmaya söz
Güneşe yürüdü gölgem / Doğdum; güneş yağıyordu / Bakın izi
günahlarımın ayak izlerini örtmeye çalışıyorum beceriksizce / gülüyorsun sen bilgece /
ya ben anlatamıyorum / ya başka türlü esiyor rüzgar /
aslında sayı saymayı bilmem ben / karıştırırım, bir mi büyük, aşkım mı?
sizin hüzünleriniz vardı salkım salkım / ve gazap üzümleriniz kayboluşmuş Ada akşamlarında
Üçle beşi çarpar
Tövbelere bölerim
Keşkeler çıkarırım zamandan
Rakamları otlatırım sabah akşam
Ben: sahte ozan
Kendi içinde mutlu çoban!
Rakamları boyarım maviye
Naylon alırım... para satarım
İlgi sayarım... bilgi sayarım
Çaresizliğimi haykırır bilgisayarım
Mevsimlerin göçünü görürüm 6. kattan
Rakamlar düşer kanatlarından
Krediler... rasyolar... faizler...
Rakamlarla intihar eder istatistikler
Sıfırlarını soyarım katrilyonların
Kenarını oyalarım köhne hayatımın
Siz tadını çıkarın hayatın
Ben bur\'da oyalanırım
Sefer tasında yarım yamalak düşlerim
İstanbul\'un gönüllü kölesiyim
Kör karanlıklara saklarlar İstanbul\'u
Fazla mesaiden dönerken sobelerim
otuzbeşime geldim baktım ki 17 yaşımdayken düşündüklerimin tam tersini düşünüyorum. Ne ölümü düşlüyorum ne geleceği...Tenedos bandıralı düş kayıklarıma binip Anadolu\'ya vardığımda, kayıklarımı yakarken ilk pişmanlıklarımı yaşamaya başladım. Çünkü ben O\'nu yedi kocalı Kız Kulesi\'yle aldattım.
Şimdi iki ters bir kent kelimelerimi harf harf söküp, gitmeleri örüyorum. Arasına ada, deniz kızı ve martılar koyuyorum. Can Baba\'yla her gece bi tek efkar şiiri yuvarlıyorum.
O şımarık rüzgarlı kıza aşığım. İtiraf ediyorum!
Şiir hayatımın dönüm noktalarında hep oldu. Yalnızlığımın çıkmaz sokaklarına O\'nu getiren ayak izlerimdi şiirler...
Beyoğlu tramvayının çan sesiydi...
Bir askerlik türküsüydü...
Bir umutsuzluk öyküsü...
Bir coşku türküsü...
İstanbul
Gelgit duyguların/Kışkırtıcı girdaplarına kapılan/Gezgin yürekli şairlerin/Bayrakları dalgalanır şiirlerinde./Derin anlamlar arar/Yaşamın gözbebeklerinde/Düşler kurar tamgaz/Meydan okur ölüme/Kafiyeler dizer bir sıra/Kurşuna dizer sonra acımasızca.
Sait Faik, Orhan Veli, Nazım Hikmet, Sunay Akın, Ataol Behramoğlu, Özdemir Asaf, Can Yücel, Can Dündar, Yaşar, Ahmet Telli, Sezen Aksu, Cezmi Ersöz, Ergin Günçe
Siz bulmaya ne dersiniz?
http://www.izedebiyat.com/yazar.asp?id=917