Üç uykudan uyandım ölümden uyanamadım
Üç uykudan uyandım ölümden uyanamadım / Pazardı günlerden / Sebebim
Üç uykudan uyandım ölümden uyanamadım / Pazardı günlerden / Sebebim
Şarkılı derede yıkandım bu gece / Notalarını ayrıştırdım şekerpembe eleklerle /
Vefasızlığımı kendimden saklıyorum / Mümkünmüş gibi bilmezden gelmek... / İnadına
Bu sarı solgun sofa / Bu yaşanmışlık / Bu koku,
![]() / Çaresizlikler inilir / Umutlar çıkılır basamaklarında
Ben sıcak bir Temmuz günü / Safranbolu'nun dar sokaklarında /
\- Nedir bu gürültüler, neler oluyor? / \- Yok bir şey, Azrail doğaçlama yapıyor
Geceye bir parantez açmış ay / İçinde bir ünlem kuyruklusundan /
Düpedüz yanılmaktır yaşamak / Bir göz kırpar ve gideriz /
İpteki yeni örülmüş boy boy sepetler arasından / Güneş gülümsüyor /
Gözün görebildiği yere kadar mavi / Yeşil bir çerçeveden bana bakıyor
Kendi zehrimi içiyorum / Şerefime! / Kendi kanımı emiyorum
El ayak çekilmede / Tenhalığa soyunmada şeytan / Ay çırılçıplak
Kokuşmuşluğun küflü elbisesini yıtmalı / Kayalarda parçalamalı ne varsa yalan-dolan /
Neyi özlemişse ruhum / Onun kölesi / Ruhum aç
Bağımlısıyım yasak meyvelerin / Dilimde yalandan tövbeler / Yalancı emzikten
Bilinç altıma batıyor güneş / İçimdeki çocuk / Sahte cennetlerle
Gavur Dağı'nda şenlik var / Bulutlar saçlarını okşuyorlar / Yeşil
Denize sessizlik akıyor / Sazlıklardan süzülerek / Kayanın üstüne oturmuş
Radyoda nihavend bir kemençe faslı / Arsuz'da kuytu bir veranda denize karşı
Üçle beşi çarpar
Tövbelere bölerim
Keşkeler çıkarırım zamandan
Rakamları otlatırım sabah akşam
Ben: sahte ozan
Kendi içinde mutlu çoban!
Rakamları boyarım maviye
Naylon alırım... para satarım
İlgi sayarım... bilgi sayarım
Çaresizliğimi haykırır bilgisayarım
Mevsimlerin göçünü görürüm 6. kattan
Rakamlar düşer kanatlarından
Krediler... rasyolar... faizler...
Rakamlarla intihar eder istatistikler
Sıfırlarını soyarım katrilyonların
Kenarını oyalarım köhne hayatımın
Siz tadını çıkarın hayatın
Ben bur\'da oyalanırım
Sefer tasında yarım yamalak düşlerim
İstanbul\'un gönüllü kölesiyim
Kör karanlıklara saklarlar İstanbul\'u
Fazla mesaiden dönerken sobelerim
otuzbeşime geldim baktım ki 17 yaşımdayken düşündüklerimin tam tersini düşünüyorum. Ne ölümü düşlüyorum ne geleceği...Tenedos bandıralı düş kayıklarıma binip Anadolu\'ya vardığımda, kayıklarımı yakarken ilk pişmanlıklarımı yaşamaya başladım. Çünkü ben O\'nu yedi kocalı Kız Kulesi\'yle aldattım.
Şimdi iki ters bir kent kelimelerimi harf harf söküp, gitmeleri örüyorum. Arasına ada, deniz kızı ve martılar koyuyorum. Can Baba\'yla her gece bi tek efkar şiiri yuvarlıyorum.
O şımarık rüzgarlı kıza aşığım. İtiraf ediyorum!
Şiir hayatımın dönüm noktalarında hep oldu. Yalnızlığımın çıkmaz sokaklarına O\'nu getiren ayak izlerimdi şiirler...
Beyoğlu tramvayının çan sesiydi...
Bir askerlik türküsüydü...
Bir umutsuzluk öyküsü...
Bir coşku türküsü...
İstanbul
Gelgit duyguların/Kışkırtıcı girdaplarına kapılan/Gezgin yürekli şairlerin/Bayrakları dalgalanır şiirlerinde./Derin anlamlar arar/Yaşamın gözbebeklerinde/Düşler kurar tamgaz/Meydan okur ölüme/Kafiyeler dizer bir sıra/Kurşuna dizer sonra acımasızca.
Sait Faik, Orhan Veli, Nazım Hikmet, Sunay Akın, Ataol Behramoğlu, Özdemir Asaf, Can Yücel, Can Dündar, Yaşar, Ahmet Telli, Sezen Aksu, Cezmi Ersöz, Ergin Günçe
Siz bulmaya ne dersiniz?
http://www.izedebiyat.com/yazar.asp?id=917