Sana Geldim!
(R.Betül Çetin) 17 Nisan 2007 |
İlişkiler |
| |
SANA GELDİM...ELSİZ,AYAKSIZ...
SANA GELDİM...DİLSİZ,DUDAKSIZ.. |
|
Son Cümle...
(R.Betül Çetin) 11 Mayıs 2007 |
Sevgi ve Aşk |
| |
bir son cümle söylemek zorundaydık değil mi!
kocaman bir aşktan geriye kalmayı bile beceremeyn,yitik,arsız ve sensiz bir cümle... |
|
Dua...
(R.Betül Çetin) 10 Temmuz 2007 |
Din |
| |
ve kan...taşı boyarken,parçalanırken için....
kan boyar kalbi,beyaza! |
|
O'nun İsmiyle...
(R.Betül Çetin) 15 Temmuz 2007 |
Günlük Olaylar |
| |
Söz vermiştin...
Işık olacaktın hani?
Yolunu kaybedenlere yol gösterecektin?
Dünyanın çirkef kuyularında boğulanlara,
El vericektin hani?
Önce büyümen lazım...
Nerde şecaat ışığı gözlerinde...
Küçücüğüm...
Biricik kalbim...
Kalk,gidelim...
|
|
|
İstiyorum…
Bir masalın içinde hep aynı peri kızı olmayı…Mavi ve yeşil arası bir şehirde,kocaman dualarım içinde yaşamayı.Bütün insanları seven kalbimi,hiç kırılmayacak bir kavanozda bugünkü çocuk saflığıyla saklamayı,yağmur yağarken,dilime iliştirdiğim alalacele dualar arasında bir nebze göğe yükselmeyi ve sonra yine bir yağmur damlasında toprağa kavuşmayı…
Kızıla vuran renginde güneşi,pencereme vuran ışıltısıyla sabahı,umudumun yongasında kucaklamak dünyayı,sımsıkı bağrımda tutmak önce, ve silkmek,silkmek,silkmek…
Silkmek istiyorum,zulmünden arınması,gerçeğe ayılması ve artık masalımsı rengine kavuşması için…Penceremde bir kuş yavrusu, yüreği avuçlarımda sanki ve çırpınan yüreği hakikatı duamın…Masalları istesekte her daim, çılgıncasına hatta bazen,uyanmaktır masallar kuramadığımız gerçek dünyalara.Savaşan masallar yoktur,birileri ölebilir masalda cadı uçurumdan düşer kaçarken,çünkü kötüdür…Ağlayan sindrella varsa da, bir gün güleceği vardır.Çünkü sindrella ümitvardır…İyi yüreklidir. Masallar iyileri ödüllendirir, kötüleri cezalandırır…Ama insanlar masalımsı yaşamayı öğrenmek istemezler,adaleti gözlerini elleriyle kapatarak da görebildiklerini savunurlar.Fakir masalda yücedir, gerçekte kullar nezdinde hakir… İnsanlar masalımsı yaşamayı öğrenmek istemezler.Haklıya hakkını vermek zordur çünkü!Dertlinin derdi masala sığar anca.İkinci bir dünyalı gönül sığdırmak istemez kimsenin derdini,şen tuttuğu gönlüne…
Pamuk prenses bile dertlinin derdini dinlemez olur prensle mutluluğu yakaladıktan sonra.
Masal bu ya, bir pembeliktir içine düştüğü prensesin,diğer siyah renkleri göremez artık.Ama hayatımızda rastlarız pamuk prenseslere,derdimizi de dinlerler hatta,lakin neresindeyse hayatın on ikisi,saat yılgın sesiyle vurduğunda hiçbir şey bırakmadan giderler...Prensesin elbiselerini giyen dostdur pamuktan olan,varlığı cana dayanan.Ve tam hayatın anlamını yüklemişken omuzlarına,saati on ikiyi vurandır…
Yinede ümidim var benim…Gitse de bütün pamuk prenseslerim,sindrellam ölse de,cücelerim saklandıkları yerden hiç çıkmasalar da…Hala ümidim var…Bir masalın içine sokmalıyız dünyayı!Pespembe olamasa da kan renginden sıyrılmalı karanlığımız.
İşte sadece bu yüzden ben…,istiyorum
Bir masalın içinde hep aynı peri kızı olmayı…Mavi ve yeşil arası bir şehirde,kocaman dualarım içinde yaşamayı.Bütün insanları seven kalbimi,hiç kırılmayacak bir kavanozda bugünkü çocuk saflığıyla saklamayı,yağmur yağarken,dilime iliştirdiğim alalacele dualar arasında bir nebze göğe yükselmeyi ve sonra yine bir yağmur damlasında toprağa kavuşmayı…
|
|