İslâm İçin "Barış Barış" Diyecek
(Özcan İşler) 4 Haziran 2007 |
Halk |
| |
İslâm ve terörün son günlerde hep yan yana teleffuzu, cahillikten mi? Yoksa bile bile, kasıtlı olrak mı? öyle gösterilmeye çalışılıyor. |
|
Gönül
(Özcan İşler) 29 Ağustos 2007 |
Bireysel |
| |
Kendimle hasbihalim. |
|
Bu Dünya
(Özcan İşler) 11 Eylül 2007 |
Yaşam |
| |
Dünya benim bakışım. Dünüm bu günüm ve yarınım. |
|
Aysız Bozkırların Kavruk Çocuğu
(Özcan İşler) 2 Kasım 2007 |
Toplumcu |
| |
Hayata geçecek, hülyalarımız,
Gerçeğe dönecek, rüyalarımız,
Artık birleşecek, dünyalarımız,
Aysız bozkırların kavruk çocuğu...
Hayattan beklentilerimiz ve yıkılan hayaller üzerine kendim ile halleşmem...........
|
|
Dün Gece Yine
(Özcan İşler) 28 Ocak 2008 |
Özlem Şiirleri |
| |
Geçmişe özlem, geçmişin kadrini bilememekten başka nedir ki. Zamanın gölge oyununda kaybolan, sevdiklerimiz. Hayatta bir daha belki görme imkanımız olmayanlar. |
|
Kim? Kim? Kim?
(Özcan İşler) 30 Ocak 2008 |
Başkaldırı |
| |
İnsanoğlunun, hizmetine sunulan şu dünyayı nasıl, neden, nicin yaşanmaz hale getiriyoruz. /
Kimlerin çıkarları uğruna, kimler tarafından bu oyunlar tezgahlanıyor. |
|
Her Gün Bu Yüreğe Ateş Düşüyor
(Özcan İşler) 29 Şubat 2008 |
Başkaldırı |
| |
Nice kardelenler soldu gül ile,
Kalleş; düşman olmuş, birlik el ile,
Bazen kör bir kurşun, bazen dil ile,
Her gün bu yüreğe ateş düşüyor...
|
|
Alperen
(Özcan İşler) 7 Nisan 2009 |
Halk |
| |
Sen bir hiçsin sevilmeden sevmeden,
Civanmerdim dik dur boyun eğmeden.
Dil yarası değdirmeden değmeden,
Yaşamayan, baştan kokar ALPEREN...
|
|
Aldırma Baksan da Göremiyorsun
(Özcan İşler) 2 Nisan 2012 |
Başkaldırı |
| |
Nar kırmızı dürtü kan kusturduğun, /
İçindeki sesler zor susturduğun, /
Kendi başkaldırın hep bastırdığın, /
Aldırma baksan da göremiyorsun… |
|
Haydi Bizde Harekete Geçelim
(Özcan İşler) 12 Ocak 2013 |
Lirik |
| |
Asilleri duyan olmaz bir defa
Nedense hep vekillere her sefa
Kederimiz sükûn bulsun bu defa
Haydi, bizde harekete geçelim! |
|
|
Gerçek şiiri arıyorum.
Belki, yazdıklarım şiir değilde,
Şiirle nesirin ara yerinde,
Gel gör ki; vicdanım sitem etmekte,
Dilsiz şeytan mısın, yazsana diye?
|
05.09.2007 11:42:24
|
Kısa kısa |
| |
Boş Bardakdan Çatlak Sesler Çıkar
Yarım bardak su çok şeyi ifade eder. Görüş ayrılıkları, daha doğrusu anlayış farkı bu noktada başlar. Yarım bardak su, kimine doluluk hissi verir. Bir başkası bardağın dolmayan kısmıyla ilgilenir. Bir başkası bardağın dolmayan kısmıyla ilgilenir, bardağın yarısının boş oluşunu ön plana çıkarır.Sahip olduğumuz değerler yarım bardak su gibidir.Çıkar çatışmasında kendi bardağımızdaki yarım suyu öne çıkarırken, karşımızdaki kişinin bardağının boş kalan gözümüz ilişir. İki tencerenin mizahi karşılaştırılmasında, éSenin dibin benden kara' misali. İyiliktr, başaruda, çalışkanlıkta, 'ben herkesten üstünüm' mantığı tersine dödüğünde, başarısızlıklar karşı tarafa yüklenir. Kendimizi bahanelerle oyalayıp, gizli düşmana karşı savaş başlatırız. Oysa kendimizce elde ettiğimiz başarılar tamamen kendi eserimiz gibi gelir bize. Ticarette rekabet karşımızdakini ekonomik olarak bitirmek olmamalı. Geniş yelpazeli katılımla paylaşılan pastanın büyütülmesi için işbirliği yapılmalı. Bir ağacın kalmasıyla önce yaprakları kurur, meyve vermez. Gövde ve dallar odun olur.
Herkese saygılar selamlar....
|
|
"Boşluksuz Bir Yazı." |
|
05.09.2007 11:37:07
|
Kısa kısa |
| |
Aktüel ve İdeal
Aktüel ile idealin çarpışmasına şahit olmaktayız. Bu çarpışma geceyle gündüzün, çirkinle güzelin, yalanla doğrunun, kötüyle iyinin çarpışmasıdır Aktüel sulandırılmış hadiseler zinciri, ideal eşya ve hadiselerin özüne has şuur ve düşünce sistemidir. Aktüel belli bir zaman ve belli bir mekâna hapsedilmiş bir kibrit alevi ise, ideal bir evren yangınıdır. Aktüel yüz verildiğinde tepemize çıkan şımarık, görgüsüz ve kaba bir şalaban, ideal bir veli gibi dergahında zikreden ve bizi dergaha çağıran bir cazibedir. Aktüel kıskanç ve haris bir kadın gibidir. Hep kendisinin iltifatlara boğulmasını ister. Milletler ideallerle yükselir. İnsanlığın bütün manevi ve maddi değerleri iyi veya kötü, eksik veya tam hep bir idealin mahsülüdür. İdealsiz milletler kısır insanlar gibi belli bir devre yaşarlar ve namsız, nişansız göçüp giderler. Aktüele heveslenen kalem ve kelam bir anda seviyesini kaybeder. İdeale saplanıp kalırsa bu defada ayakları yerden kesilir. Gayeye giden yoldan uzaklaşır.Bunun için kalem ve kelam iki kuvvetin arasında bir denge olmalıdır. |
|
|