Dom/bay Mustafa
(Ahmet Zekai Yıldız) 27 Ağustos 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
Ey ahali! ..Dom! ..Dom! ..Dom! ..
Diğneyvereem! ... Kulak vereem! .. Dom! ..Dom! ..Dom! ..
Şeherde bir iş geedi başımıza handaa! ..
Işıklar kövünden Bıcır İbram 'laa
Domalı kövünden Dom/Bay Mıstıfaa! …Dom!..Dom!..Dom!..
|
|
Üç Maymun
(Ahmet Zekai Yıldız) 12 Ağustos 2010 |
Yaşam |
| |
Görmezsin fukaranın sofrasını.
Taş koyarlar et yerine kaynayana..
İsten kararmış boş tenceresini,
Yalatırlar aş yerine doymayana.
|
|
Eller Üstü Ayaklar Altı
(Ahmet Zekai Yıldız) 5 Temmuz 2010 |
Yaşam |
| |
coşkun akan ırmağa düşmüş
ağaç kabuğu misali
asla inci olmayacak göz yaşlarının seline kapılarak
eller üstü taşınacağım bir zaman
ayaklar altı toprağa konuluncaya dek
|
|
Son Saklambaç
(Ahmet Zekai Yıldız) 27 Haziran 2010 |
Taşlama (Kinaye) |
| |
Yüreğim ıssız şimdi, ışıksız kocaman saklı bir şehir…
İçinde damar damar çağlayan şiirden ırmaklarım var.
|
|
Büyükbaşlar Yalakta
(Ahmet Zekai Yıldız) 26 Haziran 2010 |
Gülmece (Mizah) |
| |
-“Evet, beyler! Ese pınarı dinlenme tesislerine hoş geldiniz! Bugün eşantiyon mönümüzde çay bulunmadığından onun yerine leblebi ile rakı ikramı yapılacaktır! Afiyet olsun efendim! |
|
|
Yığınla insan içinde, insanın çobanımsı yalnızlığını ifade etmeyi amaçlayan şiirlerinde; Aşk, Mutluluk, Nefret, Özlem, Ayrılık, Tanrı,Ölüm, Reankarnasyon,Yaşam, Doğa,Hayvan, İnsan, Şehir, Evren, Dostluk, Bayrak ve Sanat konularına yer vermiştir.
Yalın bir Türkçenin kullanıldığı şiirlerde çelişki, ince bir yergiyle vurgulanmıştır. Konular bazında ise kentte ezilmiş, kırsalda dışlanmış insanlar açısından ele alınarak; yaşam kalitesini bozan gelenekleri, mistik anlamda ölümü sorgulayarak; insan ve doğa sevgisinin vazgeçilmezliğini anlatır
|
|