Hey Sen!
(anatolianus) 12 Ocak 2006 |
Umut |
| |
sanki içimde bir tohum var /
ve kabuğunu çatlatma azminde /
acı çekiyorum /
heyhat nasıl bir bendir bu! /
|
|
Bilirler
(anatolianus) 24 Aralık 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
düşteydik /
hayal ettiğimiz düşte /
-aslında yaşadık- /
bilirsin /
o ezgi kulağımızda /
o gök üzerimizde /
o yer /
ve tek bedende biz /
bilirsin biliriz /
|
|
Ben Değil
(anatolianus) 12 Kasım 2005 |
Modern |
| |
bana ait değil. /
bu ten /
bu beden. /
alıp verdiğim nefes /
ağzımdan dökülen hiçbir ses /
bana ait değil. /
|
|
Yine Huzur
(anatolianus) 12 Kasım 2005 |
Bireysel |
| |
boğazımı sıkan eller, /
ellerimin sıktığı boğaz, /
hissettiğim sonsuz haz. /
/
kulağımı sarhoş ediyor. /
sessizlik... |
|
Treni Beklerken
(osman özkan) 5 Kasım 2005 |
İronik |
| |
Oturdukları masa pencere kenarında; ve sanki ellerini uzatsalar, dışarıdaki kalabalığa dokunacaklar. Nitekim deniyorlar da. Dışarıdaki müthiş hızlı harekete karşın, onlar esrar yahut sevişme sonrası uyuşukluktalar.
Saati soran -sağ kolsuz-, yarım sa |
|
Eskiz Öykü
(osman özkan) 20 Ekim 2005 |
Varoluşçuluk |
| |
Sis dağılıyor. Güneş gücünü hızla toparlıyor. Artan ışıkla, koyu yeşil bir ton açılıyor. Ama köy hala uzak ve derinde. Bu yosunlu, kaygan kaya güneşi neredeyse hiç almıyor. Şimdilik oradan uzaklaşıyor. Ancak, o(?) kayaya tekrar dönecek. Varlık, yokluk; de |
|
Kurşun Meseli
(osman özkan) 20 Ekim 2005 |
İronik |
| |
İlerliyor hızını kesmeden dik yamaçlara. Umursamıyormuşcasına. Beyni hiçbir şey almıyor. Bir ara duraksıyor. Yorulduğundan değil. Nerede olduğunu merak ettiği için. Nerede olacağını yahut olup olmayacağını merak etmeden. |
|
Esrik Mülahazalar
(osman özkan) 20 Ekim 2005 |
Deneysel |
| |
ev, kişinin dünyası mıdır? /
öyleyse, niye dünyanın merkezinde değilde sathındayız? /
yerçekimi, merkezkaç. /
evet. merkez değil, ama kaçla ilgili. /
tehlikeli durumlarda dünyayı delip kaçmak zor olur! /
lakin, yüzeyde merkezler merkezler kurara |
|
|
|