|
Sihirbaz
(Gokce) 1 Ekim 2005 |
Düşler |
| |
 Bizim şehrin biraz yakınında, bazıları oldukça yüksek irili ufaklı kayalılardan oluşan, kimsenin gitmediği ıssız bir yer vardı. Sanırım sadece ben seviyordum oranın manzarasını. Kayalıkları yakından seyredebilmek için, aralarında yükselen toprak tepeye çı |
|
|
Sihirbaz
(Gokce) 30 Eylül 2005 |
Düşler |
| |
| Bizim şehrin biraz yakınında, bazıları oldukça yüksek irili ufaklı kayalılardan oluşan, kimsenin gitmediği ıssız bir yer vardı. Sanırım sadece ben seviyordum oranın manzarasını. Kayalıkları yakından seyredebilmek için, aralarında yükselen toprak tepeye çı |
|
|
“Ya bir gören olursa?” bu endişeli soruyu kendime sorduğum ilk ve en masum kaçamağımda 9 yaşımdaydım galiba. Bisikletle çıkmamın yasak olduğu ana yolda arkadaşlarımın arkasından heyecanla pedal çeviriyordum. Yolda gördüğüm en alakasız insanları bile babama, anneme veya onlarla işbirlikçi tanıdık büyüklerden birine benzetiyordum ve kalbim yakalanma korkusuyla hızla çarpmaya başlıyordu. Küçük bir şehirde yaşadığımız için bu olasılıklar hiç de uzak değildi. Yakalanırsam, başka konularda fikir ayrılıkları yaşayabilen annemle babam bu sefer kafa kafaya verip, tam bir uyum içinde, saatlerce hatta günlerce yaptığımın yanlış olduğunu söyleyen öfkeli nutuklar çekeceklerdi. Bana verilecek cezayı kararlaştıracaklardı birlikte. Bence bu onları birbirlerine yaklaştıran, takım ruhunu hissettikleri, zevk aldıkları bir şeydi bir bakıma. Bense onları bu zevkten mahrum etmeyen cesur çocuklarıydım sadece. Aslında benim için önemli olan yaptıklarımın doğru ya da yanlışlığı değildi. Kimseye yakalanmadan sigara içmek öldürmezmiş gibi gelirdi mesela. Ama ya bir gören olursa!!
|
|
