“Gül” Olsun
Bir hayalden ibaretmiş bu cihan,
Öteleri hatırlatsın rayihan,
Ey gönül sahibi özün gül olsun.
Haddi aşanları zelil ederler,
Sadıkları sever, Halil ederler,
Ateşe atsalar közün gül olsun.
Sükut meclisleri kurmuş erenler,
Halden hale girer kulak verenler,
Sen bir şey söylersen sözün gül olsun.
Ömür bitip sefer günü gelende,
O iman nurunu görsünler sende,
Mezarda toprağın, tozun gül solsun.
Gurbet sofrasında susadık, açız,
Sadra şifa bakışlara muhtacız,
Yumdukça açılan gözün gül olsun.
Bir ah çekip gökkubbeye salalım,
Biz garibiz, nerelerde bulalım,
Yürüdüğün yolda izin gül olsun.
Aşkı bulan erer sırrına Şems’in,
Alemlerin dürüldüğü ademsin,
Tebessümün selam, yüzün gül olsun.
İçimizde ümit-korku kaynıyor,
Zaman hoyrat, sanma oyun oynuyor,
Her mevsim derdiğin hüzün gül olsun.
Servet Yüksel
|