Babam Yaşasa Çok Kızardı…
(Mustafa Yener) 26 Nisan 2012 |
Anılar |
| |
Yıllarca bir fabrikada işçi olarak çalıştı benim babam…
Hayır, yakınmak için söylemiyorum. Aksine, biz Başbakan’ı kırmak, devleti karşımıza almak bahasına bırakın üç çocuğu, ikinciyi bile göze alamazken; tam dört tane çocuk yetiştirmişti babam.
|
|
Kendisiyle Savaşan Toplum…
(Mustafa Yener) 24 Ağustos 2012 |
Toplum |
| |
Çok yaklaştı, bir kez daha kırılma noktasında tarih. Sadece Alevi-Sünni değil, sadece sağ-sol, sadece Türk-Kürt değil, bütün ayrım noktaları aynı anda kaşınmış, bütün sinir uçları aynı anda uyarılmış ve cepheler oluşmuştur. |
|
Ölen Bir Ülkenin Memesinden Beslenmek…
(Mustafa Yener) 28 Eylül 2012 |
Yüzleşme |
| |
Bütün memeleri zaptedilmiş, bütün bağırsaklarına girilmiş, bütün bağışıklık sistemi çökmüş bir şekilde son nefesini vermeyi bekliyor, hoyratça sündürülürken memeleri, yaralı bir hayvan gibi can çekişiyor vatan… |
|
Hayat Kazık Atar İnsana…
(Mustafa Yener) 16 Ekim 2012 |
Yaşam |
| |
Emekli maaşını almaya iki gün kalmış emekli misali, derin düşüncelere dalmış bir haldeler.
Görünce, aklının çok uzaklarda olduğu izlenimine kapılabilirsiniz. |
|
Pandora’nın Kutusu…
(Mustafa Yener) 27 Ocak 2013 |
Din |
| |
Bir Pazar sabahı şehrin sokaklarını dolaşmaya çıkarsa kötülük, neşesi yerindeyse, derin derin nefes almak, gökyüzünü ciğerlerine çekmek istiyorsa; korkma zarar vermez sana… |
|
İşte Bunun İçin Üç Çocuk
(Mustafa Yener) 27 Aralık 2013 |
Türkiye |
| |
Heder etme, alıştır kendini artık. Hangi devran ilelebet sürmüş ki..?
Gerçeği kabul et; elbette geldikleri gibi gidecekler. |
|
|
Başlangıçta hiç bir şey yoktu.
Boşluk... Sadece ve sadece kocaman bir boşluk vardı.
Hayır, evrenden söz etmiyorum.
Henüz yazılmamış bir kitabın kapak yazısı bu. Kitabın yazımını tamamlayabilir, o boşluğu ve bu cümlelerin altını doldurabilir miyim acaba..?
Neyse. Evrenin yaratılması kadar zor olmasa gerek.
|
|