Yıllardır Mağaranın Kamburu isimli romanımı yayınevleri vasıtasıyla bastırmaya muvaffak olamadığımdan, çeşitli internet sitelerinde parçalar halinde ya da bütün olarak yayımlamıştım.
En nihayet kendi imkanlarımla Mağaranın Kamburu’nu bastırabildim. Tabii bu sefer de dağıtım sorunu çıktı karşıma. Mevcut dağıtım şirketlerinin bana olumlu cevap vermeyeceklerini düşündüğümden bu kitabımı eşe dosta göndermeye karar verdim.
Bu göndermelerden sonra elimde yaklaşık
100 tane kitap kalıyor. Bunları dileyen arkadaşlara ücretsiz göndermek istiyorum.
Posta ya da kargo ücreti de vermeyeceksiniz. O da bana ait.
Kitabı isteyen arkadaşların ofh1952@gmail.com adresime ad-soyad ve adreslerini göndermelerini rica ederim.
Darısı diğer basılmadık kitaplarımın başına…
Saygılarımla…
:: Aşk |
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
|
17 Nisan 2011 |
|
| Aşk nedir çoğu kimse bilmez. Ne mutlu size Ömer Bey.***(Öfh)nin yorumu: Levent bey, sözleri her zamanki gibi ustaca seçmişsiniz. Teşekkürler... |
:: Kitabın çilesi ve başkaldırı |
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
|
2 Nisan 2011 |
|
| Emeğin değerinin sürekli aşındırıldığı,sahibinin sesi olmayanlara yaşam hakkı tanınmadığı bir süreçten geçerken, kitabınızı armağan etme kararınızı bir başkaldırı,nazik bir direniş olarak algılıyor, selamlıyorum. Ancak,karşılığında armağanınızın değerinde bir armağan sunamayacak olan, emek değeri bilen okurlarınızın kendi konumlarını sorgulamamaları için, hiç değilse kargo ücretini ve kitap maliyet ederini kabul etmenizi rica edeceğim. Böyle olursa armağınınızı severek kabul eder,severek okurum, kendimi rahat hissederim. Aynı önerileri Ahmet Şık için de getiriyoruz. |
:: Candan kutlarım ! |
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
|
29 Mart 2011 |
|
| Sn hocam, bu habere çok memnun oldum. Adresimi göndereceğim. Benim kitabımı hemen rezerve edin. Tabi bir şartla: Ben de size “basılmamış” ve yayınevlerince “basılması olanaklı görülmemiş”, “cesaret ister” gibi sudan gerekçelerle reddedilen kitaplarımdan bazılarını “e-kitap” veya “spiral dosya” halinde göndermeyi talep edeceğim. Bugüne kadar yazmış olduğum kitaplardan ancak bir tanesi (Teslis Sendromu) -çünkü, Kilisenin temel bir öğretisini eleştiriyordu- o da lütfen basılabildi. Yayınevlerinin genelde bilinen güç odaklarınının kontrolu altında olması, kendileri gibi olmayanlara fırsat vermemesi, dönen dolaplar ve tekelci iğrenç tavırları araştırılması gereken bir konudur. Hiçbir söz gizli kalamaz… Esenlikler |
:: Çok teşekkür ederim |
Gönderen: Didem Duruöz / , Türkiye
|
28 Mart 2011 |
|
|
Ömer Faruk Bey, inanılmazsınız, yeni, güzel, anlamlı, düşündürücü, çarpıcı ve etkileyici bir eserinizle karşılaşacağımı düşünerek yazınızın başlığına tıkladığımda, muhteşem bir süprizle karşılaştım. Bu çok değerli hediyenize talibim, hemen mailimi de göndereceğim. Kitabınızı baş ucu kitabım olarak kullanacağımı bilmenizi isterim. Eserlerinizin değerini bilecek yayınevi ile buluştuğunuzda, diğer kitaplarınızı da büyük bir keyifle kütüphaneme ekleyeceğim. Benden çok daha iyi bilirsiniz, birçok değerli eserin, sevenleri ile buluşması için edebiyat tarihine adını yazdırmış birçok değerli yazarın yayınevlerini dolaşmaları gerekmiş.
http://martaval.wordpress.com/page/2/
Marcel Proust] Devasa eseri Kayıp Zamanın İzinde 1913 baharında çeşitli yayıncılar tarafından reddedilmişti.
Reddedilen ünlü kitaplar (ve nedenleri):
• Madame Bovary: "Çok fazla gereksiz detay var."
• Anne Frank’ın Hatıra Defteri: "Gündelik dedikoduların ötesine geçmiyor."
• Sineklerin Tanrısı: "Başarı vaat eden iyi bir fikir kötü uygulanmış."
• Teneke Trampet: "Çeviriye uygun değil."
• Harry Potter: "Fazla kalın ve çok pahalı."
• Lolita: "Yazarı hapse girebilir."
• Yüzüklerin Efendisi: "Satmaz."
Lütfen siz de pes etmeyin. Tabii, şu anda yayınlanmamış kitapların bile yok edilmeye çalışıldığı bir ortamda bu çok daha zor. Yine de:Umut; gizli-saklı, uzakta. Aynı anda yanıbaşımızda. Sevgi ve saygılarımla.
|
|