..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir gün karşıma biri çıkacak ve bana: "Herşey olması gerektiği gibi olmaktadır, efendim" diyecektir. -A. Ağaoğlu, Yazsonu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Sürrealizm > Duygu Yılmaz




24 Mart 2011
Üç Kırk Dokuz  
Duygu Yılmaz

:ADFA:
O sabah bir garip uyanıyorum.
Çıplak ayaklarım, bir anda fırlıyor yataktan.
Yerin soğuğunu duyamıyorum.
Telaştandır herhalde, ayaklarım değmiyor yere.
Kendimi aynanın karşısında buluyorum bir koşu,
İyi de, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.
Sonra bir ses duyuyorum.
‘Bu yüz daha yuvarlak olsa’ diyor.
Evi kolaçan ediyorum, herkes mışıl mışıl uyuyor.
İyi de, kim konuşuyor?
Birden saat dikkatimi çekiyor, 3’ü 49 geçiyor.
Bildiğin akşam olmuş, herkes neden uyuyor?
Annemi kaldırmaya koşuyor ayaklarım.
Yer yine vasıfsız üşütmüyor beni.
Yolum sapıyor yine kendimi aynada görüyorum,
Şaçlarıma saplanıyor gözlerim.
‘Biraz daha kısa olsa.’ Yine o ses.
Yine bir telaş ayaklarımda, yine aynanın karşısında,
Elimde bir makas, başlıyor ellerim tepemdeki saçları kırpmaya.
Durdurmak istiyorum, sesim çıkmıyor.
Biri sesimi çalmış, yerine kendini koymuş gibi,
İyi de, kim bu yabancı?
Yeni emir geliyor ayaklarıma ‘Biraz temiz hava olsa.’
Sokağa çıkıyoruz hep birlikte,
Yabancı ses, sessizliğim ve saçları gitmiş bedenim.
Her adımda şaşırıyorum, ne bir top ortada, ne bir sabahçı çocuk
Bakkal amca da açmamış daha dükkanı,
Ortada bir kuş sesi yok, rüzgar yok, güneş yok,
Ayaklarım çıplak, asfalt ayağımı yakmıyor.
Okulun önünden geçiyoruz, çıt yok, dersteler herhalde,
Birazdan dağılır okul, şenlenir sokak.
Merdivenlerden iniyoruz, ayağım taşın soğuğunu da almıyor.
Zemin kat evin penceresine takılıyor gözüm,
İçimdeki başlıyor beni korkutmaya ‘Boyu biraz daha uzun olsa’
Büyüyorum, ellerim, ayaklarım, bedenim büyüyor.
Eczane de boş, kırmızı E’si bir yanıp, bir sönmüyor.
İyi de, içerdeki saat yine 3’ü 49 gösteriyor.
Camekanda yansımamı görüyorum, o da artık bana benzemiyorum.
Gözüm ısırıyor bir yerden, ama çıkaramıyorum.
Ayaklarım telaşlı karşıya geçiyor, durakta bekliyoruz.
Yol boş, ne bir korna sesi, ne bir hareket,
Refüjdeki ağaçlar bile salınmıyor.
Duraktaki billboardda görüyorum siluetimi,
Artık ben yabancıyım kendime.
İstilacı ses, ‘Biraz sakal olsa.’ Diyor.
Korkuyorum görmekten sürekli değişken halimi.
Bir bahçeden geçiyoruz, her yer taş, toprak, su,
İyi de, ayaklarımda ne bir acı, ne toz ne çamur.
Çöpe doğru yaklaşıyoruz, kokusunu alamıyorum.
Yerde kırık bir cep aynasına kilitleniyor ses,
‘İki de gamzesi olsa.’ Görüntü bulanık seçemiyorum.
Ayaklarım hiç olmadığı kadar çevik,
Bütün yolu tekrar koşuyor gerisin geri.
Kapıdaki paspasın tüylerini hissetmek istiyorum, olmuyor.
Kapıyı açtığımı hatırlamıyorum, ne ara girdik içeri?
Zaman nasıl bu kadar umarsız olur, saat tam karşıda yine 3.49.
Ayaklarımda yine bir çekiştirmece,
Bizi yine aynanın önüne sürüklüyor.
İşgalci ses son kez söylüyor, ‘Gözleri de bal rengi olsa.’
Başım kalkıyor, göz bebeklerim çekiliyor,
Aynadaki adam nasıl da ona benziyor.
Koşuyorum yatağıma,
Ayağım terliğe takılıyor, fark ediyorum.
Giriyorum yorganın içine,
Çekiyorum yorganı tüm gücümle üstüme.
Nefesim sıklaşıyor, içerisi ısınıyor, gerisi yok.
Uyuyorum sanırım.
Gece susuyorum, uyanıyorum.
Ayaklarım telaşla koşuyor, gözüm aynaya takılıyor,
Kendimi görüyorum, burnumu çekiyorum, canım yanıyor.
Saate bakıyorum, daha 3.49, biraz daha uyuyayım diyorum.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sürrealizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bulamaç
Tek Tin

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Soru İşareti
Bacanağım Olsana Tuğba
Gerisi Ateş
Kırmızı Zincir Kral
Ben Şimdi Ne Desem Boş
Kara Kuru Bir Kız
Şehr-isen
Şimdi O
Adı ki Konmamış
Tarifi Aşkı


Duygu Yılmaz kimdir?

sıfırın sonsuza ulandığı yerde, ruhun kekelemesi. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli, İlhan Berk, Ahmet Arif, Ece Temelkuran, Atilla İlhan...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Duygu Yılmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.