..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > İronik > mehmet ali aksümer




27 Şubat 2011
Gizemli Cüzdan - 1  
CÜZDAN

mehmet ali aksümer


İLGİNÇ BİR KURGU ÖYKÜ HERKESİN BAŞINA GELEBİLİR


:AGDD:
Soğuk ve yağmurlu bir sonbahar akşamında savrulmuş bir yaprak gibi caddede sürüklenip gidiyordu. O gün yine sıradan bir gündü. Beynine beynine vuran yağmur damlalarından kurtulmak için hızlı hızlı yürüyordu. Kendine şemsiye almak için ayırdığı parayı da “babacığım acilen yardımcı ders kitabı almam lazım” diyen kızına çıkarıp vermişti. O günün sabahı bulutlara bakıp yanlış tahminde bulunmuştu. Kesin yağmaz dediği yağmura apansız yakalanmıştı. Canının sıkan bir durumdu. Kendi kendine “Aman boş ver! Eve varmaya az kaldı zaten” diye düşündü.
Evinin sokağına geldiğinde adımlarını daha da hızlandırdı. Yağmur birikintilerine basmamak için dikkatle yere bakarken ileride bir şey fark etti. Ne gördüğünü anlamak için gözlerini kısıp baktı ama yine de ne olduğuna karar veremedi. Adımlarını sıklaştırıp gördüğü şeyin yanına hızlıca yaklaştı ve eğilip eline aldı. Bu bir cüzdandı. Cüzdanın kime ait olduğunu anlamak için sağına soluna bakarken birden kendisinin emekli olduğunda alacağı üç aylıktan bile fazla para olduğunu anladı. Çünkü o bir memurdu. Bu kadar parayı anca böyle bir durumda görebilirdi. Ama bazılarının da o kadar çok parası var ki sahip bile çıkamıyorlar diye düşündü. Artan yağmur taneleri bir an önce eve gitmesi gerektiğini söylüyor gibiydi. Cüzdanı cebine koyup hızlı adımlarla evine doğru yola koyuldu.
Kapıyı açarken birden vücudunu garip bir duygu sardı. Ne olduğunu anlamaya çalıştı sonra aklına bulduğu cüzdan geldi. Yoksa cüzdan lanetli miydi? Sonra kendi kendine gülümseyerek “yok daha neler” diye düşündü. Kapıyı açtı ve içeri girdi. Birden eşinin ve çocuklarının onu coşkuyla karşılayan seslerini duyunca kendine geldi. O garip duygudan kurtuldu.
Eşine sarılıp öperken kafası allak bullak olmuştu. Birden sanki eşiyle arasında bir duvar varmış gibi geldi. Yine saçmalıyorsun diye düşünürken aklına bir şey geldi. O karanlıkta cüzdanı nasıl fark etmişti. Cüzdan sanki yanıp sönüyordu yani “ben buradayım” der gibiydi. Sonra “Sen fazla roman okuyorsun” diye düşündü. “Alt tarafı bir cüzdan buldun. Saçmalamanın alemi yok” dedi kendi kendine.
Eşinin “yemek hazır” sesiyle oturduğu yerden irkildi. Dalmıştı bir an. Ne yapacağını düşünüyordu. Bu cüzdanın sahibini nasıl bulacaktı. “Yemekten sonra karar veririm” diye düşündü ve sofraya yöneldi. Yemekte yine her zaman ki günlük olağan konuşmalar yapıldı. Herkes neler yaşadığını anlatıyordu. Genel olarak bunu aile olarak yaparlardı. Sonuç olarak hepsinin en çok birbirini gördüğü yer yemek masasıydı. Herkesin kendine has bir koşuşturması olduğu için yemek dışında görüşmeleri zor oluyordu.
Ailesine cüzdandan bahsetti. Onu nasıl bulduğunu anlattı ve çıkarıp gösterdi. Garip ama o cüzdan yine parlıyordu. Ama bu parıltıyı gören sadece kendisi idi. Cüzdan kutusundan yeni çıkarılmış değerli bir mücevher gibi parlıyordu. Sanki göz kırpar gibiydi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İronik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gizemli Cüzdan - 3
Gizemli Cüzdan - 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Fenerbahçe Aşkı [Şiir]
Kaldığımızyerden Devam Ediyoruz [Roman]
Hoşçakalın [Eleştiri]


mehmet ali aksümer kimdir?

Gülhane Askeri Tıp Akademisinden bilgisayar operatörü olarak emekli oldum 47 yaşında 2 çoçuk babasıyım


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehmet ali aksümer, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.