işte böyledir aşk ve aşka dahil olan ayrılık:
biri girer hayatına b.k eder yaşamını ve çıkar gider..
bu aslında aşkın kaba bi tanımını oluşturmuş olsa da çoğu kimselerin yaşadığı bir şeydir lakin nedense hiç itiraf edemediğidir..

o eski halimden eser yok demeye başlamıştır insan artık,
intihara meyilli bakışlarla bakarken aynaya gözaltı bezleri şişmiştir ağlamaktan...
etrafındaki tanıdık gözlerin 'ne olmuş buna böyle' bakışlarını daha da hissetmektedir insan ve ayrılık gerçekten zordur...
yatarken gözünden süzülerek akan yaşlar yanaktan yavaşca nem ıslaklığı vererek düşerken yastığa gecenin hiç bitmeyeceği izini verir zaman..
kafadaki soru her zaman aynıdır o anda 'neden böyle oldu?'....

hatanın nerede olduğunu düşünen insanlar hata yapmamıştır genelde biten ilişkide, sadece yapamadığı şeylerdir yaptıkları kendinden habersizce..
cama yaslandıgında dışardaki yağmuru seyrederken içinden fon müziği gibi bi şarkı tutup aynı anda mırıldanırken sessizce, gözlerin önünde slayt gösterisi olmuştur artık sevgilinin en güzel görüntüleri...
öledir ki insan, sevdiğinin hissedemediği anda yakaladığı ve ender bakışlarını kaydettiği zamanların görüntülerini şimdi yaşama zamanı olarak görmektedir...

Artık bazı şeylerin hayatınıza olağan şekilde girmesine alışmalısınızdır..
örneğin herhangi dinlediğiniz bir şarkıda veya okuduğunuz bi yazıda ufakta olsa bi detay mutlaka size tekrar onu hatırlatacaktır..
o anda susup, gülümsemenizin bi anda kendini ciddiyete bıraktığını farkeceksinizdir eminim..

İnsan hayalleri için yaşar ya hanii..İşte aşk gidince onları da beraberinde götürmektedir..
her şeye yeniden taa sıfırdan başlamak zorundasınızdır..
gittiğiniz mesafeler artık size tecrübe dışında sadece gereksiz bi boş anı olarak kalacaktır belkide..

İçinizde benlik kavgası başlamıştır artık ikiye bölünmüştür karakter; biri aşk, diğeri mantık basmaktadır..
içinizdeki aşk karakteri her zaman kendine dahil olan ayrılıgın sebeplerini sorgularken
mantık tam tersine duygusallığı belli etmemeye, gurur elbisesini giymeye çalısmaktadır her zaman ki gibi..

Ama pişmanlıkların son durağına gelinmiştir artık, size birileri inmenizi söylemiştir..
içinizde sessiz bi çaresizlik boy gösterse de,
çaresizliğiniz nereye gideceğiniz değildir, nasıl düzeleceğinizdir o anda..
hiç bir B planınız olmamıştır aşkta, çünkü aşkı sonunda ayrılık olduğundan değil
onu gerçekten sevdiğiniz ve hergün onunla yüzyüze uyanmanın hayaliyle yaşadıgınız için sevmişsinizdir...

Aşkın insana giydirdiği rolleri vardır, elbette ayrılığında insana giydirdiği bazı roller olacaktır
Ve ayrılığın yükü gibi rolü de çok ağırdır çoğu zaman..
bazen kaldıramayacak kadar güçsüz olabilirsiniz
seçiminiz o an ki duruşunuza bağlı olacaktır..
ama seçiminiz ne olursa olsun bi tarafınız hep o insanda kalacaktır..

bilal ceylan