Yazar yazı yazmayı başka insanlara göre daha zor yapan insandır. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
hayatın seni değiştiremeyeceği gibi sen de hayatı değiştiremezsin. bu ne demek şimdi, kadercilik mi diye düşündün? e bi'daha düşün o zaman... çünkü sadece karakterden, özden bahsediyorum. yoksa çevreni, parasal durumunu, görüntünü vs değiştirebilirsin ve sanki öyleymiş gibi de davranabilirsin; ama ne hayatın ne de sen değişirsin. ikiniz de aynısınızdır aslında, yine yüz yüze... "hayat bir öyküye benzer, önemli yanı eserin uzun olması değil iyi olmasıdır" demiş seneca. bu söz de havada kalmıyor mu, o zaman? yani iyileştirdiysek özenli yazılmış iyi bir hikayeye benzediyse de yaşantımız, neslimize faydalı olduysak, ileride bizi hatırlatacak iyi şeyler bıraktıysak da içeride kapılar çarpıp duruyorsa ne demeliyiz? değişen bi'şey yok ki kişisel olarak. hayat dersleri 2 söz werdin we tutamadın mı? üzülme ama bir dahakine söz wermeme opsiyonunu hatırla :) çok cömert uçuşuyor sözler hawada. işte, ewde, arkadaşta, sewgilide, herhangi bir bağlantısız görüşmede... güwen wermek için werilen sözlerin haddi hududu yok! sırf, bu, illa, istediğin senin olsun diye. kişisel krediden giderse gitsin amaaaan mutlaka bir açıklamasını buluruz zaten. zaten de başkaları mı yok canım, bu giderse yenisi gelir?!. bu arada cidden tutulmak istenip de tutulamayan sözler bunların arasından direk sahibine güwensizlik olarak dönüweriyor. yani kurunun yanında cayır cayır durumu. söz wermeyin böylesi daha rahat. yok rahat bana batar diyorsan aynen gergin dewam... genel düzen böyle sen ne konuşuyorsun diyen olabilir. tek diyeceğim şu: hayat hiçbir zaman tek opsiyon sunmaz bizlere. biz kendimizi sabitliyoruz. sözler werip illa olması için kasarsak we de başaramazsak bu bize içsel we dışsal dert olur. ama sert sözler wermezsek ya olay bizde kalır ya da kalmaz. olay bizde kalırsa daha rahat yönetiriz we şaşırtıcı biçimde pürüzler kolay çözülür. ya da bizde kalmazsa yeni bir akış mutlaka wardır. hayat dersleri 3: sodade hayatta herşey yolundayken içteki huzursuzluk, bu ispanyolca kelimenin anlamı; sodade, kulağa çok romantik geliyor. ispanyolların meşhur, geleneksel gazlı içeceğidir desem de gayet uygun olurdu. bizde soda, ispanya da sodade… ya da kadeh kaldırırken ispanyollar haydeee sodade diyorlarmış, biz şerefe derken. soda: şeref, sodade: şerefe(!) neyse bu kadar ispanyol geyiği yeter (fazlasını bulamadım) *********hayatta "herşey yolunda olmaz" mantık olarak ama duygusal denge yerindeyse "herşey kolay" olur.*********** şu anda bir sodade halet-i ruhiyesi içerisindeyim. içten içe bir tırmalanma durumu war ama sebebi yok. böyle bi'buruk olma sewgisi midir, nedir? paran warken alacaklıya param yok walla diye ağlanıp türlü zımbırtılar uydurmak we buna kendin de inanmak gibi bi'şey. bu sodade durumu nasıl geçer yaaww, bilhassa yağmurlu hawada mı wurur, yoksa özel bi'tercihi yok mudur? migrenwari bi'şey, kussam geçer mi acep? sodade kusmak, ne renk olurdu acaba?!. ne diyeyim hawalar nasıl olursa olsun sodade niz az olsun. ama sanatçıysanız we ruhunuzu besliyorsa bol bol sodade yazıyorum reçeteye:)) hayat dersleri 4 denge, denklik demek değildir. hayat dersleri 5- herkes hakettiğini yaşamıyor herkes hakettiğini yaşar!!!! bu kanıya nereden warılmış bilmiyorum. tüm ihtişamlar iyilikten, tüm sefaletler de kötülükten olmalı o zaman. çocuklara yapılan istismarları o çocuklar nasıl haketmiş acaba? onca kayıp çocuk, onca trawma we trawmayla bocalayan hayatlar!!!! bulunması bir dert, bulunamaması başka... bazıları bedellerin başkaları tarafından ödendiğini düşünüyor. yani o çocuklar çok öncesinden kalan bir ewren hesabını ödüyorlar bu düşünceye göre. ben buna gülemiyorum bile!!!! bazıları hepimizin bir görewle dünyaya geldiğini düşünüyor. o çocuk da mesela o trajediye maruz kalarak ölerek ya da yaşayarak görewini yapıyormuş. buna katılmak eminim herkesi rahatlatacaktır ama bu da değil!!!! herkes hakettiğini yaşıyor kanısının diğer yüzü de war. çok saygın we/weya zengin biri acaba iyilik kumkuması mıdır ki o kadar şeye hükmediyor!!????? hayatında tüm zorlukları onun için kolaylaştıracak türlü türlü insanlar we tüm imkanların seferber olacağı ayrıcalığa sahip olabiliyorlar???? bazıları tam da bu kişilerin bedellerini ewren başkalarına ödetir diyorlar. ne ewrenmiş, diyet dünyası mübarek!!!! bazıları da görew sistemini burada daha da net oturtuyorlar. yani belki iyilik timsali değil bu kişiler ama mutlaka bir rol oynarlar insanlık için diyorlar. bu konu tarihten örnekler, soy kırımlar, fırsatlar, icatlar ws. ws. ws... uzaaaarrr giderrrr.... oralara girmeyelim biz, mewzunun temeli: herkes hakettiğini yaşamıyor, sadece yaşıyor ya da yaşamıyoruz... biz insanlar, karaya wuran gemiler gibiyiz. zarar gördüysek zarar wermeyi borç bilir doğamız... birey olarak değil ama insanlık olarak yaşayacaklarımızı hakediyor muyuz??? neden acaba hep karanlık senaryolar geliyor aklımıza gelecekle ilgili, belki de süper şeyler olacak?!!!! bu endişenin sebebi insanlık olarak pek de iyi işler yapmadığımızı düşünmemiz olabilir mi?...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © serpil dilbaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |