..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Nilüfer Aydur




14 Ocak 2011
Yenilgi - Kazanım ve Yeniden Alevlendirilen Sosyalist Mücadele Üzerine Birkaç Satır  
Nilüfer Aydur
Şimdilerde dünya, işçilerin değil, o işçileri kullanarak işsizlerin sömürüldüğü bir yerdir. İnsanlar emeklerinden değil, alışkanlıklarından, bağımlılıklarından, düşüncelerinden, tutkularından, inançlarından, tabularından, aidiyetlerinden, algılarından, korkularından, cesaretlerinden, evlatlarından, ailelerinden, giysilerinden, yediklerinden, konuştuklarından sömürülüyor. Sendikalaşma, grev hakkı, çalışma saati vs. türünden daha iyi şartlarda işçilik-kölelik için mücadele, bugünün dünyasında yaşayan insanların hedef mücadelesi değildir.


:AFCI:
Önemli olan yenilginin niceliği değil niteliğidir. Bir satranç oyununda bin kere yenilir ama her yenilgiden bir ders alırsın. Zamanla bu dersler seni usta bir satranç oyuncusu yapar. Ama yenilgi her defasında senden bir parçanı alıyorsa; parmakların bir bir, ellerin, kulakların, gözlerin, beyninin seni vareden bilincini oluşturan bölümleri parça parça yitiyorsa, biz bu yenilgiye, satranç oyunundaki yenilgi türünden, aynı zamanda bir kazanım olarak bakamayız. Hele ki yenildiğiniz rakip, bir oyundaki gibi yenmenin (bilgi-beceri-yetenek-şans unsurlarına atfen) övüncünden öte; eline geçirdiği göz-kulak-el-beyinler vasıtasıyla efendiliğine efendilik katıyorsa; söylensin bana bu nasıl bir öğrenme aşamasıdır? Bırakın kaybı, ender yengilerde bile, karşı tarafın yenilgisinin bedeli üç beş altın, para, keyif aracı ya da kârdan zararken; canını, kanını, evladını, yarınını, umudunu kaybedenlerin kazandığı; şükür nimeti biraz daha iyi koşullarda kölelikse, ben buna kazanım diyemem. Ve kimseyi de bu yola sevkedemem.

Bana tarihle cevap versin birileri. Belgelerle cevap versin. Bu dünya yüzünde, savaşlarda, mücadelelerde ölenlerin, kayıpların, ölü yaşamların istatistiklerini çıkarsın. Ölenler ve geriye kalan köleler, ölenler sayesinde ne kazanmıştır, daha iyi şartlarda kölelikten başka? Kaç milyonlar ölmüştür, kaç milyonlar sefaletin dibine vurmuştur? Peki, efendilere ne olmuştur baylar-bayanlar? Efendiler nasıl olmuşta bu kadar gelişmiş, gücüne güç katmıştır? Bunca mücadeleden, kölelere ne kalmıştır, efendilere ne? Kim ne kazanmıştır, birisi cevap versin.

İnsanları artık düşünmeden harekete, kitlenin bilinçsiz eylemliliğine, aptallığın dik alasına sevketmekten geri durulsun. Mücadele başka bir yerde, başka bir biçimde sürmelidir. Kölelik sisteminin altı oyulmalıdır. Mutlu kölelikleri işaretle, ölümlere gönderilecek insanımız yok bizim.

İşçi sınıfının örgütlenmesinden, mücadelesinden bahsedilmekte; her şeyden önce bu işçi sınıfı meselesine bir açıklık getirilmelidir. Sene 1800-1900 değil, 2011… Ve dünya yüzünde egemen efendiler tarafından sömürülen kitlenin adı işçi sınıfı değil. Hatta sömürü aracı emek bile değil. Bunlar belki ikinci ya da üçüncü sınıf sömürü aracı ve biçimi sayılabilir ancak. Şimdilerde dünya, işçilerin değil, o işçileri kullanarak işsizlerin sömürüldüğü bir yerdir. İnsanlar emeklerinden değil, alışkanlıklarından, bağımlılıklarından, düşüncelerinden, tutkularından, inançlarından, tabularından, aidiyetlerinden, algılarından, korkularından, cesaretlerinden, evlatlarından, ailelerinden, giysilerinden, yediklerinden, konuştuklarından sömürülüyor. Sendikalaşma, grev hakkı, çalışma saati vs. türünden daha iyi şartlarda işçilik-kölelik için mücadele, bugünün dünyasında yaşayan insanların hedef mücadelesi değildir.

Efendiler artık o eski efendiler, köleler o eski köleler, dünya o eski dünya değil ama ne yazık ki; hâlâ eski dünyada kalmış düşüncelerle bugünü açıklamaya çalışan ve yarına gönderme yapanlar var. Söylediklerimi duyabileceklerini sanmıyorum. Olsun, duyması gerekenler onlar değil zaten.

Nilüfer Aydur



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yeni İnsan, Yeni Dünya İçin Elele

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kültür Yozlaşması Gerçeğinde Türkiye
Çağın Manipülatörü Terör

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sus - II - [Şiir]
Sus - I - [Şiir]
Kızıma [Şiir]
Yalnızlık Kimsesizlik Değildir [Şiir]
Söz Vermiştin İnanacaktım [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - VI [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - VII [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - V [Şiir]
Hâlâ Bitmedik İnadına - IV [Şiir]
Aynı Zamandı [Şiir]


Nilüfer Aydur kimdir?

İçine hapsolduğumuz evrenin dışına hiç çıkamayacak olsak da, bizim işimiz o evrenin duvarlarını kemirmektir. Zira o duvarlar ruhumuzun besin ihtiyacını karşılar.

Etkilendiği Yazarlar:
Daha çok felsefi etkilerden söz edebilirim...


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Nilüfer Aydur, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.