Gene gel gel gel. / Ne olursan ol. / ... / Umutsuzluk kapısı değil bu kapı. / Nasılsan öyle gel. -Mevlânâ |
|
||||||||||
|
Bu kitapsız yeni dinin tanrısı(para)’nın on emri şöyle: 1-Tüketeceksin (Dün tüketimin birse bugün iki, yarın da beş olmalı. Tüket tüketebildiğin kadar. Mesela bir elektronik cihazın bozuldu mu, tamir ettirme, at ve yenisini al. Üretmiyorsan bile gene tüket!) 2-Borçlanacaksın (Borçtan korkma. Paran mı yok? Kredi kartı verelim. Kefil mefil istemiyoruz, gelirin var mı yok mu ona da bakmıyoruz. Daha çok paraya ihtiyacın var ama etraftan borç bulamıyor musun? Dert ettiğin şeye bak, üzme kendini; çünkü bizde kredin hazır. T.C kimlik numaranı yaz, … nolu telefona gönder, hemen kredini çek ve cebine koy. Kredi kartı ve tüketici kredi borcun mu var? Biz ödeyelim; sen de bize 60 aya varan vade ile ödeme yap. Yani borcu borçla öde. Beyaz eşya, araba ya da ev almak istiyorsun ama nakitin mi yok? Taksit yapalım. Taksidi de mi ödeyemeyecek durumdasın? Onun da çaresi bizde: 2 ya da 4 ay taksit erteleme imkanı verelim. Bu da mı olmaz? Öyleyse şimdi al seneye ödemeye başla.) ** Yakında “şimdi al, öldükten sonra öde!” kampanyası başlatırlarsa şaşırmayın. Bu kadarı da olmaz mı diyorsunuz? Olur, olur bal gibi olur. Siz dedelerinizin borcunu ödemediniz, ama bu sistem sizin borcunuzu torunlarınıza ödettirecekdir. “Borç yiğidin kamçısıdır” yutturmacası toplumdaki itibarlı kişilere söylettirilerek yeni yeni tuzaklar hazırlanıyor. Halbuki “borç kapitalizmin kölelerine vurduğu bir pranga”dır. 3-İhtiyaçlarını artıracaksın (Dün evinde bir televizyonun bile yokken bugün odalara bile yerleştirmişsin. Ama yetmez! Tuvalete de bir tane koymalısın. Günde birkaç dakikanı geçirdiğin bu yerde de TV izlemelisin. Hem böylelikle “bilmem kimin aklı ya kaçarken ya da s….ken gelirmiş” deyişine karşı da tedbir alınmak isteniyor. Yani “sen aklını sakın ola ki kullanma, biz senin yerine o işi de yaparız” deniliyor. Ailenizdeki herkesin birer tane cep telefonu var mı? Yok mu? Ayıp, ayıp; hele bu devirde çok ayıp. Derhal bu ayıbı sonlandırmalı ve herkese birer telefon almalısınız. Peki, siz hâlâ evdeki bilgisayarı dört kişi ortaklaşa mı kullanıyorsunuz? Bu daha da ayıp!) 4-Örgütlenmeyeceksin (Örgütlenme ancak kapitalizmin izin verdiği ölçüde ve yandaş kurluşlarda yapılabilir. Kapitalizmin denetimi dışındaki sivil toplum örgütleri yaşama hakkına sahip değillerdir. Yanınılıp şaşıp bunlara üye oldu isen yandın gitti. Ya üyeliğini sonlandıracaksın ya da işinden olacaksın. Bizden uyarması. Sana baskı yapmıyoruz, ama senin özgür iradeni kullanarak doğru tercihi yapacağına inanıyoruz!) 5-Demokrasi havarisi olacaksın (Demokrasi, özgürlük kavramlarını ağzından düşürmeyeceksin; ama uygulamada faşizmi ve komünizmi bile mumla aratacaksın.) 6-Bireyselliği ön plâna çıkaracaksın (Milli, üniter devlet anlayışı ilkelliktir. Bireye önem veren, bireyi ön plâna çıkaran fedaratif yapı esaa alınmalı ve uygulanmalıdır. Dünyadaki devlet sayısı yüzlerle değil binlerle ifade edilmelidir. Büyük devletler büyük lokmadır, adamın boğazına takılır; yani sömürmek biraz zordur. Ufacıklar ise kolay yutulan zevkli lokmalar gibidir.) 7-Zamanını boş işlerle harcayacaksın (Zamanın bol, harca harca bitmez. Bu konuda kitle iletişim araçlarıyla sana yardımcı olabiliriz. Mesela çöpçatanlık işi yapan ya da gerilimden başka seyirciye hiçbir şey kazandırmayan yarışma programlarının TV’lerdeki sayısını artırabiliriz. Bunlar hoşunuza gitmezse sır dolu yani gizemli olayları anlatan; ya da başları, ortaları ve hatta sonları birbirinin aynı olan uyduruk dizilerimizi izleyebilirsiniz. Ya internete ne dersiniz? Bırakın saatleri, günleri; yıllarca zamanınızı harcıyabileceğiniz şeylerle dolu.) 8-Globalleşmeyi savunacaksın (Dünyaya entegre olmak gerek. İçine kapanamazsın. Senin, benim, memleketimin şirketi ya da bankası artık yok. Devletçi anlayış bitmiştir. O nedenle özelleştirme yapmalıyız ve varımızı yoğumuzu yabancılara yok pahasına satmalıyız. Sadece şirket değil yabancılara ev ve toprak da satmalıyız. Gücün yetiyorsa yani paran varsa sen de git ve yabancı ülkelerden şirket, ev veya toprak satın al. Nahh, alırsın da, gene de bir dene şansını!) 9-Sermayenin kölesi olacaksın (Sermayenin dini, milleti yoktur. Küresel sermaye en büyük güçtür. Senin de bu güç karşısında eğilmekten hatta onun kölesi olmaktan başka yapabileceğin bir şey yoktur. Eğer sadık bir köle olursan, küresel efendi belki de senin bu sadakatini ödüllendirebilir. Ödüllendirilebilme ümidini hiç yitirme, çünkü ömrünün sonuna kadar bu ümit havucunu yakalayabilme hayali ile avunacaksın.) 10-Düşünmeyeceksin Çünkü ne demişler: “Fazla düşünme kafana kötü fikirler üşüşür, Büyüklerimiz her şeyi bizden iyi düşünür.” Senin için en iyisini düşünen; sermaye ve makam sahibi binlerce belki de on binlerce peygamber var. Sen sadece biat et yeter. Gerisine karışma, çünkü düşünmek senin harcın değil! ** Not: Bu din ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isterseniz Google’a “Kitapsız yeni bir din doğdu” yazıp aratın ve çıkan sayfaların birini açıp okuyun lütfen!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |