Gençliğinde müzik öğrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Arz, dünya dediğimiz yerkürenin tamamına verilen isimdir. Yani dağlar, denizler, gökyüzü, yeryüzü, kara parçaları, okyanuslar dünya çevresindeki atmosfer vb. bunların hepsine arz denilmektedir. İşte bu arz diye isimlendirdiğimiz bölgede meydana gelen olağan üstü olaylara ise dabbe’tül arz diyoruz. Nitekim ilahi kitaplardan anladığımız kadarıyla bu olayların oluşumu, yapılan yanlışlar nedeniyle insanlığa uyarı niteliğindeki bir sinyaldir. Yani Allah, yaptıkları herhangi bir yanlış veya işlenilen birçok hata sebebiyle bu olayları gerçekleştirerek, gözdağı verircesine insanlara uyarıda bulunmaktadır. Zira insanların yaşadığı birçok bölgede oluşum şeklini hiç kimsenin tahmin bile edemediği, olağanüstü olaylar gerçekleşmekte ve bazen binlerce insan ölmektedir. Mesela depremler, sel felaketleri, çığ düşmeleri, yanardağ patlamaları, kasırgalar, hortumlar, tsunamiler, gökten yağan çamurlar veya böcekler, heyelanlar, erozyonlar, göktaşı düşmeleri, aşırı soğuklar veya aşırı sıcaklar bunların hepsi kesinlikle birer dabbe’tül arz vakıasıdır. Dabbe’tül arz meselesi ise kıyamet alametlerinden biridir. Bu da bize şunu haber vermektedir ki, gerçekleşeceğine kesinlikle inandığımız kıyametin zamanı yaklaşmıştır. Ama maalesef günümüz dünyasındaki insanlığın büyük çoğunluğu hala bu durumun farkına bile varamayıp, çeşitli sebep ve bahaneler yaratarak kendini avutmaya çalışmaktadır. Evet, çok ama çok maalesef ki insanlar, her hangi bir bölgede gerçekleşen deprem sebebiyle acaba Allah burada bize ne demeye çalışıyor veya biz burada ne gibi bir yanlış yapıyoruz da Allah bizi uyarıyor demiyorlar. Ya da oluşan sel felaketleri, tsunamiler, hortumlar veya kasırgalar acaba hangi yanlışımızın uyarısıdır diye hiç düşünülmüyor. Hülasa insanların doğruyu anlayıp ona göre yaşamaları için Allah, kitaplar ve peygamberler göndermiştir, geceyi, gündüzü ve güneşi yaratmıştır, ölümü var etmiştir, geçmiş kavimlerin helak kalıntılarını örnek teşkil etmiştir. Bunların hepsi Allah’ın varlığını belgeleyen deliller olup kesinlikle hepsi de insanlığın hidayeti için var edilmiş olgulardır. Günümüz dünyasında bu belgelerle birlikte bir de dabbe’tül arz dediğimiz farklı bir uyarıcı nitelik ortaya konulmuştur ki, bu tamamıyla Allahın haşmetinin ve de hışmının göstergesidir. Zira Allah, bu uyarıcı faktörlerle şunu demek istiyor; “ey insanlar size kitaplar gönderdim, aranızdan elçiler seçtim, bazen kıtlık verdim bazen de bereket ihsan ettim, bakın şimdi de yeryüzünü hareketlendirerek sizi uyarıyorum, eğer bu defa da hakikati anlamazsanız, şunu bilin ki kesinlikle kıyamet faciasıyla hepinizi un ufak edeceğim.” Zira öyle ki bunlar dehşet verici uyarılardır. O nedenle herkesin aklını başına devşirip en kısa zamanda tövbe etmesi gerekmektedir. Ne zaman, nerede deprem olacağı ya da depreme karşı nasıl bir önlem alınması gerektiğinden ziyade insanların deprem sebeplerini manevi boyutta irdelemeleri gerekmektedir. Nitekim bu sadece deprem değil diğer bütün doğal afetler içinde geçerlidir. Şu kesin bir gerçektir ki, varlıkların hepsi ölüme mahkûmdur. Ölümsüz hiçbir canlı yoktur. Hayat ve ölüm… Bu ikisi de kesinlikle öylesine bir tiyatro eseri olsun diye yaratılmamıştır. Zira bunun böyle olmadığını azıcık düşünen herkes anlayacaktır. Yaratıldığımıza göre, ölüm sonrası bu hayatın hesabını vereceğimiz de kesindir. O nedenle Allah’ın bunca uyarısından sonra doğruyu anlamamız gerekmektedir. Yani Allah vardır, birdir, ondan başka ilah yoktur, evrendeki her şeyi o yaratmıştır ve ölüm sonrası âlemin olduğu kesindir. Hala da hayatta olduğumuza göre şu andan itibaren yapmamız gereken şey kısaca şudur; bütün günahlarımız için acilen tövbe etmek ve bundan sonra Allah’a şirk koşmamak yani Allah’tan başka hiç kimseyi kutsileştirmemek, adam öldürmemek, zina ya da tecavüz fiilinde bulunmamak... Nitekim bunlar çok geniş kapsamlı kavramlardır. Bu kavramları tam manasıyla düşünüp ona göre davranışta bulunan insanın yanlış yapma ihtimali yoktur. Tamamıyla doğru davranışta bulunan insanların olduğu bir bölgede dabbe’tül arz olayının gerçekleşmesi mümkün değildir. Şayet bir bölgede dabbe’tül arz uyarısı varsa o bölgede kesinlikle doğru olmayan davranışlar sergileniyor demektir. Böylesi bir durumda ise yapılacak tek şey, o hatanın araştırılıp bulunması ve derhal giderilmesidir. Mehmet Akif UÇAR
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Akif Uçar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |