Yaşam başlangıcı olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
_Hoş geldin Umay. _Hoş bulduk Erhan. _Buyurmaz mıydınız? _Teşekkür ederim. Umarım bekletmedim. _İstanbul sürekli sorunlar doğuran bir kadındır. Dokuz ay beklemedim sonuçta. Erken geldiniz. Ben de teşekkür ederim. Umay karşımda oturdu. Masamızda yeni içtiğim çayın boş fincanı ve sigara izmaritleriyle dolu kül tablası vardı. Garsonu çağırarak yeni çaylar istedik. Masamızı temizleyen garson, siparişlerimizi getirmek için gittiğinde söze hangi anahtar sözcükle başlamam gerektiğini düşündüm. Tüm enerjimi söz haznemin kapılarını kırarak tükettim. Söz cambazlığı yapmak istemiyordum. Dudaklarımı serbest bırakarak konuşmaya başladım. _Umay Hanım, söze nasıl başlayacağım bilemiyorum. Bugün seninle buluşmam, güneş tutulması etkisi yarattı bende. O yüzden beni mazur görün lütfen. Bir kadın dünyanın en güzel resmiyken, o kadınla resim üzerine konuşacak olmam heyecanlandırdı beni. _Erhan Bey, bugün renkli bir gün geçireceğimi umuyorum. Biraz konuşur, ardından gezeriz. Daha sonra da evime gideriz. Sana resim çalışmalarımı göstermek istiyorum. Hayat bir bakış değil mi ki? Tablolarıma bakarak, hayatım hakkında ve ruhumun ince çizgileri hakkında yorumunu alırım. Kadın en güzel resim ise, güzel yorumlar beklerim senden. _Şimdiden resimlerini merak ediyorum. Umarım resimlerin de benden de bir iz vardır. Bundan gurur duyarım. _Elimden geldiğince seni renk dünyama kattım. Nedense sen ya kırmızı bir çizgi oldun resimlerimde ya da kadehten dökülen kırmızı bir şarap oldun. Seni içmek isteyen bir insan, ölümcül bir sarhoşluk çağrıştırdı bende. _Neden böyle bir çağrışım yarattım sende, bilemem. Belki de sır küpü olarak görülmem etkili onda bunda. _Bir sanatçı dert küpü olmadan, şarap renginde eserler koyamaz masasına belki de. _Belki de sen haklısın. Çaylarımızın son yudumlarıyla beraber, sohbetimizin de sonuna gelmiştik. Masadan kalkıp yürümemiz ve kendimizi dışarı atmamız bir oldu. Umay el hareketiyle hadi bu taraftan dercesine beni evinin istikametine doğru yönlendirdi. Yol kıyısı boyunca konuşmalarımız, trafiğin yoğun akışına karışarak devam etti. Birden Umay sanki yorulmuş da durmuşçasına nefes alıp vererek işte burası benim evimin bulunduğu apartman dedi. Ağzımdan o an hım güzelmiş ifadesi çıkıverdi. Umay serenat yaparcasına eğilerek beni apartmanın giriş kapısına sürükledi. Eve ben arkada, Umay önde merdivenleri bir sarmaşık gibi dolanarak çıktık. Umay evinin kapısını açtığında, antrede güzel bir tabloyla karşılaştım. Tabloda gül ve lale bir cehennemde yanarken, kelebekler kanatlarıyla ateşi körüklüyorlardı. Salona geçtiğimizde duvarların renklerin karışımından oluşan bir boyayla, baştan aşağı boyanmış olduğunu gördüm. Renkli bir ortamı tercih etmesi Umay'ın keşfedilmemiş kişiliğinden izler taşıyordu. Salonda dikkatimi çeken Umay'ın ne ailesine ne de bir dostuna ait hiçbir fotoğrafa rastlamadım. Sadece renkli duvarlara asılmış tabloları, koltuk takımı, köşeye bir kedi gibi sıkışmış yemek masası bir de döşemeyi örten fare desenli kilimi vardı. Acaba bende mi bir anormallik geziniyordu yoksa Umay'ın evindeki bu tasarım bu şekilde mi planlanmıştı? diye kendimden şüphe ettim. Umay'ın bana seslenmesiyle kendime geldim.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |