..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Leyla'nın işi naz ve işve; Mecnun'un gözü yaşı çeşme çeşme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun)
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Uzaybilim > Ömer Faruk Hüsmüllü




21 Eylül 2010
Yüz Bin Sene Sonraki Mesaj  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Yakın zamana kadar evrende yaşayan zeki varlıkların sadece dünyada var olduğu görüşü hakimdi. Bu görüşte insanoğlunun megaloman düşünceleri rol oynuyordu. Sonsuz bir evren sanki sadece insanın hizmetine sunulmuştu.


:BGCJ:

Bu günlerde Profesör Stephen Hawking’in “şu anki bilgi ve teknoloiyle, kimyasal yakıtlarla çalışan roketler kullanarak en yakın yıldıza gitmek bile 50 bin yıllık bir zaman alıyor.” sözü aklıma takılıyor. Gene Hawking, bu tür seyahati gerçekleştirebilmemiz için “ ışık hızı ile hareket etmemiz ve yolculuk sırasında kozmik radyasyondan korunmasını sağlayacak teknolojiyi elde etmemiz” gerektiğini söylüyor.
Yakın zamana kadar evrende yaşayan zeki varlıkların sadece dünyada var olduğu görüşü hakimdi. Bu görüşte insanoğlunun megaloman düşünceleri rol oynuyordu. Sonsuz bir evren sanki sadece insanın hizmetine sunulmuştu. Ancak son zamanlarda birçok bilim adamı evrende yalnız olamayabileceğimiz düşüncesini de dillendirmeye başladılar. Tabii bu biraz insanoğlunun saltanatını sarsacak . Çünkü evreni ve belki de dünyamızı başkalarıyla paylaşmak zorunda bırakacak.
Diyelim ki bize yakın olan bir yıldızın bir gezegeninde insan ya da insana benzer zekâ sahibi canlılar var. Bu gezegendeki akıllı yaratıklarla irtibata geçmek için onlara bir mesaj göndersek, bunun gidip gelmesi en az yüz bin sene sürecek. Bu kadar uzun bir sürede sonuçlanacak bir iş için dünyadaki bilim adamlarının harekete geçmeleri çok zor, belki de imkansız görünüyor.
Buna rağmen, bana göre gene de bilim adamlarının içinde görüntü ve ses kayıtları olan bir uzay aracının hazırlayıp göndermeleri gerekir. Tabii ki bunun sonucu -eğer insanlık dünyada tarih sahnesinden silinmezse- yüz bin sene sonra belki alınabilecektir.
Biliyorum bir çok kişi o zamana kadar “kim öle, kim kala!” diyordur. Bu zaman süresi insan için çok uzun, ancak dünyamız ve evren için hiç de öyle değil.
Baksanıza dünyamız kaç milyar yılı geride bırakmış! Milyarların yanında yüzbinlerin lafı mı olur? Göz açıp kapayıncaya kadar geçiverir!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Evrende yaşam
Gönderen: Taner SARGIN / , Türkiye
11 Haziran 2011
Evrende yaşam olasılığı hesapları bilim adamları tarafından yapılıyor. Ama bu hesaplar yapılırken elimizdeki veriler şu anki ulaşabildiğimiz veriler üzerinden yapılıyor. Mesela dünyadaki yaşam formu C (karbon) türevli. Başka bir element türevinde yaşam formları da oluşabilir. Başka bir konu atmosfer. yani Bir gezegen'in her hangi bir yaşam formunu barındırabilmesi için o yaşam formu için gerekli gazları barındırabilecek bir kütleye sahip olması ve uzaydan gelen zararlı ışınları filtre edebilecek kalınlıkta olması gerekiyor. Genel kanı Big Bang'in hemen ardından belirlenen sayısal dengelerinin, insan yaşamı için olağanüstü derecede uygun olduğu yönünde. Tartışılması gereken başka bir konuya dikkat çekmek isterim: üç uzam boyutuna sahip evreni bağlayan zaman boyutunun yanına 'insan şuurunu' eklemek gerekir mi? İnsan şuuru sınırlara sahip şu anki bilgi birikimi ile evrenin derinliklerine uzanımlar yapıyor. Çözmüş olduğu bilgiler ışığında bilmek öğrenmek istediklerini çözmeye çalışıyor. Diğer taraftan paralel evrenlerden, sarmallardan ve sekiz on iki boyuttan bahsediliyor. Yeryüzündeki düşünen varlıkların şu anki kavrayabildiği dört boyut. yakın bir gelecekte Güneş sisteminin yüksek enerjili foton kuşağına gireceği, bilinen elektronik aletlerin çalışmaz hale geleceği, insan beyninin kapasitesinin daha fazlasını kullanıp birbirlerinin düşüncelerini okuyarak iletişimde bulunacağından bahsediliyor. Bir zamanlar kazlarla aya gitmeyi planlayan, denizin dibinde 20 bin fersaha inen insan şuuru için bugün sadece o döneme ait basit öngörüler olarak bakıyorsak. Yarının düşünen varlıkları da bizlerin bu düşünme denemelerimizi basit birer öngörü olarak yorumlamaları muhtemeldir. Tek gerçek varsa o da insanın deneme yanılma, gözlem ve bunun gibi yollardan elde ettiği doğru sonuçlar üzerine yeni bilgileri eklediğidir.

:: Sayın Mehmet Ali Özler
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
23 Eylül 2010
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim. Böyle bir uydunun uzaya gönderildiği konusunda hayal meyal bazı bilgiler hatırlıyordum, ama emin değildim. Sizin aktardığınız bilgiler emin olmamı sağladı. Sağ olun. Selam ve saygılarımla.

:: Çoktan Yapıldı...
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
23 Eylül 2010
böyle bir uydu (Sphings) Amerikalılar tarafından 1980 yıllarında uzaya bırakıldı. Yanılmıyorsam uzay boşluğunda saat'te 60 kusur bin kilometre hız ile ilerlemekte. Bu uydudan gönderilen son verilerin (radio dalgası hızı ile) bize ulaşması dünya zamanı ile yedi sene sürmüştü. Bir daha ki verilerin elimize geçmesi 10 sene sonra tahmin ediliyor. Yaklaşık 2020 senesinde Sphings ile dünya bağlantısının kesileceği ve bu uydunun bir bilmezliğe ulaşacağı tahmin ediliyor. İlgilenenler araştıra bilir. Not: Sphing te, insan ve dünya üzerine gerekli anlaşılır tüm bilgiler en eski dillerde mevcut. Lakin bu uydu, içersine bir video filmi konamayacak kadar küçük (o dönemlerde video teknolojisi vardı). Zaten insanlar üzerine bir foto veya filim, bir gün bu uyduyu bulacak veya denk gelecek yaşam birimlerini olumsuz şekilde şaşırta bilir. Bu kadar kısa bilgi araştırmak isteyenler için yeter sanırım. Saygılarımla.

:: Teşekkürler
Gönderen: Hulki Can Duru / , Türkiye
23 Eylül 2010
Sn Hocam, sanırım ışık hızını aşabilecek sınırlara da insanoğlu ulaşabilecektir. Çünkü evren o kadar büyük ki ışık hızıyla bile gidilse, anca milyonlarca ışık yılı gidilerek ulaşılabilecek gökadalar, samanyolları, kara delikler vs var. Esenlik

:: :)) Değişik bir konuya değinmişsiniz
Gönderen: Müşerref ÖZDAŞ / , Türkiye
22 Eylül 2010
İlgimi çeken konuların başında gelmiştir her zaman evrenin sırları ve olasılıkları. Ben diyorum ki neden olmasın? Her şey göreceli ise... Bizimle birlikte yaşayan milyonlarca canlının farkında mıyız ki? Boyut sorunundan bahsediyorum.İçimizde, vucudumuzun dışında yaşayan milyonlarca mikroorganizmanın farkında mıyız? Rüyalarda birkaç saniye içine birkaç saatlik olaylar sığıyor... sırlar hep olacak, çözülmeyi beklemeyecek, sadece olacak. Farkında da olmamız gerekmeyecek belki.... Teşekkürler Hüsmüllü.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Felsefe Kırıntıları - Skolastik
Geleceğin Fiziği - Michio Kaku
Varlık Üzerine Düşünce Kırıntıları
Felsefe Kırıntıları - Şüphe
Felsefe Nedir?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.