Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers |
|
||||||||||
|
Cankat: -Şimdi n'apıcaz? -Yola devam edeceğiz, dedi ve ayağa kalktı. Karşıdaki platforma atladılar ve anında yere çakıldılar. Çünkü yerde üzerleri telle kaplı bir çift devasa fan vardı. Ve devam ederken önlerinde bir boşluk vardı Cankat aşağı bakarken aşağıda bu ikisinden daha büyük bir fan olduğunu gördü ve üstünde koruma teli yoktu hemen ani bir hareketle karşıdaki merdivene tutundu ve tırmanıp arkasından aşağıya, fanın altına, indiler. Orda bir silah buldular. Bu VALVE™'nin Portal oyunundaki portal silahına benziyordu. Üzerinde bir not vardı. "Just one time" yazıyordu. Bu "Sadece bir kez" anlamına geliyordu. Karşımızda bir platform vardı biz de buraya ve karşıya açtık portalları ve silah aniden yok oldu. Karşıya geçtik ve aşağı doğru kaymaya başladık. Tam düşecekken yukarıdaki halkaya tutunup saydam boruların içine daldık ve ışınlanma aletine benzer bir şey gördük ve içine girdik. Ve daha sonra da orda silahlarımızı bulduk. Cankat: -Silahlarımız haha!!.. Deniz de şapşal bir gülümsemeyle: -Buraya kadar geldiyseniz beni yeneceğinizi zannetmediniz herhalde, dedi ve ani bir hamleyle onları aşağıdaki platforma indirdi. Cankat blaster, Hamit'se ışın kılıcıyla denizin çift yönlü kılıcıyla kapışmaya çalışıyordu gayette iyi gidiyorlardı. Ve sonra.. Deniz force pull yaparak Cankat'ı asitin içine düşürdü. Cankat kulak kemiren çığlıklarla ölmeyi arzuluyor gibiydi. Çok korkunçtu. Bunun üzerine Hamit: -Cankaaaat! Cehenneme gideceksin Deniz!!!! dedi ve Deniz'in sağ kolunu kesip ona force push yaparak asitin içine attı. Ve sinirlenerek görev için getirdikleri bombayı biraz geliştirerek bütün istasyonu havaya uçurdu ve ordan ayrıldı. Geri döndüğünde ise ona "Görev tamam mı?" diye seslenen soğuk bir sesin sahibi olan o adamı gördü. Hamit bunun üzerine elindeki kılıçları yere atıp: -Ahbap!!! Dostum öldü ve sen halen görevi mi soruyorsun!!!? -Evet. O görev yapılmalı, arkadaşından daha önemli... İşte arkadaşının parası.. -Cehenneme git!!!! Artık senin için çalışmıyorum. Adam da bunun üzerine hiç bozuntuya vermeden soğuk bir sesle: -Bu çok kötü olacak ama n'apalım... Hamit bunun üzerine sinirlenerek orayı terkeder. Eski işlerden kalma parasıyla kendisine bir gemi alır ve Tatooine'in uydusu olan Lok'a gider. Lok, Tatooine gibi kumul fakat daha fazla kayalığa sahip olan. Şu sıralarda Nym'in sığınağının, Nym'in kendisi ve adamlarının bulunduğu bir yerdir. Hamit buraya eski dostu olan Yiğit'i bulmak için gitmiştir. Yiğit, orta boylu, yakışıklı, kahverengi gözleri ve saçı olan (buna galiba kumral deniyor) iyi bir dosttur. Hamit kaskının kenarında iri bi' X şeklinde yarası olan, kelle avcısı olduğunu düşündüğü bir adam görür ve ona: -Ben Yiğit Gürdal'ı arıyorum. -Benimle gelin... Evet Hamit nasıl gidiyor? -Sen Yiğit'sin.. İyi. Peki niye direk söylemedin sen olduğunu? -Peşimde çok kişi var. Jabba ölmemi istiyor. -Jabba? Hmmm... Onu birlikte yenebiliriz. -Tamamdır ahbap, der ve onu evine götürür. Yiğit'in evi civardaki evlerin benzeri birşeydi. Fakat daha büyük ve terasında bir taşıma gemisi olan. Terasa geldiklerinde Yiğit: -Biraz dinlen. (Büyük gemiyi göstererek) bununla yarın sabah önce Coruscant'a sonra da Tatooine'e gideriz. -Tamamdır dostum. Ertesi gün gemiye binerler ve Coruscant'ın yolunu tutarlar. İlerlerken saldırıya uğradılar. Yiğit: -Saldırı altındayız! Arkadaya geç Hamit!.. -Tamamdır!! Hamit arkadaki bataryaya geçer ve saldırganlardan birisini yok eder diğer ikisini ise Yiğit haklar. -YİİİİHUUUUUUUUUUUU!!!!...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hamit Özdemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |