..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Umutlarım her zaman gerçekleşmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Dinsel > Tuncay DEMİR




6 Temmuz 2010
Sekr Önermeleri 1  
Tuncay DEMİR
Var oldu melekler hepsi huzurda Nurdan halk eyledim, bilmez kusur da Beklerken sırayı hali hazırda Sevecen bir sesle “cann” dedim, geldim


:BBEJ:
Sözümün özünü anlasın ehil
“Emrimdir, halk olsun an” dedim, geldim
Kâinat yok idi, âlem de dahil
Yarattım, sonra da “dön” dedim, geldim

Sebebi var mutlak, sanma nafile
Bilmeyen aklını yormasın bile
Elestibezmi’nde duran kandile
“Ruhlar toplanacak, yan” dedim, geldim

Âkil olan sormaz neden ve niçin
Bilinmez varlığı nedendir hiç’in
Huzurda hizmeti gördürmek için
Melekût kastedip “kün” dedim, geldim

Var oldu melekler hepsi huzurda
Nurdan halk eyledim, bilmez kusur da
Beklerken sırayı hali hazırda
Sevecen bir sesle “cann” dedim, geldim

Cinleri var ettim issiz ateşten
Seridir her biri nur u güneşten
Uyardım âlemi ilâhi düşten
Tam da bu esnada “gün” dedim, geldim


Âniden açtırdım sayısız perde
O anda var oldu bu koca yer de
Durmadan yanardı seyyareler de
Önce nazar kılıp “sön” dedim, geldim

Emredip doğudan günü doğdurdum
Mikail eliyle bulut ağdırdım
Nice yıl üstüne rahmet yağdırdım
“Yeşilden giyinsin don” dedim, geldim

Azmasın diyerek tutup onlara
Salih’i yanına katıp onlara
Dünyayı emanet edip onlara
Barınsın üstünde “cin” dedim, geldim

Melekler yollayıp çamur aldırdım
Bin yıl kardırarak özü buldurdum
En güzel surette adem oldurdum
“Lâyıktır kuluma ten” dedim, geldim

Hayvan âlemini ast verdim ona
Varlık deryamızdan post verdim ona
Kendi sevgimizi dost verdim ona
Cihanda adına “cân” dedim, geldim

“Bir iken esması bin isem eğer
Rahmi Celâl’ine kın isem eğer
Sizleri yaratan ben isem eğer
Âdem’e secdeye in” dedim, geldim

Melekleri ona secde kıldırdım
Bu kutlu secdede huzur buldurdum
İblis’in hırsına hüküm bildirdim
“Kovuldun cennetten sen” dedim, geldim

Melûn dönüp dedi”Cenab ı Hüdâ
Var mıdır kusurum bu işten mâdâ
Sûra dek ömür ver bana dünyada”
“Olasın hükmüme kın” dedim, geldim

“Bir isyan beklemem ben böyle kuldan
İmtihan edelim gel iki koldan
Eğer Ademoğlu çıkmazsa yoldan
O zaman nârımla yun” dedim, geldim

Dedim ki Âdem’e “oldu bir bahis
Düşmanın İblis’tir, kurnaz ve haris
Ben onun adını söyledim nefis
Beni sever isen yen” dedim, geldim


Ve devamla “Anla benim dilimi
Nerde olsan takip eyle yolumu”
Sonra da öğrettim her bir ilimi
Sorunca adını “din” dedim, geldim

Âdem’in içinde fırtına koptu
Onu düşündüren soy ile soptu
Sol eğe kemiği yerinden saptı
“Havva’dır. Olasın şen” dedim, geldim

Dedim “budur size Rabb’in izzeti
Size mekân verdim yedi cenneti
Lâkin, haram kıldım size nimeti”
Gösterip bir güzel “nan” dedim, geldim

İblis girdi bir gün yılan donuna
Sürünüp, Havva’nın vardı yanına
Toplayıp nimeti koydu önüne
“Hiledir, yüzünü dön” dedim, geldim

Havva ol haramı yedi, yedirdi
Âdem’le kendine âsi dedirdi
Cebrail o anda hükmüm getirdi
“Cennet hayatınız son” dedim, geldim


Havva’yı yolladım Çin-ü Maçin’e
Âdem’i hapsettim Yemen içine
Dönüp de bakmadım bin küsur sene
“Nedamet atına bin” dedim, geldim

Nur u Muhammed’in hatırı için
Affıma uğradı diyerek suçun
Çoluk, çocuk verdim. Acaba niçin?
“Reha mı? Sen öyle san…” dedim, geldim

“Siz, beni koyup da öte baktınız
Size olan güvenimi yıktınız
Emr-i ilâhime karşı çıktınız
Bu işi temizler kan” dedim, geldim

Öldürttüm Kabil’e can kardeşini
Kargaya gömdürttüm karga leşini
Tattırdım onlara can ateşini
“Bir daha bakmayın yan” dedim, geldim

Onlardan türettim bir nice insan
Kimini şah ettim, kimini sultan
Kimi şükr’eyledi, kimisi isyan
“Bu dünya bir koca han” dedim, geldim



Ruhsat eylemedim kefene cebi
Korudum sözümü ilk günkü gibi
Sonradan gönderdim binlerce nebi
“Hakikat oduna yan” dedim, geldim

Altıncı asırın yetmiş birinde
Arap diyarında, Mekke şehrinde
Bir güneş doğdurdum arz üzerinde
“İşte bu beklenen an” dedim, geldim

Kulum Muhammed’i saldım cihana
Onu nebi ettim cine, insana
“And olsun zamana, ve de Kur’ân’a
İşte size doğru yön” dedim, geldim

Dinleyin sözümü ağalar, beyler
Körler karanlıkta kendini eyler
“Sanmayın Pervane boşa söz söyler
Onu söyletirim ben” dedim, geldim



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın dinsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sekr Önermeleri 2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bolu'ya Kar Yağar [Şiir]
Üç Işık [Şiir]
Yusuf Kuyusunda Duvar Yazıları [Şiir]
Şarkı [Şiir]
Bahane [Şiir]
İçimdeki Çocuğa Şiir [Şiir]
İlgi Eki [Şiir]
Diyet [Şiir]
Gel Deye Deye [Şiir]
İkilem [Şiir]


Tuncay DEMİR kimdir?

denilebilirki pervane duyguların şairidir bu heyecan ve duygusallık sebebiyle yazdığı her manzumede kendi özel hayatından da izler bulunabilir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Tuncay DEMİR , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.