..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Ayşen Akıncı




11 Nisan 2010
Sensiz Eylül  
Ayşen Akıncı
İhanet,ayrılık ve sonrası...


:AGEG:

               **Son Eylül**
Acılarla dolu kaç yıl geçti yaşananların ardından,ne cok ağladım,günlerce gecelerce durmak bilmedi gözyaşlarım, elini son kez tutupta sana son kez bakarak bindiğim otobüs senden uzaklaşırken sende ellerini yüzüne koymuştun ağlıyormuydun,bunu hala bilmiyorum..Beni son kez görüyordun,son kez yolcu ediyordun ama sen bunu bilmiyordun... Zor bir gün olacaktı benim için son kez cıkacaktım evimden kalamazdım artık burada gitmek zorundaydım,günlerdir gözümün önünde ona mesajlar yazmana,telefonla konuşmana tahammül edemiyordum çünkü,hangi seven yürek bunu kabullenebilirki?Yanyana yatarken bana sarılmayışın benden uzak oluşun,kadınım deyip de beni sevmelerin yoktu artık susuyordum suskunluğumun altında kopan fırtınaları görebiliyor muydun?Gitmem gerekti,sabah uyanıp kahvaltınızı hazırlamıştım,sen işe,çocuklar okula gitmişti evi toparladım,öğlen yemeğini hazırladım yine her zaman buradayken yaptığım gibi, sanki hep burada kalacaktım,ama gidiyordum bugün son gündü .. Ben artık senin hayatında olmayacaktım bu senin seçimindi ondan vazgeçememiş,onu eşliğe,kadınlığa,hayatı paylaşmaya seçmiştin ben neydim peki senin için bende kadının sevdiğin değil miydim?Belki istemeden içime yüklediğin umutlar beni bu kadar çok itmişti seninle hayatı paylaşma,aile olma ,senin karın olma,soyadını taşıma isteğine ,sen yükledin bu duyguları yüreğime, umutlandırdın,seni çok sevdim ben, belki 1 yıl beraber olacaktık ,ben seninle yaşanan her şeye, razıydım her zorluğa hayatın getirdiği herşeye varım demiştim,ama hepsi bir bahaneydi öyle değilmi?İkinizden de vazgeçemiyorum demiştin ama vazgeçtin,benden vazgeçtin..Onunla ilişkinize de bir ömür biçtin mi?Ben bir süre sonra gidebilirim yapmak istediğim şeyler buna razı mısın dedin mi?Sen varken bir başkası da olabilir buna katlanabilir misin dedin mi? Sanmıyorum... Artık bir evim yoktu babam beni istemiyordu mutlu olduğu yerde kalsın demişti son sözü buydu evlatlıktan reddetmemişti ama görüşmek için aradıgımda konuşmamıştı benimle,nereye gidebilirdim bilmiyordum sanırım Fatma'ya sığınacaktım, bir süre önce dükkanında ortaklık yapmaya başladıgım arkadasıma ,başka gidecek bir yerim yoktu oradada eğreti bir hayat sürecektim belki ama olsun kendimi toparlayana kadar orada kalabilirdim..Beni otobüse bindirmek için evden cıktığımızda bana sormuştun nereye gideceksin diye bilmiyorum demiştim belkide içini acıtmak için söylemiştim bunu ama biliyordum nereye gideceğimi...
Evet babam mutlu oldugu yerde kalsın demişti burası benim evimdi ben burada çok mutluydum ama sen değildin hala kalbinde bir başkasının aşkı vardı imkansız bizim ilişkimiz demene rağmen,sadece ben yoktum ve sen beni tercih etseydin mutlu olamayacaktık belkide aklında hep geçmiş olacaktı zaten beni o kadar çok sevememiştin ,sevseydin beni darağacına mahkum etmezdin,altımdaki sehpayı kendin itmezdin,bana şapkadan cıktın bir tavşan gibi demiştin bir gece ne cok üzülmüştüm ve bende şapkama geri dönecektim işte, gitmeden bir gün önce telefonundaki bütün numaraları silmiştim bana ulaşabileceğin bütün numaraları, annemin ,kardeşlerimin, oğlumun,Merve'nin işyerimin benden hiç haber alamamalıydın beni merak etmeliydin bu acıyı haketmiştin en azından bunu yaşamalıydın.Sende geleceğe dair umutlar yüklemiştin çünkü yüreğime bunu yapmasaydın belki daha az acı çekecektim..1 yılda olsa beraber olabiliriz, sen benim kadınım oldun seni böyle bırakamam diyen sendin,birde beni sevdiğini söylediğin gün çok şaşırmış ve mutluluktan ağlamıştım bunu duymak için çok beklemiştim çünkü ,biz mutluyduk ne olduda herşey bir anda böylesine değişiverdi,kendime çok sordum ama cevapsızdı sorularım zaten kendi verdiğim cevaplarımda beni çok üzüyordu,vazgeçtim sonra sorular sormaktan kendime..Sustum... Aradan bir ay geçmişti seninle hiç görüşmedik ben kullandığım telefon numaralarını kapatıp başka bir numara kullanmaya başlamıştım sen beni hiç aradın mı bilmiyorum ama arada beni aradığını düşünüp kendimi teselli ettiğim zamanlar olmadı değil.Anılarım beni hiç yalnız bırakmıyordu seninle yaşadığımız her yerdeydim ben Kütahya ilk dokunuşum sana,ilk sarılışım,Sığacık sahil kasabası iki unutulmaz gün,Çeşmealtı,Gümüldür,sahilde arabamız kuma saplanmıştı ne uğraşmıştık çıkarmak için kumların içinden, battaniye de yırtılmıştı,Uludağ o gün çılgınlık günümdü karların üzerine nasılda bırakmıştım kendimi çıplak bir halde,Seferihisar ,İzmir kordonboyu,yollar ,denizler, göller, dağlar, tepeler ve Orhaneli hiç unutmayacağım anlar ,bitmeyecekmiş gibi yaşanan, mutlu, gözlerinin içinin güldüğü bana hayatındaki tek aşk'mışım gibi baktığın zamanlar, öyle bir an gelipte başımı döndürürdü ki anılar sonrasında gözyaşlarına boğulurdum kaç kez yaşadım bu gel-gitleri bilmiyorum... Evet aradan geçen süre boyunca bende değişiklikler olmaya başladı sabahları midemin tuhaflığı sigaraya karşı ilginç bir uzaklık alkol hiç istemiyor canım, yemek yemek ise bunu düşünmek bile bulandırıyor içimi,bir süre sonra eczaneden bir test aldım sabah uyanıp aslında negatif çıkacağını bildiğim halde yaptım testi evet negatif çıkmıştı yaşadığım sinir bozukluğu ve depresyon başlangıcından olsa gerek adetim gecikmişti günler geçiyordu haftada bir gün çocuklarımı görmeye gidiyordum yine İzmir'e gittiğim bir gün öğlen vakti babamın işte olduğundan emin olupta annemi görmeye gittiğimde beni görünce ağlamaya başlamıştı kadersiz kızım diyerek ilk kez bana sarılıp ağlamıştı kadersiz miydim ben belki de şanssızdım mutluluk bana uzaktı ne yapalım analar tahtını yaparmış kızlarının bahtını değil ,ben bahtsızım be anne sevdiğim insanlar beni hep yaralamış yalnız bırakmış sen bile yapmışken bunu, sen bile kızım deyip bağrına basmamışken başkalarından neden medet umarsın...Seni sordu bana bilmiyorum dedim iki aydır hiç konuşmadım belki evlenmiştir yuvasını kurmuştur sormayın dedim onu bana ,kimse bana bişey sormasın,sorupta içimi kanatmasın dinmiyor acım bitmiyor bitiremiyorum içimdeki ,ne sevgimi, ne öfkemi...Daha sonra İzmir'e gittigimde uğramadım annemlere içimden gelmedi,çocukları görüp aynı gün geri döndüm..Kırgınlar bana ama geçecektir bir gün bu kırgınlık.. Kafamı bir nebze olsun dağıtmak için elime doğru düzgün almadıgım gitarımla kursa yazıldım,sen telefonda saz çalarken bana ,bende bir gitar alayım güzel bir beste yapıp sana çalayım diye büyük bir hevesle aldıgım gitarımla haftanın bir günü kursa gidiyorum, seni düşünmeden geçen bir anım yok,sen saz çalarken ben öyle bakardım sana, severdim seni izlemeyi ,dinlemeyi ,sana tempo tutup bildiğim türküleri söylemeyi bende gitar çalıyorum artık,Selanik türküsünü öğrendim ilk, en çok onu çalıyorum ve senin çaldığın türküleri çalmaya çalıyorum gitarımla, bazen buruk gülümseyiş bazen gözlerimin yaşı durduruyor beni bırakıyorum hemen elimden mutsuzum umut ettiğim bu değildi çünkü, senden uzakta hiç birşey bilmeden yaşamak ne zormuş,sensizlik ne zormuş.... Günler böyle amaçsız mutsuz akıp giderken ömrümden,o gün yaşadığım şaşkınlığı,hüznü,mutluluğu anlatmak mümkün değil o kadar duyguyu birarada yaşamıştım yaptıgım testten sonra hala adet olmamıştım hastaneye gidip tekrar bir test yaptırdım ve hemşirenin elime test sonucunu uzatırken Allah analı babalı büyütsün dediğini hatırlıyorum sonrasında kendimi Turgutlu'da seninle oturduğumuz çay bahçesinde gecenin bir yarısında abla kapatıyoruz diyen garson çocugun sesiyle uyanmış buldum kaç saattir buradayım ben ,kaç saattir burada oturuyorum bebeğim var benim içimde senin bebeğini taşıyorum bizim bebeğimiz..Ertesi gün tekrar hastaneye gittim ultrasonla baktılar üç aylık olmuş bebeğimiz ne yapmalıyım seni arayıp söylemelimiyim, yok bunu yapamam belki yeni hayatına başlamıssındır yeni umutlarının olduğu bir hayat bunu bozmak istemem sessiz sedasız aldırmalımıyım yoksa,yok hayır bunu da yapamam bebeğimden vazgeçemem senden bana kalan tek şey umutlarımı yitirdiğim anda bana bir umut oldu yaşamak için bir umut her ne zorluk yaşarsam yaşayayım bebeğimi dünyaya getireceğim onu babasız büyütme pahasına doğuracağım.. 6 ay geçti aradan çalışıyorum hala aynı yerde işler benim istediğim gibi değil ama idare ediyorum sen nasılsın acaba mutlumusun?Geçen 9 ay boyunca hiç görüşmedik hiç haber alamadım senden almak içinde birşey yapmadım çocuklar nasıl acaba çok özledim onlarıda,onlar da beni özledimi soruyorlarmı sana .. Ezgi meslek lisesine yazıldı hemşirelik okuyor torpil bulduk bir yerden yazıldı istediği buydu, Burak lise son sınıfta artık, seneye senin çalıştığın gibi ö.s.s sınavına hazırlanacak oda,annem dersaneye yazdırdı sözü vardı Burak lise son sınıfa gelince seni dersaneye yazdırağım demişti,belki ben yanında olurum da seninle çalıştığımız gibi çalışırız onunla da sınavlara,yaşadıklarımdan sonra onlar içinde büyük bu bir hayal kırıklığıydı bu bunu kabullenmeleri kolay olmadı hele babam beni hiç affetmeyecek sanırım,benim inatla yapmak istediğim şeyi duyduğunda annem kalbinin sıkıştığını söylemişti belki bir gün affeder beni neden olmasın... Bebeğimiz kız,evet bir kızımız olacak tatlım, bir kaç gün kaldı doğuma artık iyice ağırlaştı hareketlerim çok uyuyorum biliyormusun?Şimdi gerçek bir uykucu oldum yanında olsaydım kurtulamazdım dilinden,kilo aldım biraz da..Geceleri elimi karnıma koyup ona türküler mırıldanıyorum oda sevsin türküyü ,senin gibi ,benim gibi..Unutamıyorum seni ve çok özlüyorum Barış.... Turgutlu Devlet Hastanesi saat sabahın 7 si soğuk bir hava yağmur yağıyor aylardan şubat bu kızda ablası gibi inatçı olacak kova burcuna denk geldi doğumu, Barış'ımın bilmediği emaneti dünyaya geldi,buğday tenli babası gibi dudakları da babasına benziyor ve gözleri bana ağlama ne olur ağlama, sen gül yavrum kızım Eylül'üm..Babanda bu ismi koyardı sana, eğer bugün yanımızda olsaydı seni kucağından indirmezdi,bir kızım olursa adını Eylül koyarım demişti ben oradan ayrılmadan bir kaç gün önce bir sohbet sırasında, o yüzden adını Eylül koydum yanımızdaymış gibi, bizimleymiş gibi,onun olmasını isteyeceği gibi..
Ben; bitmeyen aşkımı yıllardır kızımla daha da güçlü yaşatıyorum içimde,kızım babanın bilmediği kutsal bir emanetsin sen bana, Barış'ımdan kalan tek ve son Eylül'sün...
Ayşen Akıncı



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sancılarla Ayrılık [Deneme]
Hayat [Deneme]
Uyuyorum [Deneme]
Bugün [Deneme]


Ayşen Akıncı kimdir?




yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ayşen Akıncı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.