İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Bir arkadaşım var;bir şeye sinirlenip çok ani bir kararla istifa etti beraber çalıştığımız bir yerden.Çok kızdım bunun için ona,ama,kızdığımla kaldım.Elbette erkek,hem de keçi gibi inatçı olan türünden!Ne desen,ne söylesen boş;hep onlar haklı...Genetik ya bu erkeklerde,7 sinden 70 ine hepsi aynı bunların,kadınlar sayelerinde sinirden şişer kalır,onlar ''hele bir yarın olsun,bakarız'' der geçerler.İşte bu yüzden kırışıp buruşmuyor bunlar ya,''uff'' demiyorlar,''puff'' demiyorlar,ciyaklamıyorlar;tepki,mimik denen şey sıfır...Biz de 30 a geldik mi,o güzellik salonundan bu güzellik salonuna koşup duralım,onlar aynı kalsınlar,Allahtan reva mıdır bu ya!.Ya hiç mi bitmez bu erkeklerin yan etkileri yaa,kırışıklıklarımızın nedeni bile onlar!:)Ay bir dakika,ben yine kaybettim kendimi,dağılıyor konu:)Kısaca bütün gece aklımdaydı;''yarın oldu,baktınız mı'' demek için için bekledim durdum gelişini... Olumla -imgeleme yapıyorduk bir arkadaşımla msn de...Konu tabii ki de aşk:)Resmen dağıldık,kendimizi kaybettik:)Aklımın bir kösesinde o var;''yarın oldu,baktı mı acaba,nerede kaldı ya bu adam,ne karar verdi acaba?''Bir taraftan da aşk,evlilik,gelinlik,duvak,hatta şans paraları filan havalarda uçuşuyor.''Beynimin bir köşesinde o,düşüncelerimde evlilik olumlamaları,Sinatra amcam da feci şekilde damardan giriyor olaya;''my way'';''for whattt is a mann,if not himselff then he has naughttt...''Yaa ben ilk dansımı bu şarkıyla yapmak istiyorum yaaa,yolumuu buldum benn diye avaz avaz bağırmak istiyorum!E Sanrıca,e Evrim,ben senin canına okumam mı?Bende Ebru' ysam,bu senin yanına kalır mı:) Şu dışardakilere sinir oluyorum sinirr;hani üye olmaya üşenip,dışardan yazıları okuyup sonra da ''ben yazılarını okudum'' diyenler var ya,işte bizimki de onlardan biri durumunda:)Tam olumlamanın ortasında,ben kendimi kaybetmiş bir haldeyken çakıştık bir şekilde msn de:)Takıldım,''saatlerdir çekim yapıyorum,sizi çağırıyorum,nerdesiniz ya siz'' diye...Hala kararsız tabii arkadaş,benim de çenem durmaz ya,illa sulandıracam,''tekliff ediyorum,benim üstüm,yetkilim olurmusunuz'' dedim.''Sen edersen olurum tabii'' dedi...''Şarkının aslı bu değildi tabii'' dedim,hani devamını anlatacam;''böyle böyle oldu,bir yazı okudum,çok eğlenceliydi,ordan takıldı bu şarkı dilime'' diyecem;diyemedim...''Benimle evlenirmisin'' dedi!!! ''Evlenirim'' dedim.''Ciddiyim ben'' dedi;''bende'' dedim.Aslında cidden de çok ciddiydim,gerçi ben teklif etme moduna girmiştim bu gece,yani teklif benden gitmeliydi ama,olsun,ne farkeder ki,nasılsa 2 kişi evleniyor,kimin önce söylediğinin ne önemi var:)''Konuyu okudum'' dedi;''çekim konuları çok eğlenceli''...''Eğlenceli meğlenceli,nasıl işe yarıyor,bakın size evlenme teklifi ettirdim'' deyince,adam neye uğradığını şaşırdı,resmen dumur oldu.''Sen mi yaptırdın gerçekten,nasıl yazdım ben onu'' dedi,''ay bir dakika,ne oluyor,ben birşey yapmadım,tabii siz özgür iradenizle evlenme teklif ettiniz,bana bakın,kaçmak yok,laf ağızdan bir kere çıkar'' demeye kalmadı;özür diledi,kaçtı gitti!Ay kalakaldım ben orda öylece,neye uğradığımı şaşırdım,nasıl bozuldum,nasıll bozuldum anlatamam size!Bence de oh olsun bana,hemen ''evet'' dersen,bir de saf saf sanki bir marifetmiş gibi yaptıklarını anlatırsan,olacağı bu! Hayır bir saatir düşünüyorum da,sahi ben mi ettirdim o teklifi ya,eğer öyleyse cidden çok ayıp etmişim,sizden çok özür diliyorum bayım...Ayrıca neden siz bozulup gittiniz anlamadım ki; olan bana oldu,''evet'' bile dedim,ama yine de evde kalan benim!Ayy var ya,benim başıma ne geliyorsa şu dilimden geliyor.Hani bir ara sarışınlardan birisi kepçe kulaklıydı,gitti japon yapıştırıcıyla kulaklarını yapıştırdı ya,bende çakma sarışın olarak,dudaklarımı yapıştıracam birbirine,başka çarem kalmadı.Yok arkadaşlar,ben bir türlü bu ''çekim yasası'' denen şeyin ayarını tutturamıyorum,''evet'' diyorum olmuyoo,''hayır'' diyorum olmuyoo,olmuyo olmuyo olmuyo!Bu yasa bende düzgünn işlemiyooo!!!!Ay ben istifa ediyorum,daha evliliğin ''e'' sini dahi telaffuz etmeyecem,kazara diyecek olursam,hemen uyarın beni,basın düğmeme,susayım ben!.Ha bir de evlilik olumlamaları yaparken,asla birini düşünmeyecem,ters tepiyor demek ki,öğrenmiş olduk.Ayrıca en fenasıysa,bu yazıyı okuduktan sonra,bu adam bir daha benimle asla konuşmaz.Yarım saate gelecem demiş ama,6 yarım saat geçti aradan,ı-ıhh,yok valla ortada...:)Görünen o ki bırak evlenmeyi,muhtemelen artık ''merhaba'' bile demeyecek bana,hoş kazara diyecek olsa,benim ona ''merhaba'' diyecek yüzüm kalmamış olacak,köşe bucakk kaçacam,yakalayana aşk olsun:)Ha bir de bu satırlar''bir adam nasıl çekilir,sonra nasıl itilir'' konusunda ibretlik bir hikaye olarak arşivlerde yerini alacak:)Ne evleme teklifiymiş ya,herşeyim olaylı benim anacım,hiç normal birşey yaşamıyorum ki ben:) İşin şakası bir yana(tabii şu andan itibaren yukarda ki olayı şakaya vurmak zorundayım,zaten de başka çarem yok gibi görünüyor:))saatlerdir düşünüyorum;neden evlenme teklifini hep erkek cephesinden gelmek zorunda?Biz(yani sizler,ben tövbe ettim artık:)) neden gidip aşık olduğumuz adama ''benimle evlenir misin'' diyemiyoruz?''Evlenme teklifi erkekten gelmek zorundadır'' kuralını kim koymuş acaba?Bu kuralı koyanın bir kadın olma ve teklifi beklerken yaşlanıp ölmüş olabilme ihtimali yok mu?Ya da sizlerin o teklifi beklerken yaşlanma ihtimaliniz?Aynı yatakta yaşlanma hayalini kurduğunuz adama''benimle evlenirmisin'' demek bu kadar zor mudur?Bence olmamalı...''Birine bir şeyi hissettirmek mi,yoksa direk söylemek mi daha kolaydır'' diye sorsalardı bana,ben ''söylemek'' derdim.Hissettirmek uğruna harcayacağım zamana acırdım;''zaman'' kesinlikle geri dönüşü olmayan şeylerden biri,çok hızla akıyor ve biz durup ona ''dur'' desek de durmuyor.Beklediğiniz o zaman zarfında kaybettiklerinizi düşünsenize...Kaç tane ona sarılmadığınız,onsuz sabaha uyanacaksınız?Kaç onsuz kahvaltı edecek ya da akşam yemeği yiyeceksiniz?O yüzük parmağınızda,o düğün resmi masanızda,ya da onun kokusu teninizde kaç eksik rakamla var olacak?Ya da siz ömrünüzün kaç gününü onunla yaşabileceksiniz de bu kadar rahatlıkla bekliyorsunuz ki??? Hani diyorum ki,acaba Evrim'in yazısı, siz çok beğenip kız arkadaşlarınıza yollarken,yanlışlıkla(:))düşse erkek arkadaşlarınızın mailbox'ına,sonra da siz onu öylesine bir arasınız ve ''ne yapıyorsun aşkım'' deseniz?Hemen arkasında da ''benimle evlenir misin'' cümlelerini yapıştırsanız ne olur ki?Hadi kızlar,inanın çok zor değil,çok çok şoka girip dut yemiş bülbüle dönecektir,rahat olun,erkeklerin heyecanlanıp bayılmak gibi bir huyları yok,ruhsuz be onlar:)Ayrıca olsa bile hem torunlarınıza anlatacağınız çok güzel ve keyifli bir anınız olur,hem de o torunlara kavuşacağınız bir kocanız;yani her durumda avantajlı taraf sizsiniz,kesinlikle dememeye değer bence:)(Bu arada,Evrim,sen bana şu senin bayın mailini ver arkadaşım,ben büyük bir memnuniyetle yanlışlık yapar,ona yollarım yazını,araya gitmesin a canımm satırlar:) Hadi kızlar,hadiiii;bu hafta ki sloganımız(sloganınızz)''Teklif ediyorum,benimle evlenirmisin?''olsun...Ay hiçbir şey yapamıyorsunuz,açın şu şarkıyı,dinletin şu adamlara;yer etsin beyinlerine,işiniz kolaylaşsın.Hayır şurda kız kıza konuşuyoruz,nasılsa bu bölüme gelen erkek yok,işiniz erkeklere kalırsa,sittin sene beceremezler teklif etmeyi,olan yine size olur,adamlar bir ''seni seviyorum'' demek için neredeyse 6 ay bekliyorlar,insanı çatlatıyorlar evlenme teklifi Allah bilir ne zaman gelir.Bari bir de botox masrafı çıkmasın,aklınız varsa kırışıp buruşmadan oturun şu masaya(ay ben bugün kırışmakla bozdum ben,hergün bir şeye takıyorum,ayy çok fena bişi bu yaşlılıkkk :) Hadi,hadi,çabukk,zaman kaybetmek yok,kesiliklebeklemek yok,özetiyle yapamazsınnn yok,yapamazsınnn yok:)Sevgiline dönnn, ''kızlar,ilk hedefiniz nikah dairesi'',marş marş,ileri:):) Sevgiyle,çok ama çok mutlu kalın...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ebru Ebruca, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |