..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Uzay > Ömer Faruk Hüsmüllü




18 Mart 2010
İnsanoğlu Bu Dünyada Misafirdir  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Dünyadan bilmem kaç milyon ışık yılı uzaktaki bu gezegende onbinlerce yıl önce bile çok çok ileri bir teknik,medeniyet varmış.Öyle olmasa o kadar mesafeyi katedip buraya ulaşabilirler miydi?Ne var ki böylesine ileri bir toplumda bile insandan kaynaklanan çeşitli sorunlar söz konusuymuş.Gezegenin akil adamları oturup düşünmüşler ve sorunsuz bir toplum oluşturmanın yollarını aramışlar.


:AGIE:

Bundan “ölümlü” olduğu anlamını çıkarmayın! İnsan bu dünyaya misafir olarak gelmiş, ama yüzsüzlük edip asırlardır oturmuştur.

Bakın anlatayım:
Bundan onbinlerce yıl önce dünyanın muhtelif noktalarına kocaman kocaman uzay araçlarının biri inerken diğeri kalkıyormuş.Bu araçlar dünyamıza bilmem kaç milyon ışık yılı uzaktaki bir gezegenden insanlar getiriyormuş.Buna getirmek değil de başından atmak desek belki daha doğru olurdu.

Tabii bu gelenleri “Sevgili insanoğlu dünyaya hoş geldin.Yeni yuvanda,güzel gezegeninde mutlu bir yaşam dileriz” yazılı pankartlarla karşılayan yokmuş.Sadece olayı fark eden dünyanın asıl sahipleri hayvanlardan,bazıları homurdanmış,fakat bazıları da korkup oradan kaçmayı tercih etmiş.Homurdananlar sanki binlerce yıl mücadele edecekleri bu yeni canlıların kendilerine zarar vereceklerini sezer gibiymişler.
Bu insansız topraklara insan getirmenin sebebi ne olabilir ki?
Dünyadan bilmem kaç milyon ışık yılı uzaktaki bu gezegende onbinlerce yıl önce bile çok çok ileri bir teknik,medeniyet varmış.Öyle olmasa o kadar mesafeyi katedip buraya ulaşabilirler miydi?Ne var ki böylesine ileri bir toplumda bile insandan kaynaklanan çeşitli sorunlar söz konusuymuş.Gezegenin akil adamları oturup düşünmüşler ve sorunsuz bir toplum oluşturmanın yollarını aramışlar.

Bulunan çözüm: Sorun yaratanların başka bir gezegene gönderilmesi olmuş.Sakın “sorun” dediğimizde ufak tefek kusurları anlamayın.Sorun olarak niteledikleri cinayetler,sapıklıklar,bağımlılıklar,ağır akıl hastalıkları,geri zekalılık…gibi ciddi şeylermiş.
Bu amaçla uzun bir süre sorunlu insanların nereye gönderilmesinin uygun olacağını araştırmışlar.Uzaydaki birçok gezegeni bu amaçla incelemişler ve sonunda dünyamızda karar kılmışlar.

***
Dünyaya getirilen insanların ihtiyaçlarını belli bir süre karşılayacak yiyecek,içecek,giyecek v.s de bırakılmış.
Dünyaya atılan atalarımız birkaç gün şaşkın şaşkın dolaşmışlar.Şaşkınlıklarını üzerlerinden atınca bulundukları yeri keşfetmeye çalışmışlar.Doğadaki olaylar ve yırtıcı hayvanlar nedeniyle barınacak yerler aramışlar.Ağaçlar ve mağaralar bu amaçla kullanılmış.Tabii ilk günden itibaren bazıları maalesef yırtıcı hayvanlar tarafından öldürülmüşler.

Yeterince yiyecek,içecek,giyecek varken aralarında hır gür olmamış,ama bitmeye yakın kavgalar başlamış.Derken birbirlerini boğazlamalar…

Bir gün,tüm ihtiyaçlarını kendileri karşılamak,üretim araçlarını kendileri yapmak durumunda kalmışlar.Toplayıcılığı,avcılığı ve sonunda da tarımı öğrenmişler.Bu öğrenmeler bizim yazdığımız üç-beş kelime gibi kısa bir sürede değil binlerce yılda gerçekleşmiş.Bu serüven tarih ve arkeoloji gibi bilimlerde anlatıldığı için biz burada işin detayına girmiyoruz.
***
İnsanları dünyaya bırakanlar direkt ilişki kurmasalar da,herhangi bir müdahalede bulunmasalar da ilk günden itibaren onları sürekli izlemişler.Uzay araçları binlerce yıldır bu amaçla dünyamızı ziyaret etmektedirler. İlkçağ’da mağara duvarlarına çizilmiş uzay aracına benzeyen resimler,günümüzdeki UFO olayları bunun kanıtıdır.

Bazıları insanın başka bir gezegenden dünyamıza atıldığını savunan bu teze karşı çıkacaklardır.Boşuna zahmet etmesinler.Yok karbon yöntemi,evrim teorisi,binlerce yıl önce bulunan insan kafatası kemikleri gibi kanıtları göstermeye kalkmasınlar.Çünkü ben bu senaryoya inanıyorum!
Bu senaryo bana “neden her insanda bir suç işleme eğilimi var?” sorusunun da cevabına ulaşmamı sağladı.O yüzden kalıtım yoluyla atalarımızdan geçtiğini,”suç”un bizim genlerimizde bulunduğunu artık rahatlıkla söyleyebiliyorum.

Benim görüşümü destekleyen bir söz de buldum.O yüzden sevinçliyim: bir yazar diyor ki: “Belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir.”

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Düşünmek güzel şey.
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
3 Mayıs 2010
Düşünen insanları seviyorum. Düşünmeye ve yazmaya devam edin Ömer Bey. Saygılarımla.

:: Stephen HawkIng uyardı
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
26 Nisan 2010
Stephen HawkIng uyardı: Uzaylılarla sakın konuşmayın! 26.04.2010 tarihli gazetelerde yer alan bir haber:Belgesel kanalı Discovery Channel için hazırlanan bir programda konuşan Hawking, evrende 100 milyar galaksi, bu galaksilerin her birinde de 100 milyonlarca yıldız olduğunu söyledi. Bu şartlar altında sadece dünyada yaşam olduğunu düşünmenin imkânsız olduğunu savunan Hawking, “Benim matematiksel beynime göre, bu rakamlar bile uzaylıların varlığını gayet rasyonel kılıyor. Esas soru, uzaylıların neye benzediğini çözebilmek” dedi. Bu zeki yaşam formlarının insanlık için tehdit oluşturabileceğini söyleyen Hawking, bu canlılarla irtibata geçmenin yıkıcı sonuçları olabileceğini vurguladı. Uzaylıların dünyaya yapabileceği olası bir ziyareti kaşif Christoph Colomb’un Amerika’yı keşfine benzeten evrenbilimci, “İşin sonu, Amerikan yerlileri için pek iyi sonuçlanmamıştı” dedi.**** İngiliz bilim adamı Stephen Hawking, uzaylıların varlığının neredeyse kesin olduğunu, ancak onlarla temasa geçmemek gerektiğini öne sürdü. Dünyanın sayılı astrofizikçilerinden Hawking, şunları söyledi: “Dünya dışı hayatın var olduğu neredeyse kesin. Sorun, uzaylıların kim olduğu. Bence onlarla temasa geçmek çok riskli olabilir. Zeki yaşamın, karşılaşmak istemeyeceğimiz bir tür haline nasıl gelebileceğini görmek için kendimize bakmamız yeterli. Bence uzaylıların devasa gemileri olabilir. Belki de kendi gezegenlerinin tüm kaynaklarını tüketip kainatta göçebe haline gelmişlerdir. Bu gelişmiş uzaylılar, ulaşabildikleri gezegenleri fethedip sömürgeleştirmek isteyebilirler.”

:: teşekkür
Gönderen: ESRA VIZVIZ / , Türkiye
3 Nisan 2010
satırlarınızla sabahı karşılmak çok güzeldi. teşekkürler çok güzel bir yazı olmuş




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Meczup Yakarışı
Sevgili Ölüm Dost Muyuz?
Bu Dünyaya Veysel Olarak Geldi Âşık Veysel Olarak da Gitti
Nasreddin Hoca Fıkralarına Güler Misiniz?
Daire İçinde Bir Nokta Mısınız,yoksa Sadece Bir Nokta Mısınız?
Gidenlerden Son Kareler
Gülerken Göbek Çatlatan Çok Komik Temel Fıkraları
Aşk Üzerine Kıkır Kıkır Fıkralar
Gülmekten Bayıltan En Komik 10 Karadeniz - Temel Fıkrası
Varoluş ve Ölüm

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.