Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
Çok samimi iki arkadaştılar.Daha doğrusu dosttular.Birbirlerinin sırlarını paylaşıyorlar,dertlerini dinliyorlardı.Sık sık bir araya gelme arzusu bu iki gencin zamanlarının çoğunu birlikte geçirmelerine neden oluyordu. Bu ilişki uzun yıllar sürdü;ama bir gün ikisinin de yaşamlarını alt üst eden bir olay meydana geldi:Gençler aşık olmuşlardı.İçlerinde yanmaya başlayan sevdanın ateşi önce ortak zamanlarını azalttı,sonra da yollarını ayırmalarına neden oldu.Çünkü birbirlerinden habersiz aynı kıza tutulmuşlardı. ”Bu da bende kalsın!”düşüncesiyle aşklarını birbirlerine anlatmamışlardı.Anlatırlarsa bu sihirin bozulacağını sanıyorlardı. Gerçeği öğrendiklerinde ise önce şaşkınlık,sonra da kızgınlık hakim oldu davranışlarına.Konu ile ilgili olarak karşılıklı hiçbir şey konuşmadılar.Bıçak gibi kesildi ilişkileri.Uzaktan birbirlerini gördüklerinde yollarını değiştirmeye,tesadüfen karşılaşırlarsa görmemezlikten gelmek için başlarını çevirmeye başladılar. Oruç Baba der ki:Dostlukların çoğu,kuma yazılan yazılar gibidir.Bir dalga gelir ve her şey silinir gider. ***** -Önce marketten bir testere aldım,eve geldim.Az sonra o da geldi.Bir ara telefonuna baktım ve bir erkele mesajlaştığını gördüm.Öfkeyle bıçağı sapladım.Testereyi alıp kafasını kestim…. -Durakta bekliyordu.Yanına yaklaştım,tehdit ederek bir bahçeye götürdüm.Tecavüz etmek istedim,direnince ağzını kapattım,boğazını sıktım.Ölünce.. -Bir başkasıyla kaçarak namusumuzu lekeledi.Önce bir çukur kazdık.Suçunu itiraf edince ellerini ayaklarını bağlayıp bıçakladık.Can çekişirken kazdığımız çukura gömdük. -Çocuğum ölmüştü iki sene önce.Başkalarının çocukları ile mutlu olmalarını kıskanıyordum.Bakkaldan şeker alıp eve götürdüm.Boğdum ve cesedini yansın diye sobaya attım. -Babamdan para istedim.Vermeyince bıçakladım.Ölmüş… -Ayrıldığım karımla ilişkisi olduğunu öğrendim.Pusu kurup tabanca ile öldürdüm. Oruç Baba der ki:Öldürülenler bir kere ölerek sıralarını savmışlardır;ama öldürenler ömürlerinin sonuna kadar her gün ölümün korkusunu yaşayacaklardır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |