Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Hani diyorum ki! Bazen uykunuz kaçar birini ararsınız yanınızda, ama o anda kimse yoktur, yalnızsınızdır kendi dünyanızda... İşte diyorum öyle zordur ki aradığında; konuşacak, yalnızlığını paylaşacak kişiyi bulamamak yanında, yada özgürce, sıkılmadan, korkmadan arayabileceği bir insan, günün hangi zaman diliminde olursa ... Bazen o insanlar o kadar yakınımızdadırlar ki, ya göremeyiz, ya da gerçekte böyle insanların varlığını kabul etmek istemeyiz! Ama onlar her zaman dinlemeye paylaşmaya koşulsuz olarak hazırdırlar. Ben de isterdim, gerçekten değer verdiğim insanların gecenin bir yarısında bir sıkıntıyla kendini dışarı attığında kapısını çalabileceği, gönlünü açabileceği, içinden geçenleri yargılanma korkusu olmadan içten ve samimiyetle, güvenerek anlatabileceği bir dostlarının olduğunu bilselerdi. Gecenin bir yarısında bile olsa; bir telefon sesi uykumu bölse, sana ihtiyacım var. Yaslanacak bir omuza, sığınacak bir dosta ihtiyacım var dese... ve ben bir an bile düşünmeden koşsam ve o anını onunla yaşasam. Bütün duygularını paylaşmaya, sorunlarına bir yol bulmaya, birlikte ağlamaya ya da belki biraz çılgınlık yapmaya ve sonunda huzur içinde ayrılarak evlerimize dönüp, yastıklarımıza koyarken başlarımızı içimizden gelen huzurun rahatlığıyla gülümsesek. Belki de; o zaman yeni gelen güne daha bir umutlu, mutlu, huzurlu ve gülerek başlasak. Kötü mü olurdu. Sevdiklerimizle hemen her şeyi, tereddüt etmeden, yargılamadan, her an paylaşmaya hazır olsak, onların mutluluğuyla mutlu olup, üzüntülerinde birlikte ağlasak. İşte diyorum inanın ki o zaman, üzüntü ve sıkıntılara ayıracak kadar belki de vaktimiz bile olmayacak. Paylaştıkça zor olan her şey kolay, kederler - mutluluk, hayatımız daha renkli ve güzel olacak diyorum. Siz ne dersiniz denemeye değmez mi? Bugünden başlamak için bir engel var mı... ne duruyorsunuz, bir ucundan başlayın mutluğu yakalamaya. Bir ses olsam kulaklarda, bir söz dudaklarda ve bir sevgi kalplerde. Sonsuza dek tükenmemecesine.. Gecenin bir yarısında bile olsa!...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Talar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |