..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Sevgi ve Arkadaşlık > Yağmuradam




21 Aralık 2009
Yusuf  
Yağmuradam
Çevremizdeki Yusufları gördükçe içimizdeki Yusuf'u daha iyi tanıyacağız. Yusuf' u herkes tanırdı. Dizlerinin altı yoktu. Kimse tam olarak bilmezdi bacaklarının niye kesildiğini, niye evin de değil de sokaklar da paçavralar için de soğuk kış günlerinde yattığını da. Bir hayvana acır gibi acırdı insanlar ona. Sonra unutur giderlerdi. Sıradanlaşırdı Yusuf. Film de dikkat çekmeyen bir figurana dönüşürdü.


:AGCI:

Anadolunun soğuğu bir başkadır, hele Sivas'ın soğuğu bambaşka. İnsanın her yanını titretir. Dişlerin birbirine vurur. Donduğunu sanırsın ta ki kar yağana kadar...

Pencereyi araladı, dışarıya baktı. Lapa lapa kar yağıyordu. Saate baktı ,şaşırdı. Sabahın bu saatin de nasıl da uyanmıştı. Güldü kendine. Masanın üzerin de duran kitapları gördü. Acaba dedi içinden okula gitsem mi bugün? Üzerini giyin di. Paltosunu aldı, bir tane defter sıkıştırdı koltuğunun altına. Tam kapıdan çıkarken fotoğraf makinasını gördü yatağının yanın da almaktan vazgeçti. Botları kara batmış, güçlükle yürüyordu.

İlçe merkezindeki okul durağına varması için 1kmlik bir yokuşu aşması gerekiyordu. Hayli yorulmuştu. Yanakları al aldı. Güçlükle tırmanmıştı yokuşu, dizlerine kadar kar dolmuştu pantalonu. Durak karşıdan görünüyordu. Adımları hızlanmıştı. Otobüs durağına yaklaştıkça , siyah bir karartıyı fark ediyor uzaktan ne olduğunu anlayamıyordu. Birden Yusuf'u fark etti. Bedeni bükülmüş başı öne eğik duvara yaslanmış duruyordu. Bir an durdu. Fotoğraf makinem yanım da olsaydı diye düşündü. Yağan kar ,yusufun yarım bedeni. Yusufun duvara çizilmiş yamuk bir kalbin tam ortasında kalan yamuk bedeni. Hayatımın karesi diye fısıldadı. Yusuf' u herkes tanırdı. Dizlerinin altı yoktu. Kimse tam olarak bilmezdi bacaklarının niye kesildiğini, niye evin de değil de sokaklar da paçavralar için de soğuk kış günlerin de yattığını. Bir hayvana acır gibi acırdı insanlar ona. Sonra unutur giderlerdi. Sıradanlaşırdı Yusuf. Film de dikkat çekmeyen bir figurana dönüşürdü.

Duraktan içeri girdi. Başka türlü acıdı Yusuf'a .Uzun uzun seyretti Yusuf'u. Hiç hareketsiz bükülmüş duruyordu. Dokundu bir kaç kez. Uyanmıyordu. İçi ürperdi bir an ölmüş olduğunu düşündü. Yusuf dedi, sonra bağırdı 'Yusuffffff'. Birden kımıldadı. Başını sanki kopmasından korkar gibi çevirdi yüzüne. Sevinmişti, içini tarif edemediği bir umut kapladı. Yusufa baktı 'İyi misin?' Başıyla onayladı Yusuf.

Öğrencilerden gelen giden yoktu. Yusuf'un yanına çömelmiş ,oturuyordu. Ölümü dağıtmak isteyen bir umut gibi düşünüyordu kendini. Yusuf donarsa kımıldamazsa dokunacak uyandıracaktı ölümü. İlçe meydanın da incin top oynuyordu. Bir den karşıdaki çay ocağını fark etti. Çay ocağını işleten yaşlı adam pencereden Yusufla onu seyrediyordu. Doğruldu ayağa kalktı. Çay ocağına girdi.


'Dayı günaydın çayın olduysa 2 tane çay versene?'
Yaşlı adam : 'Verek evlat, Yusuf'a mı ötekisi de iyi ettin. Korkuyorum donup ölecek bir gün zavallı. '

Çayları götürdü, Yusufa seslenip uzattı birini. Elleri titriyor çayı alamıyordu Yusuf. Çayı yanına koydu. Etraftan karton çalı çırpı topladı. Yusufun yanına ateş yaktı. Ellerini uzattı Yusuf ona bakıp tebessüm etti. Çayını yudumluyordu. 'Gardaş bir sigara versene' dedi. Bir sigara çıkardı uzattı Yusuf'a. Yavaş yavaş öğrenciler doluşuyordu durağa. Kimi farklı bir mahluk gibi bakıyor Yusuf'a kim hiç aldırmıyordu. Beklemekten sıkılmıştı. Nihayet okula giden servis karşıdan gözüktü. Otobüse binmede önce Yusuf'a baktı. 'Bir isteğin var mı Yusuf' dedi. Yusuf tebessüm etti. Cebimdeki paketi çıkarıp uzattı. Gözleri minnet dolmuştu Yusuf'un. Otobüse bindi. Arka camdan kaybolup giden durağı izliyordu.

Kaybolup giden hayatının en güze fotoğraf karesini....Canı bir sigara çekti.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Adını Koyamadım [Şiir]
Kardeş Kavgasına Nihayet Olsun [Deneme]
Günah Keçisi [Deneme]
Aşk Trenine Yağmur Yağdı [Deneme]


Yağmuradam kimdir?

Herhangi biriyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan KEMAL,Nazım HİKMET,Ahmet ARİF


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yağmuradam, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.