İnsan kendini bilmeli. Gerçeği keşfetmeye yaramasa da, yaşamayı öğretiyor. Ve bundan daha güzel birşey yok. -Pascal |
|
||||||||||
|
Sıcaktan asfalt yüzüme buhar üflüyordu resmen.Yüzümde gereksiz bir sinir omzumdan aşağıya doğru akan ter ve dudaklarım susuzluktan kurumuş ve çatlamış bir halde onun olduğu okula doğru gidiyordum.Okuldan onu alıp evine bırakacak,sonrada gidip kız arkadaşımla buluşacaktım.Nihayet okulun önüne gelmiştim bugün karne günüydü okullar tatile giriyordu evin en küçük bireyi Orhan ı eve getirmek görevi bana düşmüştü.çünkü trafikte yada yollarda başına bir şey gelmesinden endişe ediliyordu.Orhan çok geçmeden kapının önünde bekleyen ben i görerek koşmaya başladı..koşarken düştü.koştum yerden kaldırdım.bırak diye bağırdı.üstünü başını çırpıyım Orhancım bak karnende neredeyse yırtılıyordu dedim..ağlayarak dizime küçük tekmeler attı..dur lan yapma bak kızıyorum dedimse de aldırmadı vurdukça vurdu..en sonunda kendime engel olamayarak kafasına bir tokat attım..ağladı..çok ağladı..şerefsiz diye bağırıyordu..ilkokul 1.sınıfa giden bir çocuk için böyle yaşından büyük tavırlar sergilemesi ve böyle laflar kullanması zoruma gidiyordu..bir tokat daha attım ensesine..orhan yine bağıra bağıra ağlamaya başladı..o sırada bir kadın yanıma yaklaşarak ne yapıyorsunuz beyefendi bırakın çocuğu gel yavrum buraya o daha bir çocuk karnesi kötü diye ilkokula giden bir çocuk dövülürmü dedi..hayır hanımefendi yanlış anladınız bu çocuk benim yeğenim ben onu bu yüzden dövmüyorum üstelik karnesine bakmadım bile yere düşmüştü de..eee siz de yere düştü diye vurdunuz yani bravo ne amcalar var yaa ne adamlar var yaaa diyerek orhanı yanağından öptü..bakın yanlış anladınız beni..hayır yanlış falan anlamadım..yazık bu yavrucağa üstelik bakın karnesi de hep 5 afffferin kuzucum diyerek bir kez daha öptü..kadın resmen orhanı ele geçirmişti.. Daha fazla dayanamayarak..peki haklısınız alabilirmiyim yeğenimi gel hadi Orhan evde babaannen bekliyor akşam da annen baban işten gelirken sana hediye getirecekler dedim..senle gitmem dedi..bu kadar küçük bir olayı bu denli büyüten bu küçük şerefsizden ve onun yandaşı olan bu kadından tiksindim..peki lan ne haliniz varsa görün ben gidiyorum millet delirmiş yeaaaa diyerek elimi salladım..kadın Orhan ı bir kez daha öptü.. Buluşmaya biraz erken geldiğim için masaya tek başıma oturup bir kahve istedim.garson hemen getirdi..yavaş içiyim de onu beklerken bir tane daha bir şey içmek zorunda kalmayım diye ağır ağır ve belli aralıklarla yudumluyordum kahvemi.o gelmedikçe sinirim artıyor hem ona hem Orhan a hemde o kadına küfür ediyordum içimden..kahve iyiyden iyiye soğumuştu..garson da belli aralıklarla masaya kültablası bahanesiyle gelip kahveme bakıyordu ..hala yarısında olan kahveyi görünce de biraz ters bir bakış atıp gidiyordu..içinden o da bana küfür ediyor diye düşündüm..sonra da ederse etsin lan banane dedim..nihayet o geldi.kapıda onu görünce çok mutlu olmuştum bir anda..öptüm sndalyesini çektim oturdu.erkenmi geldin fatih dedi..hayır az önce gelmiştim bak kahvemi de yeni almıştım dedim..hmm diyerek güldü..biraz hal hatırdan sonra ona Orhan ı karnesi ve o kadını anlattım..gerizekalıymış hayatım yaa diyerek kadına hakaret etti..yetmedi,Orhan a hakaret etti..tamam hayatım diyordum ama kendini kaybetmişti bir kere en son Orhan a görüyormusun küçücük piç i diyince ben sevgilimden biraz tiksindim ve susmasını rica ettim..özür dileyerek sustu.. 32 yaşındaydım ve hala bekardım sevgili dostlar.evlilik bana çok uzak geliyordu..kız arkadaşım 6 senedir nişanlanmayı bekliyor sonrada dünya evine girmek istiyordu.ama ben çok korkuyordum..aklıma seneler önce orhanın karne gününde olanlar gelmişti..aradım neler yapıyorsun yeğen hiç aramıyorsun amcanı dedim..amca şu an müsait değilim lise balosundayım sonra konuşalım dedi..lan oğlum sen ilkokuldan beri beni başından göndermeye çalışıyorsun zaten yeter lan dedim.hiçbir şey anlamadı..çok içe lan tamam mı dedim..sanane amca yeaaaa diyerek kapadı telefonu..evlenemiyordum,çocuklarım da Orhan gibi olacaklar diye çok korkuyordum..resmen yuva kurmamı engelliyor diye küfür ettim Orhan a… fatih karabenli
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © fatihkarabenli, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |